Başkası söylese çok umurumda olmazdı doğrusu. “Aşka inandım ama hiç aşık olmadım” demiş Ahmet Kural, vizyona girecek yeni filmi için verdiği bir röportajda. Hem şaşırdım, hem de kafamda oluşan Ahmet Kural imajına yakıştıramadım bu sözü.
Hiç aşık olmadıysan, ‘Sıla ya da başkalarıyla neden ve en önemlisi nasıl beraber oldun?’ diye sormazlar mı insana... Birlikte verilen mutluluk pozları vesaire aşk değilse neydi peki, reklam mı yoksa sadece şehvet mi?
Can acıtmak için söylenen sözlerin en çok söyleyenin canını yaktığına o kadar çok şahit oldum ki, o yüzden yazma ihtiyacı duydum bu hayal kırıklığımı. Benim kafamda ki Ahmet, “Yaşandı, güzeldi ama bitti” der, ilişkinin ardından. Yere düşen çocuğun hemen ayağa kalkıp “Acımadı ki” gibi cümleler kurması olmuyor bana göre...
‘Sıla, Ahmet Kural’a fena çaktı’
Gece vakti bir arkadaşım mesaj attı, “Sıla, Ahmet Kural’a fena çakmış, gördün mü?” diye. Bir de fotoğraf eklemiş mesaja. Gariptir önce yazılanları okudum, bildiğin şarkı sözü gibi cümleler. Sonra paylaşımı yapan hesaba bakmak aklıma geldi, bildiğin sahte bir hesap. Birçok ünlü adına açılmış bir sürü hesap var sosyal medyada.
Bir kısmı üzerine yazıyor, bir hayrana ait site falan diye ama bazıları bildiğin o ünlü gibi davranıp, yaşamaya çalışıyor. Nasıl bir hastalık bu acaba? Kendi kişiliğini yok sayıp, bir başkasının kişiliğine bürünmek, onun adına düşünüp, tavır geliştirmek sağlıklı bir insanın yapacağı iş olamaz.
İşin kötü tarafı dikkatsiz insanlar tarafından takip de ediliyor bu sosyal medya hesapları. Allah herkesi bu tarz hastalarla karşılaşmaktan korusun...
Bana ellerini ver...
Özdemir Erdoğan’ın en güzel parçalarından birisidir ‘Bana Ellerini Ver’... Meğer çok doğru bir şarkıymış bu. ABD’de bir üniversitede nörologlar araştırma yapmış. Çalışma biraz işkence gibi aslında zira, eşleri yanlarında otururken kadınların kollarına sıcak demir değdirmiş araştırmacılar. Eşleriyle el ele tutuşan kadınların acıyı yüzde 34 daha az hissettikleri tespit edilmiş. Peki bu sonuç nasıl çıkıyor derseniz, anlaşıldığını bilmek duygusuymuş acıyı azaltan. Şarkıyla başladık şarkıyla bitirelim, Orhan Gencebay ne diyordu, “Beni biraz anlasaydın, ayrılmazdık...”
Teknoloji abartısı
Tamam teknolojinin gelişmesi insanlık için iyi de bu iş artık kontrol edilemez bir hale gelmeye başladı. Ünlü bir İtalyan firması yeni çanta koleksiyonunu drone’lar aracılığıyla tanıttı.
Denilebilir ki, bu sayede tüm dikkatler ürüne yöneldi, mankenler ürünün önüne geçmedi.
O fikirde olanlardan değilim. İnsanların kullanacağı bir ürünün sunumunun yine insanlar tarafından yapılması gerektiğine inanıyorum.
Hayatın içinde ürün ne kadar dikkat çekiyorsa, podyumda da o kadar dikkat çekmeli. Kaldı ki çanta, omzunuza taktığınızda ya da masanın üzerine koyduğunuzda belirli bir açıdan, bir kısmı görülen bir eşya. Onu havaya kaldırıp normalde olmayacak açılardan sunduğunuz zaman, insanları istemeden de olsa kandırmış olursunuz. Tamam teknoloji önemli falan ama abartmamak ve işi görgüsüzlük boyutuna taşımamak lazım.