Anıtkabir’e yapılan, fazlasıyla tartışma yaratan ve Genelkurmay’ın kaldırılsın emri verdiği oyun parkını gördünüz mü?
Kabul etmek lazım ki estetik duygusundan hiç nasiplenmemiş bir yapıydı.
Ancak tartışmalar, estetik değil yine ideolojiler üzerinden yürüdü.
Anıtkabir’de çocuk parkını savunanlara sormak lazım:
“Siz ailenizden ya da sevdiğiniz birinin kabri yakınında böyle bir şey ister misiniz?”
Anıtkabir’de çocuk parkına karşı çıkanlara da sormak lazım:
“İstemeyiz, yaptırmayız, demekten başka bir öneriniz yok mu?”
Keşke Anıtkabir içinde, özellikle de 3 bin metrekarelik müzede, çocuklar için bölümler oluşturulsa, oyun imkanları sunulsa, çocuklar Cumhuriyet’i eğlenerek öğrenseler.
İhtiyacımız tam olarak bu değil mi?
Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukları çok sevdiği de unutulmamalı bu tartışmada.
Atatürk’ün ilk evlatlığı, daha 1. Dünya Savaşı sırasında Van’da yanına aldığı ve annesinin büyüttüğü Abdürrahim adındaki çocuktur. Abdürrahim, Sanayi Mektebi’nden mezun olmuştur.
Sonuç olarak Anıtkabir’de şekilsizliğe elbette hayır ama çocuk seslerine, gülüşüne, sonuna kadar evet...
TANESİ 50 DOLARA ARI...
Çoğu kimsenin haberi yok ama, son 3 yıl içerisinde, Bursa Uludağ’daki kestane ağaçlarından 20 bin tanesi kurudu.
Bu felaketin sorumlusu İtalya’dan gemilerle Yalova’ya gelen ve oradan da Bursa’ya kadar ulaşan, 3 milimetre uzunluğundaki Gal arıları.
Şimdi, üretici kooperatifi, Uludağ Üniversitesi ve Bursa’daki ilgili bürokratlar kafa kafaya, ciddi bir savaş veriyorlar.
Gal arılarıyla mücadelede tek şansımız, tanesi 50 dolara alınan ve gal arılarını yiyerek beslenen bir başka arı türünün doğal ortamda çoğalması.
Bu aralar yolunuz Bursa taraflarına düşerse arıları sakın öldürmeyin...
AYŞE BAK KIZIK
Güngör Hocanın Ayşe teyzesi var ya, bizim de okumayı yeni öğrenen bir Ayşe’miz olsun.
Ayşe’ye sadece okumayı değil hayatı da öğretmeye başlayalım.
Çarşamba günü, Hal’den, en pahalısı, 4 liraya çıkan birinci kalite şeftaliyi dışarıda 5.50 ve 5.95 liraya buldum. Şeftalide en iyi ihtimalle yüzde 26 kâr da neyin nesi?
Buzhaneden çıkan bamyanın kilosunda yüzde 36, siyah incirin kilosunda yüzde 25 gibi fiyat farkları var.
İyi ürünler sattığını bildiğim bir manav cuma günü kilosu 1.5 liradan iyi ıspanak almış.
Online sipariş verilen yerlerde 3.59-3.99 ve 4.95 gibi fiyatlar var.
Yani tarla ve tezgâh arasında, çok uzun zamandır, anlaşılmaz bir uçurum var.
Başbakan Binali Yıldırım’ın geçen hafta ekonomiye dair yaptığı açıklamaları herkes kredi kartında artan taksit sayısı üzerinden gördü.
Oysa önemli nokta tarla-tezgâh arasındaki farkın sorgulanacak olması.
Üretmeden, üreticiden fazla kazananlar o kadar çok ki.
Bak Ayşe yaşam maalesef bu.
HARBİ KIZ DEMET...
Demet Akalın’ın sever ya da sevmez, şarkılarını dinler ya da dinlemezsiniz, o ayrı.
Bulunduğu piyasada özü sözü bir nadir insanlardan biri Demet Akalın.
Geçen hafta, Renkli Sayfalar programına çıktı ve sosyal medyada reklamını yaptığı ürünlerin büyük bir kısmını çöpe attığını anlattı.
Kimileri için altın yumurtlayan tavuktur sosyal medyada yapılan reklamlar, Demet Akalın kesti kendi tavuğunu.
Ünlülerle aynı ürünü kullanma sevdasında olan halkımıza önemle duyurulur...