DJ OLMAK İSTER MİSİNİZ?

Adı, Calvin Harris. Bir yılda kazandığı para tam 48.5 milyon dolar. Adı Tiesto. Bir yılda kazandığı para 39 milyon dolar. Adları Andrew Taggart ve Alex Pall, The Chainsmokers olarak ünlendiler. Bir yıllık kazançları 38 milyon dolar. Meslekleri DJ’lik bu adamların ve bir yılda kazandıkları paralar da bunlar. İnsanın yeni bir kariyere başlayası geliyor bu rakamları okuyunca...

FALA İNANMA FALSIZ KALMA

Kahve fincanının fotoğrafını çekip, bir yere yollayıp sonra da oradan gelen yorumları okuyan arkadaşlarım var. Bir yerde iyi falcı olduğunu duyduğunda, İstanbul’un bir ucundan diğer ucuna ve hatta başka şehirlere gidebilen insanlar da tanıyorum.

Moralinizi bozmak istemem ama literatürde Barnum Etkisi diye bilinen bir şey var.

Özeti, insanlar genel olarak hemen herkese uyacak şeyler söylendiğinde bile, bunlara inanma eğilimi gösteriyorlar.

1948 yılında Forer adlı bir hoca ders verdiği öğrencilerin tümüne, aynı şeylerin yazılı olduğu fal kağıtları dağıtmış.

Ardından yazılanların kendilerine ne kadar uyduğunu 1-5 puan arasında işaretlemelerini istemiş. Sonuç mu? Genel ifadelerin yer aldığı ve tüm kağıtların aynı olduğunu bilmeyen öğrencilerin verdikleri notun ortalaması 4.20 olmuş. Hepimiz bize dair bilmediğimiz, özellikle de iyi şeyler söylendiğinde inanma eğilimi gösteriyoruz. Bunda çok bir sakınca yok ama hayatı fal üzerine kurdunuz mu iş şirazesinden çıkıyor...

ÇOCUKLARI LAFLA SEVMEK

Bir sürü boşanmış ailede, taraflar birbirlerine çocukları üzerinden ateş ediyor bu ülkede. “Söyle o babana”, “Söyle o anana” diye başlayan cümleler ezberletiyoruz çocuklara, ayıp, çok ayıp. Ünlülerin çocuklarına gelince, onların durumu daha da kötü... Bir sürü çocuk, ünlü anne ya da babasının sorumsuzluğu ve özensizliği nedeniyle okulda ve arkadaş çevresinde alay konusu oluyor.

Sadece bu değil, bir sürü çocuk ya ana ya da baba evinde zamanının dörtte üçünü dadı-abla-aile büyüğüyle geçiriyor.

Sadece boşanmış anne ve babaların çocukları değil, ailesi dağılmamış çocuklar da bu sevgisizlik ya da ilgisizlik halinden etkileniyor. Seviyorsan ilgileneceksin arkadaş, mesela özel hoca tutmuş olsan da sen de dersleriyle ilgileneceksin çocuğunun, sosyal çevrene, gece hayatından arta kalan zamanları ayıracaksın mesela. Şunun çocuğu, bunun çocuğu diye isim isim yazmaya utanıyorum, o yüzden yazı daha genel olarak yazıldı. Ama eğitim ve sınav sistemine çocuğu adına söylenenlerin en azından belirli bir kısmı dönüp önce aynaya bakmalı...

YASAK YETMEZ DENETİM LAZIM

İçişleri Bakanlığı, doğru bir iş yaparak, araçlara takılan çakarlara yasak getirdi. Tek istisna, görev kağıdı bulunan araçlar... Yani hakkı olmadığı halde geçiş üstünlüğü kullanan üniversite rektörleri, belediye meclis üyeleri ya da spor kulüplerinin araçları veya bilmem ne odalarının başkanlarının araçlarındaki çakarların anlamı kalmadı. Ancak ülkemizde konulan yasaklar, denetim az olduğu için işe yaramaz. Umarım bu yasağın denetimi yapılır da vatandaşın hakkına tecavüz edenler eski tas eski hamam ortalıkta dolaşamaz.

AŞI OLALIM MI OLMAYALIM MI?

Aşı hem Türkiye’de hem de dünyada uzun zamandır tartışılıyor. Hollanda’da dini nedenlerle aşı olmayan ve salgın hastalık yaşayan gruplar var. Bazı Avrupa ülkelerinde aşı, yasal mecburiyet haline getirildi. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, çocukların aşı olup olmadıklarını gayet iyi takip ediyor, aileleri uyarıp, bazen de yasal işlem başlatıyor. Zorunlu aşılarda durum bu, bir de grip aşısı gibi isteğe bağlı olanlar var. Gebelerin, kronik hastalığı bulunanların ve çocukların mutlaka grip aşısı olması gerektiğini söyleyen bilim adamları var. Buna karşın grip aşısının her sene form değiştirdiğini ve işe yaramadığını iddia edenler de bulunuyor. Sağlık Bakanlığı bu konuda bilim kurulunu toplayıp, tartışmaya yer bırakmayacak bir açıklama yapsa da hepimiz ona göre karar versek.

İSTANBUL’UN ÜNLÜ KONUKLARI

Bu aralar İspanya’nın eski Başbakanı Zapatero’dan tutun da, Malcom X’in aktivist kızı Ilyasah Shabazz’a kadar bir sürü önemli isim İstanbul’da. Turistlik bir geziye değil, TRT World’ün düzenlediği ‘Belirsizlik Çağında Değişime İlham Olmak’ formu için İstanbul’a geldiler.

Güvenlik gerekçesi iddiasıyla bilmem ne kongresini iptal eden meslek gruplarının olduğu bir dönemde, bu forum, sadece konu başlıklarıyla değil, verdiği mesajla da Türkiye’ye hizmet ediyor. “Şu an dünyaya değişim vaat eden tek ülke biziz, tek kanal da TRT World” diye başladı TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, salı akşamı verdiği dar kapsamlı iş yemeğine.

Bilmiyordum, TRT World adına çalışan ve dünya üzerindeki gelişmeleri ve tartışmaları takip eden araştırma birimini öğrendim o gece. Başlayacak sosyal sorumluluk kampanyalarını, özellikle de Avrupa’da kaybolan 10 bin mülteci çocuk için start verilecek ve haberlerle de desteklenecek çalışmaları da ilk o gece duydum. Bu forumlar, geleneksel hale gelecek. Önemli ve kendi kamuoyunda, dünya üzerinde etkisi olan isimler her yere İstanbul’dan seslenecek. Maalesef, dünya medyasında Türk medyasında olduğundan daha fazla haber olacak bu forum...