Günümüzde yaşadığımız kentlerde estetik ve güzellik kalmadı. Binalar çarpık çurpuk, sokaklar ve caddeler düzensiz, kaldırımlar kullanılmaz halde. Binalar, rengarenk ve zevksiz boyanmış, yeşil alanlar azaldı. İnsanlar, giyim kuşamlarında zevkten ve güzellikten uzak kalıyor, birbirleriyle konuşurken mutlu ve sevgi dolu sözler kullanmıyor. Güzelliğin olmadığı yerde mutluluk da aranmamalı.
STRES AZALTAN SESLER
Yorucu ve stres dolu bir günden sonra çocuğunuzun, sevgilinizin veya annenizin sesini duyduğunuzda sanki ona sarılmış gibi olursunuz ve kanınızda mutluluk hormonu ‘oksitosin’ artar, stres düşer. Bunu araştırmak için, bilgi yarışması için sahneye çıkan 61 kız çocuğunda yarışma sonrası stres hormonu kortizol yüksek seviyelerde bulunmuş, oyun bittikten sonra anneleri onlara sarıldıklarında stres hormonu azalmış ve yerini yüksek seviyelerde oksitosine bırakmış.
SEVGİ HORMONU: OKSİTOSİN
Bazı bilimadamları oksitosine “Sevgi hormonu” da der. Vücudumuzda mutluluk, sevgi, nefret ve hiddet hormonları beynimizden salgılanır. Yani kalbimizle sevmeyiz, kalp sadece basit bir pompadır. Aşkı yaratan, beyinden salgılanan mutluluk hormonu. Gözlerimiz görmez, sadece görüntüyü beyine iletir ve onu değerlendirip güzel bulmak beynimizin işidir. Mutluysak gözümüz (beynimiz) çevremizin güzel tarafını, değilsek kötü tarafını görür.
Nobel ödüllü Konrad Lorenz’in
dediği gibi: “Güzellik iyidir ve güzeli
görünce mutlu oluruz, güzeli her zaman korumak isteriz ve ona ilgi duyarız. İnsanlar da bunu bildiklerinden kendilerine
olan ilgiyi artırmak için daha genç ve
güzel görünmeye çalışır.”
Vahşi Batı’ya döndük
Kurban Bayramı’nda kaçan bir boğa saatlerce kovalanıp canı acıtılarak yakalanıp kesildiğinde; salgıladığı korku ve stres hormonları etini yediğimizde bize geçer ve biz de saldırganlaşırız. Buna ‘Teksas Sendromu’ denir. Biz de sanki herkesin birbirine kurşun sıkıp öldürdüğü bir vahşi batı ülkesi gibi olduk. Eskiden büyüklerimiz kurban keserken önce hayvanı okşar, onunla konuşur ve daha sonra kurban ederdi. Günümüzde yaşanan kovboy sahneleri iğrenç ve günah.
DAHA İYİ İLETİŞİM İÇİN...
Bilimsel olarak annemizin, babamızın, eşimizin, çocuklarımızın ve sevdiklerimizin sesini, vücut kokularını veya temasını duyunca mutluluk hormonu salgılanır. Eşler arası ihanet, mutluluk hormonu az olanlarda daha yaygın. Mutluluk hormonu sayesinde bazı kimselere bağımlı oluruz ve kendimizi onların yanında mutlu hissederiz. Oksitosin seviyeleri normal olanlar, diğer insanlarla daha rahat beraber olur, daha iyi anlaşır. Sosyal ilişki kuramayan otistiklerde oksitosin seviyesi düşük bulunur.
Bir insan övülünce veya takdir edilince de mutluluk hormonu salgılar. Bu nedenle psikologlar; çocuklarınızı, çalışanlarınızı ve etrafınızdakileri her gün övmenizi, hatta onların omuzlarına vurup “Aferin” demenizi önerir. Bu sayede salgılanan mutluluk hormonu onları size bağlı yapar. Unutmayın, mutluluk hormonu salgılayanlar ihanet etmezler ve sizin hakkınızda kötü düşünmezler.
Piyasaya yeni çıkan mutluluk hormonlu burun spreyleri şimdilik sadece şizofreni hastalarında başarıyla kullanılıyor. Bence mutluluk hormonunu uçaklara yükleyip bütün
agresif, sinirli ve mutsuz insanların, futbol fanatiklerinin
ve politikacıların üzerine havadan püskürtmek
gerekir.