Ticari sinemanın gelmiş geçmiş en başarılı yönetmenlerinden Steven Spielberg’ün yeni filmi ‘Savaş Atı / War Horse’ bu hafta gösterime giriyor.I. Dünya Savaşı döneminde geçen filmde Joey adlı bir çiftlik atı ana karakterimiz. Filmde, büyüdüğü çiftlikten orduya satılınca Joey’nin başına gelenler üzerinden cepheden cepheye geçiyoruz. Yeni filmi vesilesiyle bu etkileyici kariyeri seçtiğimiz beş Spielberg filmiyle hatırlayalım.
‘Üçüncü Türden Yakınlaşmalar/Close Encounters of the Third Kind’ (1977)
Bilimkurgu, Spielberg’ün en başarılı olduğu türlerden biri. ‘Üçüncü Türden Yakınlaşmalar’sa bilimkurguda, ulaştığı doruk noktaları arasında sayılabilir. Bu film de, ‘E.T.’ gibi dost canlısı uzaylı teması etrafında dönüyordu. ‘E.T.’ kadar ünlü olmasa da, çok karakterli yapısı, müzikleri ve bilimkurgu öğelerini kullanımıyla 1970’ler ve bilimkurgu denince akla gelen ilk filmlerden biri oldu.
Hatta sadece 1970’lerin değil, bütün bilimkurguların en iyilerinden biri.
‘Kutsal Hazine Avcıları’ / Raiders of the Lost Ark (1981)Spilberg’le George Lucas’ın harika çocuğu Indiana Jones’un ilk filmi. Lucas’la ‘Yıldız Savaşları’nda çalışan Harrison Ford’un canlandırdığı arkeolog ve macera delisi kahraman Indiana Jones, sinema tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı serilerinden birinin ana karakterine dönüştü. Spielberg ve Lucas, bu ilk filmle başladıkları seride dördüncü filmde biraz hayal kırıklığı yaratsalar da, ‘Kutsal Hazine Avcıları’ Spielberg’ün ticari sinemadaki dehasının kanıtlarından biri.
‘Düello’ / Duel (1971)‘Duel’, bir televizyon filmi olmasına rağmen müthiş bir yönetmenin kariyerinin başlangıcını müjdeliyordu. Adına aldanıp, filmin tarihi bir düelloyu konu aldığını düşünmeyin. ‘Duel’da 1970’lerde geçen bir yol hikayesi izliyorduk. David Mann (Dennis Weaver) adında orta yaşlarında bir adam arabasıyla bir iş yolculuğuna çıkıyor, solladığı bir kamyon şoförü ona musallat olup, onu yollarda geçen bir düelloya davet ediyordu. Mann’ın incinen egosunu, bu ölümcül ve saçma mücadeleye girişme nedenlerini birkaç kısa sahneyle anlatan Spielberg, ‘Düello’da bu basit konudan bir gerilim ve heyecan fırtınası yarattı.
‘Azınlık Raporu’ / Minority Report (2002)Philip K. Dick’in kısa hikayesinden uyarlanan bilimkurguda, suçları işlenmeden önce yakalayan bir polis biriminin başındaki John Anderton’ın (Tom Cruise) hikayesini izliyorduk. Spielberg’ün yeni bir dünya yaratmadaki başarısının bir kez daha görüldüğü film, aynı zamanda 11 Eylül sonrası ABD’sine dair alt metinler de içeriyordu.
‘Güneş İmparatorluğu’/ Empire of the Sun (1987)Spielberg’ün filmografisinin en özel filmlerinden biri olan ‘Güneş İmparatorluğu’, ünlü yazar J. G. Ballard’ın aynı adlı yarı otobiyografik romanından uyarlama. Aynı zamanda günümüzün yıldız oyuncularından Christian Bale’ın çocuk oyuncu olarak başrolde kendisini dünyaya tanıttığı film. Bale, filmde Şanghay’da yaşayan varlıklı bir İngiliz ailenin oğlu olan Jim lakaplı Jamie’yi canlandırıyor. Jamie, Japon işgali sırasında ailesinden ayrılmak zorunda kalır. Önce İngiliz ailelerin terk ettiği lüks mahallede tek başına yaşasa da, bir süre sonra yakalanarak bir çalışma kampına sevk edilir. Burada zor şartlar altında hayatta kalmak zorundadır. Savaşı arka plana almış olsa da, ‘Güneş İmparatorluğu’ çekilmiş en iyi büyüme hikayelerinden biri. Ayrıca Spielberg, savaşla ilgilendiği dönemin ilk sinyallerini de bu filmle verdi.