CaddeNuri Alço'dan bomba itiraflar

Nuri Alço'dan bomba itiraflar

30.09.2012 - 10:05 | Son Güncellenme:

Nuri Alço: "Hülya Avşar'ı "Canım çekmedi" desem yalan olur. Çıplak yatıyorsun, sevişiyorsun. Altında bir tek külot var. Birkaç prova yapıyorsunuz. İnsan haliyle tahrik olur ama o orada kalır"

Nuri Alçodan bomba itiraflar

Kimin nesi bu "kötü adam"? Leylek yerine ejderhanın getirdiği kesin.

Eskişehir'de doğmuşum. Baba tarafım Trakyalı. Dedem de meşhur pehlivan Kel Aliço...

Pehlivan dedenin artist torunu. Rahmetli filmlerdeki rolleri görse ne derdi?

Düşünmedim ama belki de görmemesi İyi oldu. Adam 27 sene üst üste Kırkpınar'ı kazanmış; "Gaddar Ali" derlermiş.

Kündeye getiriverirdi sizi. Peki ya anne babanız?

Onlar bir de hacı üstelik. Babam biraz kızdı önce, şaşırdı.

Şöyle esaslı bir Osmanlı tokadı yediniz mi?

Yok canım. "Madem oynuyorsun iyi rollerde oynasaydın oğlum" filan dedi, ama koca adam olmuştum artık. Ceketimi alıp çıktım evden.

'NARKOTİĞİN SEMPOZYUMLARINA KATILIYORUM'

"Koca adam” artist olana kadar ne yaptı peki?


Eskişehir'de bankada kredi istihbarat şefliği yapıyordum. Askerden dönünce iki yıl Pfizer şirketinde çalıştım.

İlaçlı gazoz merakı oradan geliyor herhalde!

Yok yahu. Aslında iyi adam rolleriyle başladım. Derken Türker İnanoğlu karakter oyunculuğuna itti beni. Kötü Nuri Alço'yu o keşfetti yani. "Kayıp Kızlar'la patladı iş. Ardından 'Tele Kızlar" filan arka arkaya geldi.

Bunca yıl genç kızları tuzağa düşüren kötü adamı oynadıktan sonra insanlar hâlâ neden seviyor sizi?

Valla ben de bilmiyorum. 20 yaşındaki gençler de seviyor, ilkokula giden çocuklar da. Konuşmacı olarak üniversitelere çağırıyorlar.

Gazozun formülünü mü veriyorsunuz?

Tam tersi. Uyuşturucu üzerine konuşuyorum, onları bilinçlendirmeye çalışıyorum. Bazen Narkotik Şube'nin uluslararası sempozyumlarına da katılıyorum. Onların kitaplarında bile resimlerim var.

Hadi be! Yanılıyorsam düzeltin, adınız bir ara uyuşturucu operasyonuna karışmadı mı?

Bir dostumdan dolayı böyle bir olay oldu. Sonradan suçsuz olduğum ortaya çıktı,

Hiç uyuşturucu kullandınız mı?

Hiç. Zaten raporlar da bunu doğruladı. O günlerde İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar da "Sen günah keçisi oldun" demişti. O kadar zaman geçti aradan, herkesin telefonu dinlendi. Böyle bir şey olsa çıkmaz mıydı ortaya.

"Adım gibi nurlu bir insanım" diyorsunuz yani.

Aynen öyleyim. Ramazan’da içki içmem, orucumu tutarım. Şaşırıyor millet. Ben filmlerdeki adam değilim yahu.

'HÜLYA AVŞAR'I CANIM ÇEKTİ AMA...'

Hiç evlendiniz mi?

Bir kere. 20 yıl önce de ayrıldım, o günden beri bekârım.

Bekârlık zor zanaat. Evde çamaşırı filan kim yıkıyor?

Çok titiz bir adamım ama çamaşır falan yıkamam. Kalktığım zaman yatağımı düzeltmeden tuvalete bile gitmem. Derli topluyum ama hastalık derecesinde değil.

"Kızlar bana gelip, 'Bekâretimi sen al’ diyorlar" dediğinizi okudum. Doğru değildir herhalde bu.

1978'lerde, yani en parlak dönemlerimde çok oldu böyle şeyler. Hatta ortaokul talebelerinden bile böyle teklifler geldi. Hepsine nasihat edip gönderdim.

Hep merak edilir, sevişme sahnelerinde oyuncunun canı rol arkadaşını çeker mi?

Hülya (Avşar) ve Ahu (Tuğba) ile birkaç tecavüz ve sevişme sahnem var. Özel hayatımda ılımlı seksten yana bir insanım. Israrcı değilim. En çok zorlandığım sevişme sahneleridir.

Hülya Avşar gibi Türkiye'nin en güzel kadınıyla sahneye başladınız...

Muhakkak ki canım çekmiştir. "Çekmedi" demek yalan olur.

Yüzüm kızararak soruyorum; yani o sahnelerde tahrik oluyordunuz...

Çıplak yatıyorsun, sevişiyorsun. Altında bir tek külot var. Birkaç prova yapıyorsunuz. İnsan haliyle tahrik olur ama o orada kalır. Asla setin dışına çıkmaz böyle şeyler.

'REJİSÖRÜN YATAK ODASI LAFI PALAVRA'

Peki set içinde veya arasında?

Sadece dostluklar vardı, böyle şeyler mümkün değildi. Ama şimdiki filmlere, dizilere bakıyorum; biri yönetmenin sevgilisi, biri kameramanın bilmem nesi. Yoktu böyle şeyler, yapımcıdan çok korkardık.

Türker Bey (İnanoğlu) de çok titizmiş bu konularda...

Tabii. Sette rapor tutarlardı. Kim geç geldi? Kim kravatını unuttu? Kime yan baktı? Kim kime asıldı? En ufak bir falson olursa bir daha oynama şansın yoktu.

"Rejisörün yatak odası" şehir efsanesi mi?

Tam bir palavra. Birkaç örnekten öte geçmez.

Sizin dönemde hiç mi set askı olmazdı? Mümkün mü böyle bir şey?

Tabii ki hoşlandığımız insanlar olmuştur ama ben hepsine arkadaş gözüyle bakardım.

‘TÜRKAN ŞORAY'IN GÖZLERİNE BAKARKEN ZORLANIRDIM’

İnsaf, hepsine mi? Serpil Çakmaklı, Türkan Şoray, Hülya Avşar, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik... Bütün güzel kadınlarla oynadınız. Hiçbiri heyecanlandırmadı mı sizi?

Fatma'nın hem oyunculuğuna hem güzelliğine hayrandım. Türkan Şoray gözlerine bakmakta zorlandığım kadındır. Hülya Avşar da öyle. Onlar oyunculuklarıyla çok güçlüydüler.

Anlaşıldı, bu konular sizi geriyor. Bu kadar filmde oynadınız, maddi durumunuz nasıl? Çok para kazandınız mı?

Nerede? O zamanlar para yerine senet verirlerdi. Aldığımızı da kılık kıyafete, yol masraflarına harcardık.

"Karşılıksız senet" mi?

Karşılıksız değil de yapımcı sana senet veriyor. Masada bir de tefeci var, mecburen senedi kırdırıyorsun, yarısını alıyorsun paranın. Biz böyle yaşıyorduk, şimdiki nesil çok şanslı.

"Şimdiki nesil" demişken, yeni dizilerde de tecavüz sahneleri çok moda. Bir veliaht seçtiniz mi kendinize?

Ölmedikten sonra veliaht falan olmaz.

'ARTIK DOĞRU DÜRÜST TECAVÜZ EDECEK AKTÖR YOK’

Peki Nuri Alço'nun en beğendiği "yeni nesil tecavüzcü" kim?

Yahu bu tecavüzcü lakabı da insanın sırtına yapışıp kalıyor. Mesela bizim Coşkun, hayatında kadına kıza bakmamış bir adam. Üç kız çocuğu yetiştirmiş, üniversitelerde okutmuş. O kadar da beyefendi bir insan. Ama yapışmış kalmış o laf

Müsaadenizle birazı da size yapışmış.

Tabii canım, hepimiz için söylüyorum zaten.

Hafif bir "ağır ağabeylik" seziyorum sizde.

Yok canım. Hareketlerime son derece dikkat eden bir insanım. Alkollü bir fotoğrafım bile çekilmedi bugüne kadar.

Şu veliaht meselesinde kalmıştık. Yeni bir Nuri Alço çıkmadı mı bu güne kadar?

Şu ana kadar görmedim. Genellikle yeni nesilde oyunculuk gücü çok zayıf. Kavga sahnelerinde bile öyle. Herif gözünü kapatarak adam öldürüyor, düşünebiliyor musun?

Ne yani şimdi doğru dürüst adam öldürüp tecavüz edebilecek kötü bir karakter yok mu?

Yok vallahi.

Oyuncu mu yetişmiyor?

Şimdi bir sürü okul açmışlar. Okula giderek oyuncu olunmaz, insanın içinde varsa vardır. Bütün bu özel okullar para tuzağı. Türker lnanoğlu'nun okulunu bunların dışında tutuyorum.

Ördeğe tecavüz eden adam haberine ne diyorsunuz?

Bu artık sapıklıktan da öte.

İyi para verseler böyle bir rol oynar mısınız?

Trilyonları verseler kabul etmem. Bırak bu tür rolleri büyük paralan reddedip bazı programlara bile çıkmıyorum. "Ünlüler Çiftliği" filan gibi ne teklifler geldi. 40 yıllık aktörlük hayatım var. Para için inanmadığım şeyi yapmam.

'Kıvanç'ın davranışı unutulmaz'

Hepsi mi kötü yeni nesil oyuncuların? Hiç yok mu içinden beğendiğiniz?

Var tabii. Kıvanç’ı ve Kenan İmirzalıoğlu'nu beğenirim. Kenan biraz düz ama Kıvanç her kalıba girebiliyor. Jönü de oynuyor psikopatı da. Oyunculuk da zaten budur. Bir de çok saygılı çocuk.

Nereden biliyorsunuz? Tanışıyorsunuz galiba.

Ekrem Bora'nın cenazesinde mezarlıkta ağlayan, iki gün evinden çıkmayan oydu. Tüm misafirleri ağırladı, tek tek ilgilendi. Büyüklerine saygı gösteren yegâne isim odur.

Peki ya diğerleri?

Sete geldiğinde selam bile vermeyip kafasını çeviren bir sürü insan var. Edirne'de çektiğim bir filmde, başrolde bir genç kız vardı. Devamlı bana nasıl oynayacağımı gösteriyor. "Sen kapıyı aç. Önden ben gireceğim, bayanım" filan diyor. Sesimi çıkarmıyorum. Ben yönetmene "Hocam" diyorum, o "Yavrucuğum” diye hitap ediyor.

Hangi film bu?

"Nekrit"... Bir, iki, üç derken yönetmene de karışmaya başladı hanım kız; "Benim sahnemi şöyle çek, böyle çek" diye. Bizde mümkün müydü böyle şeyler! Bir Osman Seden’e, Atıf Yılmaz'a yapacaksın da…

"Oyarlardı insanı" diyorsunuz…

Kimse cesaret edemezdi ki böyle davranmaya. Bu hatun, yönetmene "Yavrucuğum" diyor. Dayanamadım, bastım sonunda küfürü.

Resmen küfür mü ettiniz?

Ettim tabii. O kadar kişi var sette. Patladım sonunda

Kimdi bu oyuncu?

Valahi adını da hatırlamıyorum. Merak eden internetten bakar öğrenir.

("Kötü adam" Nuri'nin sözünü dinledik, Google'ladık, Karşımıza Başak Sayan çıktı.)

'Estetik erkeğe yakışmaz'

"Estetik yaptırdı" diyenlere isyan etmişsiniz.

Ederim tabii. Estetik yaptıracak nerem var. Zaten yaptırsam belli olmaz mı?

"Estetik yaptıranlar karı gibidir" demişsiniz.

Gazetede öyle yazmış. Sabah Gökhan Güney aradı "Ulan biz karı mıyız" diyor, (Gülüyor…) Dedim ki "Oğlum sana söylemedim".

O laf size mi ait, "Karı gibi" lafı?

Yok, Benim böyle bir şey söylememin manası yok. Yaptıran yaptırır.

Ama yine de siz sıcak bakmıyorsunuz.

Sağlık yönünden bir sorunu varsa olabilir. Durup dururken bir yerini yaptırmayı doğru bulmuyorum.

Erkeğe estetiği yakıştırmıyorsunuz yani.

Olabilir...

Of tam bir politikacı gibi konuşuyorsunuz.

Politikacı gibi değil canım. Bir saçım değişti, "Estetik yaptırdı" dediler. Kardeşim ben poligrafık saça sahibim. Çok da güzel duruyor

Net olun. erkeğin estetik yaptırmasına karşı mısınız, değil misiniz?

Hadi açıkça söyleyeyim, karşıyım. Hoş bir şey değil.

Peki üzerinizdeki bu takılar ne oluyor?

Her zaman takılarım vardı. Sanki benimle doğdular, benimle büyüdüler,

Estetiğe karşısınız ama maşallah saatiniz pırlantalı, yüzüğünüz taşlı, boynunuzda meşhur madalyonunuz. Süse karşı değilsiniz yani.

Hayır, şık ve güzel giyinen insanı her zaman severim.

Küba'da bile duvara 'Başbakan Nuri' yazmışlar'

Peki zampara mı Nuri Alço?

Yani severim ama gizli olmak şartıyla.

Korkmuyor mu kadınlar sinemadaki ününüzden?

Yok. Zaten çoğunu geri çeviriyorum, çok seçiciyimdir.

"Eve gidelim birkaç kadeh içelim” dediğinizde ürperen oluyor mu?

Yok canım. Zaten her kadını eve atmam.

Bir dönem bütün duvarlara Nuri Alço yazılıyordu...

Evet ya, kimseye nasip olmadı bu. Dünyanın hiçbir yerinde yok böyle bir şey.

Kimseye nasip olmadı da niye sonra sildirmek istediniz o yazıları?

Evet ama yetişemedim ki. Adamlar yalnız Türkiye'ye değil dünyanın her yerine yazmışlar. Bir gün Sinan Çetin telefon etti "Küba'dayım, bir duvarda adını gördüm. Başbakan Nuri yazıyor" dedi. Hollanda'da stadyumun duvarlarında. Paris'te Eyfel'de,

Korktunuz mu?

Korktum tabii, örgüt işi falan zannettim. Hemen savcılığa müracaat ettim. Bir sabah uyanıyorsun ki Türkiye'nin her yerinde adın yazıyor. Şok oldum. Başıma bir iş gelir sandım. Sonra çocuklar geldiler, pırıl pırıl üniversite öğrencileriymiş meğer. Grubun adı Naroymuş.

Peki neymiş dertleri?

Bilmem. Sen bizim idolümüzsün dediler.

Üniversite eğitimi işe yaramış demek. Özel hayatınızda utangaç bir adam mısınız? Biraz asosyallik var mı?

Asosyallik değil de, kalabalık mekânlara gittiğimde rahatsız oluyorum. Bin bir türlü insan var. Mesela adam iki duble içtikten sonra karısını kıskanıp "Ne bakıyorsun lan" diyebiliyor. Bu yüzden otururken hep yüzümü duvara dönerim.

Eski dostlarla aranız nasıl?

Hepsiyle görüşüyorum. Murat Soydan, Serdar Gökhan, Engin Çağlar'la çok iyidir aram. Ediz (Hun) ağabeyle de buluşuruz. Rahmetli Ekrem (Bora) ağabeyle çok sık görüşürdük. Evlerimiz karşı karşıya zaten.

Hep erkekleri sayıyorsunuz, cinsi latiflerden kimse yok mu?

Olmaz mu mesela Ahu (Tuğba) aslan gibidir. Dostluğu, insanı sahiplenişi.

‘Hiç parayla seks yapmadım’

Baba olmadığınız için pişmanlık duyuyor musunuz?

Hayır, ama önüme evlenebileceğim düzgün biri çıkarsa neden olmasın? Ama öyle güç ki…Kadını alıyorsun eve, yatıyorsun, kalkıyorsun, giyinip gidiyor. Yatağı toplamadan giden kadına kadın demem ben.

Hiç parayla seks yaptınız mı?

Hiç. Arkadaşlarım ikram etmiş olsalar dahi yapmadım.

Pek de nazikmiş arkadaşlarınız, kadın ikram edeni de hiç duymamıştım.

'Hülya Avşar neden jüri olmasın'

Adana Film Festivali'nden yeni döndünüz. Nasıl buldunuz havayı?

Şehit cenazelerinden dolayı Emel Sayın ve Ebru Gündeş konserlerinin iptal edilmesine rağmen çok iyi geçti. Bir de patlama filan olur diye korteji iptal etmişler,

Nuri Bilge Ceylan'ın, Zeki Demirkubuz'a ödül verilmemesi için kulis yaptığı konuşuluyor. Ne düşünüyorsunuz, mümkün mü böyle bir sey?

Çok saçma geliyor bu dedikodular. Nuri Bilge gibi bir insan uğraşır mı bu işlerle?

Ben bilmem, size sordum. Yani ödüller hakkıyla mı verildi?

Evet. Zaten İlyas Salman'ın da, Engin Günaydın’ın da en iyi oyuncu ödülünü kazanması gerekiyordu. Ödülü de ikiye bölmüşler.

Hiç mi gözünüze batan bir şey olmadı Adana'da?

Kılık kıyafetlere illet oldum. Dünyanın her yerinde ciddi festivallere insanlar grand tuvalet gelir. Adana'da şortlarla terlikle ödül almaya geldi millet Jüri üyeleri de buna dahil. Yok böyle bir şey.

Antalya Film Festivali’ne gidiyor musunuz?

Kısmetse Antalya'da da olacağım.

Hülya Avşar'ın jüri başkanı olmasını nasıl karşılıyorsunuz?

Çok normal. İsim vermek istemiyorum ama Adana'da alkolden kırılan; lastik ayakkabılar, boru gibi pantolonlarla dolaşan jüri üyelerini gördükten sonra neden Hülya Avşar olmasın! Hiç olmazsa Hülya o kadar film çekmiş bir oyuncu.

Kızmayın ama, sıkıldım bu politik cevaplarınızdan!

Zaten Eskişehir'den milletvekili adayı olmamı çok istiyorlar. Bana da olursam kesin kazanırmışım gibi geliyor. Kimler milletvekili olup dünyaları götürüyor. Türkçe konuşmasını bilmeyen milletvekili var. Eli ayağı düzgün adamım, üstelik her dalda da konuşabilirim,

Cüneyt Arkın da Eskişehir'den aday oldu ama kazanamadı.

Cüneyt hiçbir zaman Eskişehir'e gitmedi ki. Ama Ediz Hun Çevre Bakanı oldu. Sinemadan bir bakan daha çıksın isterim doğrusu.

Nuri Alço Kültür Bakanı da olur mu dersiniz?

Neden olmasın? Adana'ya, Antalya'ya festivale gidiyoruz; Kültür Bakanı'nın haberi yok. Hep orada ıvır zıvır bakan danışmanları. Ama gireceğim parti de önemli. Ben CHP'yi düşünüyorum.

'Genelevde bir hafta çalıştım’

Manukyan'ın hayatını anlatan film için Hülya Avşar ve Nurseli İdiz'e teklif götürüldüğünde "Bu rolün altından nasıl kalkacaklar, biz olsak 10-15 gün kerhaneden çıkmazdık’ demişsiniz.

Böyle yazdılar ama dedim mi, demedim mi şimdi hatırlamıyorum. Bir sanatçı bir rolü oynayacaksa mutlaka etüdünü yapmalı. Ben uyuşturucu olayını öğrenmek için Bakırköy'deki AMATEM'den çıkmazdım.

Genelevde film çektiniz mi hiç?

Çekmez miyim. Ahu Tuğba’yı genelevden gelinlikle çıkardım,

Allah mutlu etsin. Ne kadar kaldınız genelevde?

Yaklaşık bir hafta. Manukyan o zaman sağdı. Onun Zürafa Sokaktaki bir evinde çalıştık. Oradaki kadınlar için Ahu Tuğba'nın genelevden gelinlikle çıkması ne demek biliyor musun?

"Darısı başımıza" diye asılanlar oldu mu?

Neden olmasın. Onların hepsinin rüyası bir adamın kendilerini gelinlikle oradan çıkarması,

Beyaz atlı prens Nuri Alço Manukyan'ı da etkiledi mi?

Etkiledi mi bilmem ama, birlikte çay içip çok sohbet ettik. Kendini İşine adamış bir kadındı.

Rolünüz için Manukyan'dan ders aldınız mı?

Daha çok Ahu sordu. Genelevde çalışan bir kadını oynuyordu. Rolüyle ilgili öğütler aldı.

Gerçekten hayatınızda rol gereği hariç hiç geneleve gitmediniz mi?

İnan hiç gitmedim.

'Erkek adam ihaneti çaktırmadan yapmalı'

Sizinki de ilginç meslek. Bir gün Manukyan'la tanışıyorsunuz bir başka gün belki de bir milletvekiliyle…

Gerçekten öyle. Bakanlarla, milletvekilleriyle tanıştım. Bir gün Kasımpaşa'da yer sofrasında çingenelerle yemek yiyorum, ertesi gün sosyetenin içinde en kral yerdeyim. İyi bir gözlemciyim.

Peki hiç ihanete uğradınız mı?

Hayır.

Kötü adam Nuri özel yaşamında beraber olduğu kadınlara hu ihanet etti mi?

Olabilir. Neden olmasın? Erkek adam yapacaktır tabii. (Gülüyor...) Aksi takdirde 'Rahibe" derler. Çaktırmadan yapacaksın, eline ayağına bulaştırmadan.

"Haydi Nuri benim de içkime ilaç at" diyen kadınlar oluyor muydu?

Olmaz mı? "Senin atmana gerek yok. Ben senin içkine atacağım. Biz zaten tamamız" diyorlardı. (Gülüyor...)

'BİR KERE ELİMDEN VURULDUM'

Başınıza hiç iş kazası geldi mi?

Bir kere elimden vuruldum. Bir defasında da...

Hiç yatak sahnelerinde kaza oldu mu?

Balon patlamadı, rahat ol.

İyi bari. İlginç tekliflerle karşılaştınız mı?

Bir keresinde Ankara 'da imza gününde bir doktor çift gelmişti. Adam "Karım sana hasta, fena halde aşık. Benimle yatarken bile seni sayıklıyor, Nuri diyor" dedi.

Vay be. Ne mide varmış adamda...

Adam hiç kıskanmıyor. Sonra kadın bir arşiv getirdi; bende olmayan resimlerim, gazete kupürleri var. "Seninle yatıp seninle kalkıyorum" diyor. Kocası da alışmış herhalde.

'Zeki Müren 'Elde edemediğim tek erkek' demişti'

Erkeklerden "ahlaksız" teklifler aldınız mı hiç?

Yok canım öyle bir durum. Cesaret edemezler Rahmetli Zeki Müren'le çok samimiydik. Valentino'da birlikte otururduk, Teşvikiye'deki saunaya geldiği zaman orası işadamlarıyla dolardı. Çok hoş sohbetti. Fıkra üstüne fıkra anlatırdı. Kahkahaya boğardı hepimizi.

Zeki Bey "Hasta olup da elde edemediğim tek erkek" demiştir benim için.

Ekleyeceğiniz bir şey var mı?

Yavrum soğuk bir gazoz içer misin?

Haberin Devamı

İzzet Çapa / Habertürk