CaddeNilüfer’den dev hizmet, dev konser

Nilüfer’den dev hizmet, dev konser

28.05.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bekriya’ya yeni ekip, yeni makyaj, iki ustadan iki albüm

Nilüfer’den dev hizmet, dev konser



Birkaç kez Ortaköy’de bulunan Feriye Sineması’na gitmiş ve güzellikleri yaşamıştım. Ama ciddi anlamda Living Room’da oturup yemek yememiştim. Sonunda sevgili kavalyem Ali Sayar (Şimdilerde karalar bağladım, çünkü Ali haziran ortasından itibaren Bodrum -Çeşme arasında mekik dokuyacak ve beni kavalyesiz bırakacak) ile birlikte brunch’a gittik. Doluydu ama müşteri kitlesi pek tanıdık değildi. Fakat herkes çok şıktı. Ali, beni, buranın sahipleri Pınar-Turgut Kabaca ile tanıştırdı. Bu sene Ali’nin işleteceği, Yavuz Samancı’nın patronluğunu yaptığı Çeşme’deki Granada Beach Club’un mutfağı bu başarılı çifte emanet. Yalnız orası mı? Mecidiyeköy Ali Sami Yen Stadı yanında kurulan çadır görünümlü tesis ile Florya Metin Oktay Tesisleri içinde yer alan, dışarıdan da müşteri kabul eden Cafe Galatasaray’ın işletmesini de Kabaca çifti yapıyor. Living Room’un dekorasyonu çok ferah. İnsan, kendini evinin salonunda gibi hissediyor. Pazar kahvaltısı, öğle ve akşam yemekleri, davetler, partiler için ideal. Mönü, Pınar Kabaca’dan çıkmış ama mutfak şefi İbrahim Işık ve tüm ekibin de katkısı olmuş. O gün Ali de ben de diyeti bir kenara bırakıp bir güzel yedik. Kahvaltı mönüsü müthiş zengin. Peynir çeşitleri, simit, tereyağ, ev reçelleri, sucuk tava, menemen, peynirli ev böreği, sıcacık ekmekler, çikolatalı krep, portakal suyu, çay, kahve 25 milyon lira. Kahvaltı saat 10.00-14.00 arası. Normal mönüsü de çok renkli. Günün çorbası, kabuklu patates ile verilen rozbif ve hindi füme sandöviç, çift renkli tost, köfteli sandöviç... Fiyatlar 6-7 milyon lira. Bu arada her çeşit salata var, fiyatları da 8.5 ila 9 milyon lira. Ama çok doyurucu. Hellim ve köfte ızgara, Living Room böreği, tavuk ve sebzeli tagliatelle, sebze sosu ile verilen kekikli ızgara tavuk, soslu tagliatelle üzerine ızgara bonfile, kuşkonmaz kapari, kremalı mantardan meydana gelen steak brandy özel yemekleri arasında. Telefon numarası (0212) 227 05 12. Çıkınca yürüdük. Nişantaşı’nda 12 yıldır hizmet veren ve sevdiğim barlardan biri olan Cafein’in Kuruçeşme’deki yazlığına uğradık. Manzarası muhteşem. Sahibi Barbaros Baykal’ı, Bodrum’daki Cafein’den tanımıştım ama o gün yoktu. Zaten erkendi. Cafein, akşamüstü barı olarak yerleşti artık. DJ Bedo’nun müziği de gerçekten başarılı. Efendim, yarın Asitane Restaurant’ta İstanbul’un fethi özel olarak kutlanacak. Lokal, 12 yıldan beri 29 Mayıs’ı, Fatih Sultan Mehmet’in yemeklerinin pişirildiği ‘Has Mutfak’ta karşılıyor. Topkapı Sarayı’nın 1469, 1471, 1473 yıllarına ait mutfak defterlerinden yararlanılmış eski lezzetlerin yapımında. 1 Haziran’a kadar devam edecek. Metancene, has paçası tiritli, borani hassa, piyazlı terhos balığı, yoğurtlu tutmaç, istiridye külbastı, kestaneli bulgur, yahnilerin ulusı, tavuklu buğday aşı, zırva, sütlü kadayıf gibi 25 çeşidi aşkın unutulmaz tat yer alıyor mönüde. Kariye Otel içinde yer alan Asitane Restaurant’ın telefon numarası (0212) 635 79 79. Şimdi sizlere müthiş bir dans grubundan sözedeceğim. Saadet Vurgun’un menajerliğini yaptığı, 6 kişilik Latin grubu Grupo Rikacha ve solistleri Jose Carreras eğlence yerlerinin yeni gözdesi. Bossonova, Küba samba, mambo, brazil, salsa gibi geniş bir müzik yelpazesine sahip Rikacha. Hiç boşları yok ama yine de ilgilenen olur diye yazıyorum.

Son günlerde iki albümü çok sık dinliyorum. Biri hemşerim, ondan vazgeçmem mümkün değil; Ali Kocatepe. Diğeri ise ‘Amca’, yani İlhan Şeşen. Ali, ‘Yarınlar Meçhul, Bugün Var’ adlı albümü ile ilgili yazdığı teşekkür mektubunda, esprili bir dille İlhan Şeşen’e de yer vermiş. Şeşen’in 50’sinden sonra şöhreti yakaladığını, starlık kulvarında 56 yaşında biri olarak kendisinin de İlhan Şeşen’i yalnız bırakmadığını vurgulamış. İki albüm de özellikle orta yaş dinleyicisine hitap ediyor. Alacaksınız elinize sevdiğiniz içkiyi, kapayacaksınız gözlerinizi, dinleyeceksiniz. Ha Amca’nın şarkılarını dinlerken yanınızda sevgiliniz de olabilir, bence mahsuru yok. Ali’nin o yumuşak sesiyle söylediği İzmir’i anlatan ‘Vay Duruşun Pek Yaman’ ve ‘Bir Fuar Masalı’nda gözlerim doldu. Albüme ad olan şarkıyla da Ali "Bugüne değin göremediğiniz gerçekleri görün ve günü yaşayın" diyor. Çok da doğru söylüyor. Eline, diline, yüreğine sağlık sevgili Ali Kocatepe. ‘Ben Şimdi Bu Şarkıları Kime Söyleyeyim’ adlı DMC’den çıkan yeni albümü ile İlhan Şeşen’e bir kez daha hayran oldum. Bu arada Şeşen’in CD’sinde yer alan şarkıların melodilerini cep telefonunuza kaydedebilirsiniz. Bu iş için de tabii albümü satın almanız gerekiyor. Bence alın ve o keyfi yaşayın. Klasikleşen ‘Ellerimde Çiçekler’i yeniden yorumlamış yeni albümünde Amca. Onun da eline, diline sağlık. Efendim, bir zamanlar en sık gittiğim ve huzur bulduğum mekanlar arasındaydı Arnavutköy’deki Bekriya. Buranın patroniçesi Suzan Kardeş’i ve şef Orhan’ı unutmam olanaksız. Ama yeni yerler açıldıkça, keyif aldığımız yerler değil de ‘in’ olan, bizim tabirle haber çıkacak mekanlar tercihimiz oluyor. 20 yıldır Sezen Aksu’dan Gülben Ergen’e, Sibel Can’dan ‘Bir Demet Tiyatro’ ekibinin tümüne varıncaya kadar ünlülere makyaj yapan Suzan işi biraz salmıştı. Ama lezzetli mutfağa sahip Bekriya’yı baştan aşağıya değiştirerek ve adını ‘Suzan’ koyarak yeniden açtı. Yanına da iki gönül dostunu aldı. Biri benim kardeş kadar kendime yakın hissettiğim, bir zamanlar pek çok star ismin medya ve halkla ilişkilerini yürüten Nermin Ceri. Diğeri ise yıllarca turizm sektöründe, medya dünyasında hizmet vermiş olan Canan Şeker. Suzan’da her kat ayrı güzellikte. En alt katta, yani Jazz Room’da şimdilerde İstanbullu cazseverler Ayşe Gencer ve Triosu’nun doyulmaz müziğini dinliyorlar. Orta kat kafe -restoran. Öğle ve akşam yemeklerinde Mahir Çelik aşçıbaşının yönetiminde birbirinden nefis tatlar sunuyor. Size önerim; Bir kadeh şarap eşliğinde patlıcanlı penne, pesto soslu spagetti, ızgara bonfile ve şefin özel mönüsünün tadına bakmanız. Benim favori yerimi sorarsanız, Meyhane. Burada mikrofon yok. Sadece kanun eşliğinde sahneye çıkan Hakan Çelik, enfes yorumuyla Türk Sanat Müziği’nden bir demet sunuyor. Üstelik Suzan bu kez akıllılık etmiş, meyhaneyi çatıya taşımış. Kosovalı olması nedeniyle Balkan mezelerinin çoğunu Suzan’ın dünya tatlısı annesi Mevlüde Hanım yapıyor. Bekriya köfte, Türk ve Balkan mezeleri eşliğinde doyamayacağınız bir gece sizi bekliyor Suzan’da. Aman unutuyordum, saat 10.00-15.00 arası çatıda verilen kahvaltıyı da deneyin. Fiyat ve atmosfer olarak Suzan kaçmaz. Telefon numarası (0212) 257 04 69. Ekranların en sevilen dizilerinden biri olan ‘Sex and The City’ için Digiturk, yarın Reina’da çok özel bir parti veriyor. Ben de davetliydim ama malum, yarın perşembe. Saat 21.00’de başlayacak ‘Zsa Zsa Zsu Party’de müthiş sürprizler olacak.

Cumartesi akşamı konuklarım vardı. Onlarla İstanbul’u arşınladım arşınlamasına da aklım hep Eurovision Şarkı Yarışması’ndaydı. Çünkü, ister inanın ister inanmayın, Sertab Erener’in başarılı olacağı içime doğmuştu. En azından finali izleme umuduyla kendimi Günay’a attım. Herkesi masada bırakıp sevgili Günay Tuncel’in odasına daldım. Puanlamanın sonlarıydı. Türkiye üçüncü durumdaydı. Günay sinirli, ağzına geleni söylüyor. Ben "Ağabey kızma, bak görürsün, birinciyiz" diyorum. Günay’ın genç ve güzel karısı Ahu yerinde duramıyor. Sonunda birinci olduk. Tüylerim diken diken oldu, gözümün yaşı dinmedi. Sertab ile pek fazla içli-dışlı değiliz ama her zaman sesine hayran olduğum bir isimdir. Bravo Sertab! Seni izlerken hâlâ gözlerim doluyor, kalbim çarpıyor. Seninle gurur duyuyoruz. Gelelim pazar gününe. Yani Beşiktaş’ın şampiyonluğunu ilan ettiği ana. Biliyorsunuz, fanatik Galatasaraylıyım. Polo 13’lerin başarılı işletmecisi sevgili Ali Sayar, saç doktorum Veysel Şenel ve kızı Derya ile birlikte Reina’da izledim maçı. Ama önce sevgili Ali ile benim değişmeyen mekanlarımızdan olan Salopet’e, pazar kahvaltısına gittik. Emel Müftüoğlu, Salopet’in ortaklarından Feyzi Kalkavan’ın annesi Nükhet ile kaynatıyordu. Seda Sayan, Almanya’da konserde olduğu için sevgilisi Gökhan Şükür, ağabeyi Hakan ile gelmişti. Daha sonra onlara Serdar Ortaç katıldı ama fazla kalmadı. Bir ara Gizem Özdilli ve son zamanlarda çok sıkı fıkı olduğu manken arkadaşı Aysu Baçeoğlu’nu gördüm. Ben Salopet’in, fırında yapılan, üstü kaşar peynirli simitlerine bayılıyorum. Hemen Ali ile birer tane yedik. Yeşil çay, yanında domates, biber ve salatalık, bir de ızgara hellim... Ama genç yaşta başarıyı yakalamış olan aşçıbaşı sevgili Mehmet Zeybek rahat durur mu? Hemen sebzeli börekleri getirip masaya koydu. Şef Barış Demirtaş da "Bunlar evde yapıldı" deyip incir ve frambuaz reçellerini süslü kaplar içinde getirdi. Sucuklu yumurta ve Kraliçe Rose Kar’ın evde yaptığı elmalı diyet kekle iyice kendimizden geçtik. Ardından tabanları yağlayıp Bebek’ten Kuruçeşmeye kadar yürüdük. Maçı Reina’da izleyeceğime dair, büyük patron Mehmet Koçarslan ve ortağı, işletmecisi sevgili Ali Ünal’a bir gün önce söz vermiştim. Memo (Mehmet Koçarslan) da hasta Galatasaraylı. Reina’da ‘Happy Hour’ vardı zaten ve tıklım tıklımdı. Kapıda son model arabalar, motorsikletler... Buranın müdavimlerinden sevgili Tuğba Özay elinde cep telefonu ile kapının önünde turluyordu. Şarkıcı Neco’nun iki güzel kızı, Ayşe ve Zeynep dans ediyordu. Hava kötü olmasına rağmen terasta oturacak yer yoktu. Beşiktaşlılar ağırlıktaydı. Özlem Yıldız’ın keyfi yerindeydi. Cevat Kaya, son model arabası ile genç kızların ilgi odağı olan Kemal Cıngıllıoğlu, Emre Çapa, sevgilisi Öykü Erdem, Can Eyilik o kalabalıkta gördüğüm isimler oldu. DJ Ercan çok iyi çaldı. Yakışıklı şef Erkan Ünal ve garson Kemal Bal salon ile teras arasında gidip geliyordu. Final malum. Son anda Sergen’in golü ile Beşiktaş aslan gibi bitirdi olayı. Beşiktaş’ın yakışıklı başkanı olan sevgili arkadaşım Serdar Bilgili’yi, İdari Menajer ve güzel dostum Sinan Engin’i, Sergen’i, yine sevgili arkadaşım Futbol Şubesi Sorumlusu Yıldırım Demirören’i, hasta Beşiktaşlı kankam Bekir Saçar’ı ve tüm Beşiktaş camiasını kutluyorum. Takım, bileğinin gücüyle şampiyonluğu haketti. Yazımı yazarken 25 yıllık arkadaşım, Nispet gece kulüplerinin patronu sevgili Can Koç geldi. Aslında çok yoğun olduğum için gazeteye konuk kabul edemiyorum ama Can eski ve güzel bir dostum, kıramadım. Diyarbakır, Bakırköy, Etiler, Çeşme, Bodrum’dan sonra bu yıl Antalya’da da Nispet Gece Kulübü’nü açıyor. Kısmetse 30 Mayıs Cuma gecesi Antalya Nispet’te Gülşen sahne alacak. Ardından da Bengü, Zeynep Mansur, Dr. Bilal, Demet Akalın, Utku dönüşümlü olarak Antalyalı eğlenceseverlerle buluşacak. Patron Can Koç bu yıl Nispet olarak kaliteli servisi ve müziği, uygun fiyat anlayışı ile Antalyalılara getirdiklerini söyledi. Gülşen bu sezon çok başarılı bir performans çıkardı. Çeşme ve Bodrum’daki pek çok gece kulübü onun peşinde. Antalya Nispet’in telefon numarası (0242) 243 07 07. Efendim, televizyon dünyasından sevdiğim bir insan olan Reha Muhtar ile seviyeli ilişkisine nokta koyan Nilüfer yeni albümünün hazırlıkları içinde. Ama tüm bu yoğun koşturma içinde duyarlı sanatçı Bingöllü depremzedeleri de düşündü. Acıbadem Bilfen İlköğretim Okulu’nun konser salonunda 4 Haziran Çarşamba gecesi gelirin tamamı Bingöllü depremzedelere bırakılacak olan yardım gecesine katılacak. Organizasyonun başında olan N1’in patroniçesi Bircan Usallı Sılan’ın teklifini kabul eden Nilüfer tek kuruş almayacak. Bu nedenle ünlü popçu çok mutlu. Aynı gecede sinemanın dev ismi Hülya Koçyiğit’in de bir sürprizi olacak; şiir okuyacak. Evet, bugünlük bu kadar, kalın sağlıcakla. En kötü günününüz benimkinden iyi olsun efendim.

Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr



MAGAZİN


'Şöhretim çünkü yetenekliyim'
Tek adres İstanbul
Müslüm Baba bu defa Tarkan'dan söyleyecek
Eurovision'u kim kazandı?
Tuğçe'yi de ekibine aldı
Sertab, devletle tanıştı
İTO'dan teklif: Eurovision'a biz talibiz...
Rusya, sonuca itiraz ediyor
Nilüfer’den dev hizmet, dev konser