WOODY ALLEN UNUTULMAZ!

‘Paris’te Gece Yarısı/Midnight in Paris’, Woody Allen’ın yeni filmi. Son birkaç yılda pek sevdiği New York’u terk eden ve önemli Avrupa şehirlerinde geçen filmler yönetmeye başlayan Allen, yeni filminde Paris’e, özellikle de 1920’lerin Paris’ine bir saygı duruşunda bulunuyor. Çok hızlı çalışan ve hemen hemen her yıl yeni bir filmle karşımıza çıkan Allen geçtiğimiz aylarda bir söyleşisinde “Hiçbir filmim hatırlanmayacak” gibi bir cümle kurdu. Kendi filmografisinin kıymetini bilmeyen Allen’a katılmıyoruz ve yönetmenin kesinlikle unutulmayacak beş filmini bir kez de biz hatırlatıyoruz.

‘AnnIe Hall’ (1977)
Kadın-erkek ilişkilerine dair çekilmiş en iyi filmlerden biri olan ‘Annie Hall’, komedyen Alvy Singer (Woody Allen) ve Annie Hall’un (Diane Keaton) yürümeyen ilişkilerini konu alıyordu. Çok iyi kurulmuş karakterlerin ilişki ve ayrılık sürecinin cesur bir sinema diliyle birleştiği film, sinemada dördüncü duvarın yıkıldığı ve karakterlerin direkt olarak kameraya konuştuğu sahneleriyle de ünlü. Allen dördüncü duvarı yıkma kararını, “İzleyicilerden çoğunun aynı hisleri ve aynı problemleri yaşadığını düşündüm. Onlarla direkt konuşmak ve yüzleşmek istedim” diye açıklamıştı. Bu müthiş film Akademi tarafından da göz ardı edilmemiş; En İyi Film, En İyi Orijinal Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Yönetmen dallarında dört Oscar kazanmıştı.

‘Manhattan’ (1979)
Kariyerinin büyük bölümünde New York’ta geçen filmler çeken Allen’ın bu şehre verdiği en güzel hediyelerden biri şüphesiz ‘Manhattan’. Çocukluğundan hatırladığı New York’u ancak siyah-beyaz bir görüntü çalışmasıyla yansıtabileceğine inanan Allen’ın ‘Manhattan’ı, gerçekten de New York’un en güzel göründüğü filmlerden biri olarak akıllara kazındı. Filmde karakterler kadar ön planda olan New York’ta anlatılan hikaye, çoğu Allen filmi gibi ilişkilerden hareket ediyordu ama aslında insan varoluşuyla ilgiliydi. Filmde iki kez evlenip boşanmış 42 yaşındaki metin yazarı Isaac Davis (Woody Allen), 17 yaşındaki Tracy (Mariel Hemingway) ile bir ilişki kuruyor.

‘ZelIg’ (1983)
Sahte belgesel ‘Zelig’, Woody Allen filmleri arasında özel bir yerde duran ancak yönetmenin pek de göz önünde olmayan yapıtlarından biri. Film, 1920’lerde geçiyor ve içinde bulunduğu sosyal ortama göre tavırlarını değiştiren ‘insan bukalemun’ Leonard Zelig adlı bir adamı ve onun psikolojik tedavi sürecini konu alıyordu. Filmin Zelig’i tarihteki çeşitli anlara yerleştiren görüntü yönetimi çalışmasının başarısı bir yana, sosyal olarak kabul görmek isteyen adamın etrafından dönen senaryosu harikuladeydi. Filmde Zelig fenomenini yorumlayan insanlar arasında teorisyen yazar Susan Sontag ve Nobel ödüllü yazar Saul Bellow da bulunuyordu.

‘InterIors’ (1978)
‘Interiors’, Woody Allen’ın yönettiği filmler arasında kıyıda köşede kalan başarılı bir yapım. Çok takdir ettiği İsveçli usta sinemacı Ingmar Bergman’ın etkisinin en güçlü hissedildiği film olan ‘Interiors’, ebeveynlerinin boşanma kararının yetişkin üç kız kardeşin, Renata (Diane Keaton), Flyn (Kristin Griffith) ve Joey’nin (Mary Beth Hurt) üzerindeki etkisini konu alıyor. Filmin editörü anılarını anlattığı bir kitapta Allen’ın film gösterime çıkmadan önce çok endişeli olduğunu ancak film beğenilince sakinleştiğini anlatıyor. Allen’ın mizahı törpülediği, karakterlerine dair derin analizlere imkan sağlayan ‘Interiors’, adın da işaret ettiği mekan kullanımının kapana sıkılma hissiyle birleştiği önemli bir film.

‘Maç Sayısı/Match PoInt’ (2005)
Woody Allen’ın Avrupa turunun ilk durağı Londra’ydı. Yönetmen bu filmde sadece New York’u değil, kendisiyle özdeşleşen pek çok alışkanlığını bir kenara bıraktı. Öncelikle mizahı.Film, zengin bir İngiliz ailenin iki çocuğu ile nişanlanan biri Amerikalı diğeri İrlandalı iki genç insanın birbirlerine âşık olmaları üzerinden ilerliyordu. Hikaye polisiyeye ve zamanla da Dostoyevski’nin ‘Suç ve Ceza’sına doğru dümen kırıyordu. Bu özel filmin takdir edilecek diğer bir yönü de, Allen’ın İngiltere’de çektiği ilk filmde İngiltere’deki alt-üst sınıf mevzusunu ve bu ayrımdaki keskinliği tüm yönleriyle hikayesine yedirmiş olmasıydı.

BUGÜN ViZYONA GiREN FiLMLER

KARS ÖYKÜLERİ
YÖNETMEN: Özcan Alper, Zehra Derya Koç, Ülkü Oktay, Ahu Öztürk, Emre Akay OYNAYANLAR: Şebnem Köstem, Deniz Çevik, Birsu Demir, Ozan Bilen, İskender Bağcılar

EYLÜL
YÖNETMEN: Cemil Ağacıkoğlu OYNAYANLAR: Turgay Aydın, Görkem Yeltan, Elena Polyanskaya, Ayten Uncuoğlu

ŞEYTANIN İNİ
(Red State) YÖNETMEN: Kevin Smith OYNAYANLAR: John Goodman, Melissa Leo, Michael Parks, Michael Angarano IMDB Notu: 6.5

PARİS’TE GECE YARISI
(Midnight in Paris) YÖNETMEN: Woody Allen OYNAYANLAR: Kathy Bates, Adrien Brody, Carla Bruni, Marion Cotillard, Rachel McAdams, Owen Wilson IMDB Notu: 8.1

ASLAN KRAL
(The Lion King) YÖNETMEN: Roger Allers, Rob Minkoff

KORKU EVİ
(Dream House) YÖNETMEN: Jim Sheridan OYNAYANLAR: Rachel Weisz, Naomi Watts, Daniel Craig, Marton Csokas

MÜHÜRLÜ KÖŞK
YÖNETMEN: Serkant Yaşar Kutlubay OYNAYANLAR: Sibel Gökçe, Murat Yatman, Özlem Yücel, Zafer Işık

AFACAN VE KURBAĞA SURAT
(Orla Frosnapper - Freddie Frogface) YÖNETMEN: Peter Dodd IMDB Notu: 7.5