03.12.2018 - 15:11 | Son Güncellenme:
Nur Fettahoğlu, son filmi "Deliler, Fatih'in Fermanı" başta olmak üzere, bilinmeyen yönlerine dair samimi açıklamalarda bulundu.
"Savaşçı ruhu alt metinde görüyoruz ama maalesef bir kılıç tutturmadılar bana"
Nur Fettahoğlu, son filmindeki karakteri ve geleceğiyle ilgili önemli bilgiler verdi: Savaşçı ruhlu bir kadın var. Zaten o kadar delinin arasında başka ne olabilirdi? Aslında ailesi Hristiyan olan bir kız ama ailesi Vlad tarafından katlediliyor. Sonra Osmanlı topraklarına geliyor ve demirci olan bir adam evlat olarak benimsiyor. O kültürde büyütüyor ama asla özünü unutmadan. Sonra Vlad bu kızın ikinci kez ailesini katlediyor, bu sırada Deliler Vlad’ın kellesini almak üzere yola çıkıyorlar, bu köyde benimle karşılaşıyorlar. Beni oradan kurtararak başka bir yol serüvenine sokuyorlar. Sonra biz bir yerde kalıyoruz ve asıl karmaşa ondan sonra başlıyor. Savaşçı bir karakter olmuyor ama bir sonraki işlerde savaşçı ruhumuzu görebiliriz. Fakat ilk yazıldığında savaşçı bir karakterdi, sonra yolda çekerken birkaç değişikliğe uğradı. At binerken savaşçı ruhu alt metinde görüyoruz ama maalesef bir kılıç tutturmadılar bana, buradan Deliler’e şikayette bulunuyorum. Deliler’e döndüğümüzde tarihimizi gerçekten yansıtıyorlar; gözü peklikleriyle, kıyafetleriyle adlarından çok söz ettiriyorlar ve aynı şekilde şu an bizim filmimizde de görsel şov var. Kostümler aynı şekilde konuşturucak, gerçekten Deliler’i izleyeceksiniz.
"Gizli gizli oyuncu oldum"
Fettahoğlu, oyunculuğa nasıl başladığını şu ifadelerle anlattı:
"Karadenizli bir aileyiz; babam mimar, amcam doktor, halam İngilizce öğretmeni. Böyle bir ailede büyüyünce ne olmanı bekliyorlar? Doktor, öğretmen, memur ama gel gör ki aile fertlerinden hiçbiri bu meslekleri seçmedi. Küçükken baleye gitmek istedim, tiyatroya girmek istedim ama hiçbirine izin vermediler, ben de gizli gizli oyuncu oldum."
"Gelecekte belki ikinci bir iş yaparım ama asla oyunculuktan vazgeçmem"
ünlü oyuncu, daha önce yaptığı mesleklerle ve gelecekte başka bir meslek yapıp yapmayacağıyla alakalı önemli açıklamalar yaptı: Borsa muhabirliği yaptım, ondan öncesinde de 7 yıl bankada çalıştım. Gelecekte belki ikinci bir iş yaparım ama asla oyunculuktan vazgeçmem. Çünkü benim çocukluk hayalimdi. Kardeşimle gizli gizli skeçler yapardık. Okulda bir kere tiyatro kolundaydım, 19 Mayıs, 23 Nisan gibi özel günlerde mutlaka sahneye çıkar bir şey okurdum. Eski deterjan kutularının arkasındaki yazıları elime duş başlığını mikrofon yapıp onu okurdum, korodaydım falan, hep oradaydım ve hiçbir zaman oradan çıkmak istemedim.
"Senaryo ilk geldiğinde gerçekten o kadar ürktüm ki!"
Güzel oyuncu, gelecek projelerinden bahsetti: İlk önce Blutv’de 30 Kasım’da yayınlanacak 10 bölümlük bir internet işi. Orada da çok değerli oyuncularla bir araya geldik. Senaryo ilk geldiğinde gerçekten o kadar ürktüm ki... Fakat çok güzel senaryoydu, 10 bölümü bir solukta bitirdim. Çok erkek işi ama kadınlar da çok dişi! Böyle bir ağzım kamaşıyor ama bir taraftan diyorum ki; 'Nasıl olur ki, çıkartabilir miyim?' Çok acayip bir ikilem. Ayça Bingöl ile iki kız kardeşi oynuyoruz; ikimizin hayatlarının yeniden çakışması. Çok acayip hikayeler var. O da ağır dram mesela, ağlamaktan içi şişecek insanların.
"En büyük karın ağrımdı, ağlayamazdım, buz kesilirdim"
Nur Fettahoğlu, bir karakteri oynarken hangi duyguyu yansıtırken zorlandığını açıkladı: En büyük karın ağrım, ağlayamamaktı, buz kesilirdim. Galiba artık bütün yaşadığım hissiyatı kanalize ediyorum ama tamamen özümsemem gerekiyor. Yine kolay ağlayamıyorum. Karakteri çok iyi anlayıp, 'Neden ağlıyor bu?' deyip onu hissederek ağlayabiliyorum.
"Kendimi bu kadar yetersiz hissedeceğimi hiç düşünmemiştim"
Başarılı oyuncu, annelikle ilgili duygularını da paylaştı: Kendimi bu kadar yetersiz hissedeceğimi hiç düşünmemiştim. Bir can dünyaya getiriyorsunuz, o canın karakterini bozmadan ona bir şey vermeye çalışıyorsunuz, onu birey haline getirmeye çalışıyorsunuz ve karakteriyle geldiği için onu da bozmamaya çalışıyorsunuz. O kadar yetersiz hissediyorsun ki kendini... "Acaba şimdi yanlış mı yaptım?" diyorum. Bir yerde sesim yükseliyor ve sonra kendime "1 dakika Nur, o bunu hak etmiyor" diyorum. Yani o kadar çok çelişkisi, silsilesi var ki; sanırım hiçbir zaman yeterli hissetmiyeceğim kendimi...
"Hiçbir yerimle oyanamayı sevmem, çok doğal bir insanım"
Emre Saygı’nın “En çok nereni değiştirmeyi seversin?” sorusuna Fettahoğlu, "Hiçbir yerimle oyanamayı sevmem, çok doğal bir insanım. Bu bozkırdan sonra içimden bir kadın çıktı ve artık sivri topuk falan yani" şeklinde yanıtladı.