Yıllar önce bir fotoğrafçının vitrininde “Facebook için profil fotoğrafı çekilir” yazısını
Her gün bir sürü insan daha fazla beğeni almak adına olmayacak işler yapıp görüntülerini sosyal medyaya koyuyor. Periscope denilen yerde bildiğin striptiz yapan ufacık kız çocukları var, biraz daha ilgi adına. İşin ahlak ya da yasal kısmını geçiyorum, beğenilmeye bu kadar çok bağımlı hale gelen insanların ruh sağlığının yerinde olduğunu söylemek asla mümkün değil.
Hoş, sadece internet üzerinden konuştuğu daha hiç tanışmadığı kadınlara ilan-ı aşk eden hatta evlilik teklifinde bulunan adamlar da bu evrende yaşıyor. Beğeni manyaklığı giderek can sıkıcı hale gelmeye başladı, konunun çözümü de yasalarda değil psikiyatri servislerinde...
Kediler Anadolu’dan gitme...
Tüm kedilerin dünyaya Anadolu’dan yayıldıklarını biliyor musunuz?
Ben bilmiyordum, BBC’nin Nature Ecology&Evolution dergisinden aldığı haberden öğrendim. Avrupa, Asya ve Afrika’dan 209 farklı kedi fosilini incelemiş bilim insanları. Sonuçta birçok kedinin DNA örneklerinin, Türkiye’de bulunan ve 6 bin yıldan daha eskiye uzanan kedi fosilleriyle benzerlik taşıdığı ortaya çıkmış. Kedilerin evcilleşme tarihçesinde de ilk bilinen yer, Doğu Akdeniz’den başlayıp Fırat ve Dicle ırmakları çevresine kadar uzanan alan olarak tespit edilmiş. Ancak kesin olan bilgi, Antik Mısır’da 3 bin 500 yıl önce evcil kedilerin yaşadığı. Peki kediler nasıl tüm dünyaya yayılmış derseniz cevabı basit: Kemirgenlerle mücadele için ticaret gemilerine alınan kediler kısa sürede her yere ulaşmışlar...
İYİ BİR OYUNCU KİLO VERİNCE
Ezgi Mola’nın oyun gücünü ‘Canım Ailem’ dizisinde keşfetmiştim. Yan karakter olarak başladığı dizide ana karakter haline gelmeyi başarmıştı Ezgi Mola. O günden sonra sinema filmleri iş yaptı ama TV dizileri beklenen sonucu vermedi...
Şimdi çok daha bakımlı ve kilo vermiş bir Ezgi Mola portresiyle karşılaştık. Aslı Enver örneğinde olduğu gibi eğer kilo verdiği için oynadığı diziler daha fazla reyting almaya başlarsa, o zaman oyunculuk eğitimine ya da gücüne gerek olmadığı ortaya çıkacak. Ve aynı zamanda iyi oyuncuların bile görüntü paketine ihtiyaç duyduğunu fark edeceğiz bir kez daha...
Gökkuşağı, bayrak kavgası ve tarihçe
Gökkuşağı renkleri ve bayrakları her sene olduğu gibi bu sene de eşcinsellik tartışmalarını alevlendirdi. Köprünün ışıklandırılmasından tutun da LGBT’nin yürüyüşüne ve yürütmeyiz diyenlere kadar tüm tartışma aynı. Ancak madem tartışılacak biraz bilerek tartışmakta fayda var. Gökkuşağı renklerindeki bayrağı tarihte ilk kullanan, Alman İlahiyatçı Thomas Münzer etkisinde olan ve dinde reform isteyen aktivistler oldu.
Hemen ardından Alman Köylüler Savaşı’nda ortaya çıktı aynı bayrak... 18. yüzyılda deniz savaşlarında tarafsız olan gemilerin gökkuşağı rengi bayrak taşımaları konuşuldu bir süre. 19. yüzyılda Srilankalı budistler gökkuşağı bayrağını dinlerinin birleştirici sembolü olarak kabul ettiler. Yine Asya’da 1961 yılından bu yana gökkuşağı renklerindeki bayrak, barış sembolü olarak kullanılır.
Eşcinsel hareket o bayrağı 1978’den itibaren kullanmaya başladı. Bu tarihten önce en çok kullanılan sembol, Nazilerin toplama kamplarındaki eşcinsellerin göğüslerine astıkları pembe üçgendi. Az sayıda olmakla birlikte ünlü yazar Oscar Wilde’ın yaptığı gibi yeşil karanfil takarak da cinsel yönelimini belli edenler yok değildi.
Biz sembolleri tartışıyoruz ama doğru olan, kadın, çocuk, travesti her bireyi kullanan, insan kaçakçılığından tutun da uyuşturucuya kadar birçok suçu içinde barındıran fuhuş sektörünü tartışmak.