BUGÜN GÜNLERDEN FATİH TERİM

Arda’yı kadroya alsa da almasa da bugün en çok konuşulacak isim Fatih Terim olacak.

Kimse eleştiriden muaf değil, Terim de... Ama biz genellikle maaşı üzerinden konuşuyoruz Terim’i.

Guss Hiddink, aynı görev için yılda 4 milyon euro ücret aldı, ayda 1-2 gün İstanbul’a geldi, her gelişinde geceliği bilmem kaç bin euro olan kral dairelerinde kaldı, sonra hiç iz bırakmadan gitti ama maaşı üzerinden konuşulmadı.

Fatih Terim, hiç değilse başta Emre Mor olmak üzere bir sürü genç ismi kazandırdı takıma.

Avrupa Şampiyonası’ndan sonra maaş-sonuç ilişkisini konuştuk ya, o zaman da ayıp ettik Hoca’ya. Capello, yılda 10 milyon dolar ücretle Rusya Milli Takımı’nı yönetirken, 2014 Dünya Şampiyonası’nda Güney Kore, Cezayir ve Belçika’nın olduğu gruptan çıkamadı.
Buna rağmen sözleşmesi aynı şartlarla yenilendi.

Terim’in kararlarını ya da tarzını eleştirmek isteyen eleştirir elbette ama lafı iki de bir maaşına getirmenin manası yok.

KELİNİZLE BARIŞIN

Erkekler kel kalma ya da olma derdinden kurtulabilmek için her yıl 3.5 milyar dolar harcıyor.

Bilim dünyası son yaptığı çalışmada kel olmanın prostat kanserine de yol açan ve kalıtsal yoldan geçen hormon hassasiyetine tepki olabileceği kanısına vardı.
Yani kel insanlar daha fazla güneş ışığı aldıkları ve daha fazla D vitamini ürettikleri için kalıtsal olarak yakın oldukları prostat kanserine yakalanmıyorlarmış.

“Bana ne ben görüntüme bakarım” diyenlere de bir haberim var: Psikologlar, kadınların, kendilerinde olmayan bir özelliği gördüklerinde dominantlık ve daha fazla üreme sinyali aldıklarını söylüyorlar.

Hadi barışın artık kelinizle...

İÇKİ İÇEN TURİSTE CEZA

“Gece 22.00’den sonra kamuya açık alanda içki içen yedi turiste 900 euro para cezası kesildi.”

Eğer bu olay Türkiye’de yaşanmış olsaydı ne çok tartışma yaşardık.

Ama olay İtalya’da, Roma’nın simge mekanlardan biri olan İspanyol Merdivenleri’nde yaşandı.

Bulgari markasının vergi indirimi sağlayan proje kapsamında onarım sponsoru olduğu merdivenlerde, artık bir şeyler yemek de içki içmek de yasak.

Meseleleri içki üzerinden tartışma alışkanlığımızı bırakıp, Topkapı Sarayı örneğinde olduğu gibi, tarihi eserlerin onarılmasında özel sektör sponsorluklarını konuşmayı denesek çok daha iyi olacak.

ERKEKLER SOLCU KADIN SEVMEZLER...

“Kadınlar aslında sadece solcu erkeklere aşık olur” tartışması aldı başını gitti.O zaman önermeyi tersten de ele almak lazım.

“Erkekler hangi kadınlara aşık olur?” sorusunun solcu ya da sağcı diye bir cevabı yok. Erkekler en çok güçlü kadınları severler. Sonra o çok güçlü kadını, sadece kendisine itaat eden biri haline getirmeye çalışırlar.

Kadın hata yapar ve itaat ederse de bu kez başka güçlü kadınların peşine düşerler. Başlığa dair bir de açıklama eklemek lazım: Solcu kadınların bakımsız ya da çirkin olduklarına dair yapılan genellemeler sadece bir hurafeden ibarettir.

KARTVİZİT DAĞITANA HAPİS CEZASI

İstanbul’da trafiğin sıkışık olduğu hemen her yerde otomobil camlarına, masaj salonlarının kartvizitlerini sıkıştıran adamlar var. Aslında adı masaj salonu, hepsi bildiğin fuhuş reklamı. Kartı camdan alıp da sokağa çöp atamadığı için arabasına koyan sonra da eşiyle papaz olan arkadaşlarım var. Şirkete gittiğinde camda kartı unutup, iş yerinde dalga konusu olan insanlar tanıyorum. Adalet Bakanlığı bu kartları dağıtanlara hapis cezası yolunu açan bir düzenleme yapmış. Kartvizitlerin dağıtımını yapanlar, fuhuşa teşviğin çocuklara yönelik olması halinde 10 yıla, yetişkinlere yönelik gerçekleşmesi halinde ise 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek.

Çok iyi yapmışlar, elleri dert görmesin...