Bir internet sitesine bakıyordum çarşamba günü.
Manşette Arda Turan-Berkay kavgasına dair ilk duruşmada yaşananların haberi vardı.
Üç haber sonra da, Asena’nın birlikte olduğu genç iş insanının ailesinin, evli olduğu dönemde adı ihanet iddialarına karıştığı için Asena’yı gelin olarak istemediği yazılmıştı.
Kaderin cilvesine bakın...
Birinci haberin öznesi olan Berkay, üçüncü haberin de gizli öznesi olan kişi aynı zamanda.
Birincisinde, eşine söylendiği iddia edilen “Evli olmasan seni kaçırmazdım” sözünü namus meselesi yapan adam, üçüncü haberde evli olduğunu bildiği bir kadınla beraber oldu.
Kaderin cilvesi dediğim durum bu.
Arda’nın yaptığının zerre savunulur tarafı yok. Burun kırmanın, silahla hastaneye gitmenin kabul edilebilir bir yanı yok elbette. Bu noktada Berkay, hiç tartışmasız mağdur olan kişi.
Ama işin bir de ‘ama’ kısmı var. Asena-Berkay arasında yaşananlarda ortada iki kişinin işlediği bir günah vardı değil mi?
Berkay elini yıkadı, yeni bir hayata başladı, temiz sayfa açtı, bugün namus kavgası veren adam oldu
ve Asena da istenmeyen
gelin adayı...
Kendi davasına dair haberleri okurken acaba Asena haberini de gördü mü Berkay diye takıldı bir an aklıma.
Acaba okudu mu o haberi, okuduysa
ne hissetti, pişmanlık duydu mu, sorular birikiyor insanın aklında...
Balkonda
çiçekler ve
hortumBalkonda çiçek yetiştirmeyi severiz biz. Özellikle de Ege ve Akdeniz bölgelerinde çiçek bahçesi gibidir çoğu zaman balkonlar.
Günlerdir küresel ısınmayla beraber sıklaşan hortumları konuşuyoruz da
bu tehlikenin balkonlarımızı nasıl
değiştireceğini hiç konuşmuyoruz.
Hortumların sayısı ve fırtınaların şiddeti arttıkça, balkonda yetiştirdiğimiz çiçeklerin saksıları ya da balkona koyduğumuz yedek damacana ve diğer eşyalar, herkes için potansiyel bir tehdit haline geldi.
Kimse balkonda yetiştirdiği bir çiçeğin, aşağıdan geçen birinin yaralanması ya da ölümüne yol açmasını istemez.
Hortumlara ve fırtınalara dair alınacak tedbirleri sayan uyarılara baktım, kimse “Balkondaki saksılarınızı ya da eşyalarınızı sabitleyin” demiyor. Oysa birilerinin demesi, insanların da hızlıca almaları lazım bu önlemi...
Kızları güzel ülkeDünyada yedi kainat, altı dünya güzeli çıkaran bir başka ülke daha yok tahminen... Venezuela demek, güzel kızların ülkesi demekti eskiden herkes için.
Zamanla güzellik yarışması sektörünün çok küçük yaşlardan itibaren kızları ağır bir eğitimden geçirdiği falan ortaya çıkmıştı. Venezuela, şimdi bambaşka haberlerle konuşuluyor dünyada.
Kainat güzeli çıkarıp çıkarmamaları dert değil, ülkesini dış güçlerin düzenlediği bir darbeye karşı savunan her kadın güzeldir. Yaşı, boyu ve kilosu ne olursa olsun...
ALİŞAN VE TEN
YEARS CHALLENGE2009 yılında gazetelerde Alişan’ın askere gitmemek için futbola geri döndüğü, Tepecikspor’dan lisans çıkardığı, hatta takımın kamp masraflarını falan üstlendiği yazılıp çiziliyordu.
2019 yılında Alişan sosyal medyada, askerlik fotoğraflarını paylaştı, altına da “Boşuna tutmuyoruz o keleşleri” notu düşüp, atış birinciliklerinden söz etti.
21 günlük askerlik yapmak için birliğine teslim olmadan önce belgesel çekecek kadar fazla fotoğraf çektiren ünlüleri görünce, 15 ay askerlik yapan şarkıcının hakkıdır bu kareleri paylaşmak...
OKAN HAKLI HANIMLAR BEYLERÖdül törenlerinin bir adabı vardır.
Biz herkesin takım elbiseyle gittiği bir törene, kot üzerine ceketle gitme meselesine takıldık kaldık yıllardır.
Oysa tek kural bu değil ki... Mesela ödülünü alır almaz salonu terk edenler kısmı da var işin.
Oysa ödülü aldıktan sonra orada gecenin sonunu beklemek, ilk başta kendi aldığın ödüle saygının gereğidir.
Bu hafta Okan Bayülgen, ödül alıp salonu terk edenlere takılmış, “Ödülünü alan sevişmeye koşuyor” diye... Çok haklı!
Böyle gecelerde ödül alıp hemen salonu terk edenler, tahminen kendi egolarıyla sevişiyorlar.