Bu aralar dizi setlerinde tam bir SGK paniği yaşanıyor. SGK deyince aklınıza başka bir şey gelmesin, bildiğiniz Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan söz ediyorum. Diziler uzadıkça çalışma saatleri normal insanların dayanamayacağı hale geldi diye konuşup duruyorduk ya, SGK şimdi setleri basmaya, son derece sıkı denetimler yapmaya başlamış. Çalışanlardan alınan imzalı kağıtlarla mesele çözülüyordur zannetmeyin.
Önemli yapım şirketlerinden birine, WhatsApp yazışmaları ve saatlerine bakılarak ceza kesildiğini konuşuyor şimdi piyasa. Hatta bazı şirketlerin önlem olarak, dizi çalışanlarının oluşturduğu WhatsApp gruplarını sildikleri de söyleniyor.
İster misiniz yıllardır tek bir bölümü bir sürü sinema filminden uzun olan dizileri SGK korkusu kısaltsın?
Bu çok mümkün değil ama tahminen artık setlerde daha fazla insan çalışacak, dolayısıyla da kanallara kesilen faturalar şişecek.
“Ömür biter, yol bitmez” sözü Türkiye’de “Ömür biter, bölüm bitmez” haline geleli çok uzun zaman oldu.
KORUMA GÖRGÜSÜZLÜĞÜ...
Yaklaşık 20 yıl önceydi, çalıştığım kanalda personel için bir yılbaşı partisi düzenlenmişti.
Kanalın en önemli yüzlerinden biri o partiye yanında otomatik tüfeği olan korumasıyla inmişti.
Çok garibime gitmişti bu tavır, insan aynı kurumda çalıştığı kişilere karşı nasıl bu kadar güvensiz olur diye düşünmüştüm. Sonra o ünlü ekran yüzünün mezun olduğu okulun düzenlenen günlerine bile koruma ordusuyla gittiğine dair yazılan çizilenleri okumuştum. Benzer bir görgüsüzlüğe yıllar sonra bir okul açılışında rastladım. Bir dönem İstanbul’un en konuşulan ilçe belediye başkanı, torununun okul açılışına korumasıyla geldi, içeriye onunla girdi, falan filan. Anlaşılan korumayla dolaşmak, kimileri için ihtiyaçtan çok kendini önemli göstermenin yollarından biri haline gelmiş.
Çok ayıplıyorum böyle adamları ve çok üzülüyorum dekor malzemesi gibi kullanılan koruma arkadaşlara...
MATA HARİ DE KİMMİŞ?
Kadın casus deyince aklınıza ilk gelen isim Mata Hari’dir, değil mi? Bu Hint asıllı Hollandalı dansçı kadın casuslar dünyasında bir üne sahip ama ondan çok daha önemli işler yapmış kadınlar var. Mesela herkesin tasarımlarına bayıldığı, sahip olmak için avuç dolusu para döktüğü modacı Coco Chanel’in de Naziler lehine nüfuz casusluğu yaptığını anlatan çok sayıda eser vardır.
İddia o ki Coco Chanel’i yargılanmaktan kurtaran ürünlerini beğenen İngiliz Kraliyet Ailesi mensuplarıdır. Her neyse geleyim asıl önemli konuya, İkinci Dünya Savaşı’nın kaderini değiştirmeye çok yaklaşan tek bir kadın vardır. Aynı zamanda döneminin en önemli oyuncularından biri olan o kadın olmasaydı, bugün kullandığımız bir sürü teknolojiye ulaşmamız mümkün olmayacaktı.
Sözünü ettiğim kadının adı Hedy Lamarr. Avusturyalı bir kadın Lamarr, ilk evliliğini ülkesinde füze sistemleri geliştiren bir bilim adamıyla yapmış, ondan bir sürü şey öğrenmiş.
Sonra eşinden boşanmış ve aktris olarak Hollywood’un yolunu tutmuş.
Çok sayıda filmde, Clark Gable, James Steward ve Spencer Trecy gibi döneminin en ünlü oyuncularıyla kamera karşısına geçmiş. Ama esas başarısı, bir besteciyle birlikte geliştirdiği frekans atlamalı yayılma spektrumu sistemini icat etmek olmuş. Müttefiklere radyo güdümlü torpido ve füze atma imkanı sağlayan bu sistem, o dönem ABD Donanma Komutanlığı tarafından kabul edilmemiş ama buluşun değeri 1960’larda ortaya çıkmış. Bugün adı sadece sinema dünyasında değil, mucitler müzesinde de yaşayan bir isim Hedy Lamarr.
KASIRGA DEYİP GEÇME!
Kasırgalar bizim coğrafyamızda çok görmediğimiz meteoroloji olaylarından biridir.
Aklımızda filmlerden gördüğümüz kadarı kalır ama artık iş film sahnelerini geçmiş durumda.
Şu an tüm dünyanın izlediği Irma Kasırgası var ya, tarih boyunca Atlas Okyanusu’nda daha büyük bir kasırga yaşanmadı. Rüzgar hızı saatte 300 kilometre. Büyüklüğü İstanbul’dan Kayseri’ye kadar uzanacak kadar fazla. Kasırganın en etkin olduğu alan Leewards Adaları açıklığında beklenen dalga yüksekliği tam 11 metre. Geçtiği yerlerde bırakması beklenen yağışın tahmini yükseliği 45 santim. Kasırganın etkileyeceği yerler üzerinde elektrik şebekeleri kapatıldı, okullar tatil edildi ve insanlara sığınaklardan çıkmamaları çağrısı yapıldı.
Bu rakamları okuyunca iyi ki bizden uzakta diyoruz ama iklim değişikliği bu hızla devam ederse uzak sandığımız şeyleri yaşayacağımızı da hiç ama hiç unutmayalım...
BÜYÜK BEDEN ZAFERİ...
Rusya’nın bayrak taşıyıcı havayolu şirketi, 42 beden ve üzerindeki hosteslerine, uzun mesafeli ve daha kazançlı rotalarda görev vermediği için mahkemeye verilmişti. Moskova’daki yerel mahkemede havayolu şirketi avukatı, her fazla kilonun daha fazla yakıt anlamına geldiği ve kararın ekonomik gerekçelere dayandığını iddia etti. Mahkeme bu gerekçeyi haklı bulmadı ve dava açan iki hostese tazminat ödenmesine karar verdi. Bu kararla birlikte önemli olan giysinin üzerinde nasıl durduğu değil, işini iyi yapıp yapmamak olduğu da tescillenmiş oldu.