Brad Pitt’in 1990’lardan beri Hollywood’un en tepesinde, spot ışıklarının altında ve tabii ki endüstrinin en çok kazanan yıldızlarından biri olduğu tartışılmaz. Bugün vizyona giren ‘Kazanma Sanatı/
Moneyball’da onu bir beyzbol takımının genel müdürü olarak izleyeceğiz.
Pitt’i 25 Kasım’da vizyona çıkan Terrence Malick imzalı, Altın Palmiyeli ‘Hayat Ağacı/Tree of Life’daysa Teksaslı bir ailenin sert babası olarak gördük. Kısa süre arayla karşımıza çıkan bu iki film aslında şunu da kanıtlıyor: Pitt’in kariyerinde hem popüler işlere hem de Malick, Coen Kardeşler gibi prestijli isimlere de yer ayıran bir aktör olduğunu. Bu iki film vesilesiyle Pitt’in hangi karakterlerle iz bıraktığını hatırlayalım.
‘Dövüş Kulübü/Fight Club’ (1999)
21. yüzyıla girmeden önceki son sinema fenomenine dönüşen, üzerinden geçen 13 yılda popülerliğini koruyan ‘Dövüş Kulübü’nün başarısından uyarlanan Chuck Palahniuk romanı, yönetmen David Fincher ve senarist Jim Uhls başarısının yanı sıra başrollerdeki Edward Norton ve Brad Pitt’in performanslarıyla da yadsınamaz şekilde etkili oldu. Beyaz yakalı sıradan adamımızla (Norton) bir uçak yolculuğunda tanışan (!) ve onun hayatını değiştiren sabun satıcısı Tyler Durden’la Pitt, o günden bugüne sık sık taklit edilen ve etkisinden çıkılması zor bir karaktere imza attı.
‘12 Maymun/12 Monkeys’ (1995)
Terry Gilliam’ın distopya, bilimkurgu ve aksiyon karşımı muhteşem filmi
‘12 Maymun’ denince akla ilk olarak başroldeki Bruce Willis geliyor. Ancak filmin belki de en eğlenceli, ipe sapa gelmez haline en uygun performansını Brad Pitt sergiliyor. Bruce Willis’in canlandırdığı James Cole, ölümcül virüsün nedenini bulmak için gelecekten geçmişe gönderildiğinde, ilk olarak Baltimore’da bir akıl hastanesine yatırılır. Burada hayvan hakları ve tüketime takmış akıl hastası Jeffrey Goines’le (Pitt) tanışır. Hikayede kilit bir rol üstlenen Goines’i bitmeyen bir enerjiyle canlandıran Pitt’in bu performansı ileride karşımıza çıkan komedi rollerine yatkınlığının izlerini barındırır. Pitt, bu performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Altın Küre kazanırken, aynı dalda ilk Oscar adaylığını da alır.
‘Kapışma/Snatch’ (2000)
Guy Ritchie, 1990’ların sonlarında İngiliz suç filmleri alanında bir furya yaratmıştı hatırlarsanız. Ritchie’nin yönettiği hızlı kurgulu, oradan buraya atlamalı, bol karakterli ve mizah yüklü filmler arasında en dikkat çeken ‘Snatch’di. Filmde Pitt, İrlanda kökenli, annesine pek düşkün boksör Mickey O’Neil’ı canlandırıyordu. Filmle ilgili görüşler çeşitli olsa da, Pitt’in ağır bir İrlanda aksanıyla canlandırdığı Mike O’Neil performansı bol bol alkış aldı.
‘Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikastı/The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford’ (2007)
Andrew Dominik’in yönettiği, yapımcılığınıysa Brad Pitt’in yapım şirketi Plan B’nin üstlendiği film, vizyona sessiz sedasız girdi ve hak ettiği ilgiyi göremeden ortadan kayboldu. Ancak o dönemin ilginç westernler furyası içerisinde öne çıkan, müthiş bir filmdi ve en özel Pitt performanslarından birini barındırıyordu. Pitt sadece filmin Altın Aslan için yarıştığı, Venedik Film Festivali’nde hak ettiği takdiri gördü ve En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı. Film beklendiğinin aksine, azılı soyguncu Jesse James’in soygunlarıyla ilgilenmiyor, yakalanacağını düşünen suçlunun psikolojisi üzerine gidiyordu. Pitt ise bu melankolik ve paranoyak adamın duygu değişimlerini kusursuz bir şekilde canlandırıyordu.
‘Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi/The Curious Case of Benjamin Button’ (2008)
Brad Pitt, en önemli performanslarından bir kısmını yönetmen David Fincher’la çalıştığında ortaya çıkardı. F. Scott Fitzgerald’ın 1922 tarihli hikayesinden yola çıkan filmde, hayata yaşlı bir adam olarak gelip gençleşen Benjamin Button’ın hikayesini izledik. Pitt’in En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar adaylığı alan performansının zorluğu, uzun bir süreci, bir hayat akışını performansa yansıtmasıydı ve bunun üstesinden rahatlıkla geliyordu.
BUGÜN ViZYONA GiREN 6 FiLM
AŞKIN FORMÜLÜ YOK
(Simple Simon)
YÖNETMEN: Andreas Öhman
OYUNCULAR: Bill Skarsgard, Martin Wallström, Cecilia Forss, Sofie Hamilton IMDB NOTU: 6.8
KONU: İsveç’in Oscar adayı Aşkın Formülü Yok, abisi Sam kız arkadaşı tarafından terk edilince dünyası alt-üst olan Simon adında 18 yaşındaki bir gencin öyküsünü anlatıyor.
İZ
YÖNETMEN: Tayfur Aydın
OYUNCULAR: Necmettin Çobanoğlu, Bilal Bulut, Melahat Bayram, Serdar Orçin
KONU: Şeristan 80 yaşında, İstanbul’daki gecekondulardan birinde oğlu Mirza, torunları Hevi, Leyla ve Meryem’le birlikte yaşamaktadır. Bir sabah kötü bir düşten uyanan Şeristan’ın sıradan yaşamı, bir yolculuk doğuracak şekilde sona erer.
KAZANMA SANATI
YÖNETMEN: Bennett Miller
OYUNCULAR: Brad Pitt, Jonah Hill, Philip Seymour Hoffman, Robin Wright
IMDB NOTU: 8.0
KONU: Bir zamanlar beyzbol yıldızı olma yolunda ilerleyen Billy Beane, sahadaki beklentileri karşılamakta başarısız olunca, azılı rekabete dayalı kişiliğiyle yöneticiliğe yönelmeye karar verir. Ancak Billy’nin yöneticiliğini yaptığı ve sezona hazırlanan Oakland takımı, yıldız oyuncularını büyük takımlara kaptırmıştır.
JANE EYRE
YÖNETMEN: Cary Fukunaga
OYUNCULAR: Mia Wasikowska, Michael Fassbender, Jamie Bell, Judi Dench
IMDB NOTU: 7.4
KONU: Kötü bir çocukluk yaşadıktan sonra, Jane Eyre özel öğretmen olarak çalışma hayatına başlar. Thornfield Konağı’nda mutlu bir yaşam sürerken, evin kötü, soğuk ve kaba ustası Bay Rochester’la tanışır.
AY BÜYÜRKEN UYUYAMAM
YÖNETMEN: Şerif Gören
OYUNCULAR: Ayça Bingöl, Hazal Kaya, Fırat Çelik, Selin Şekerci
KONU: Bir Ege hikâyesi.
YANGIN VAR
YÖNETMEN: Murat Saraçoğlu
OYUNCULAR: Nesrin Cavadzade, Osman Sonant, Yavuz Bingöl, Erkan Can
KONU: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Trabzon’un Çayırbağı Beldesi’ne bir itfaiye aracı hediye eder. Çayırbağı yeni araçtan, Diyarbakır da hediyesinden dolayı mutludur.