Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Woody Allen, kendi filmlerini hiç önemsemediğini her fırsatta dile getirse de, sinema takipçileri onunla hiç de aynı fikirde değil. Filmlerine ve espri anlayışına hayran geniş bir kitle bulunan, herkesin farklı bir filmini beğendiği Allen, bu hafta Roma’da çektiği yeni filmi ‘Roma’ya Sevgilerle/To Rome with Love’la izleyicilerinin karşısında. Bu vesileyle Woody Allen sinemasının dört özelliğini mercek altına aldık

MiNi ‘WOODY’ KILAVUZU

New York, New York
Martin Scorsese, Spike Lee ve Sidney Lumet’in de aralarında olduğu önemli yönetmenler New York’a çok film armağan ettiler. Ama New Yorklu sinemacı denince ilk akla gelen, bu ünü sonuna kadar hak eden, kariyerinde uzun süre sadece bu şehirde film çeken Woody Allen şüphesiz. ‘Manhattan’ın Allen’ın canlandırdığı karakteri Isaac’in şu diyalogu meseleyi anlatıyor: “New York’a tapıyordu. Şehri abartılı bir şekilde idealize ediyordu. Daha doğrusu, romantize ediyordu. Onun için New York, mevsim ne olursa olsun, siyah beyaz var olan bir şehirdi ve George Gershwin’in harika tınılarıyla nefes alıp veriyordu.” Londra (‘Match Point/Maç Sayısı’), Barcelona (‘Vicky Cristina Barcelona’), Paris (‘Paris’te Gece Yarısı/Midnight in Paris’) kariyerinin yakın döneminde film çektiği şehirler olsa da, Allen’ın yuvasının New York olduğu bir gerçek.

Haberin Devamı

Stüdyo sisteminin dışında, ipler elinde
Woody Allen, Hollywood sisteminin çok az sinemacıya nasip ettiği bir özgürlük içinde çalışıyor. Oyuncuların seçim sürecinden senaryoya, kurgudan çekimlere Allen filmlerinin kontrolünü kimseye bırakmıyor; stüdyolara hesap vermiyor, filminde değişiklik yapılmasına izin vermiyor. Bu bağımsızlığın etkisiyle, filmlerine tamamen kendi imzasını atabilen Allen, Hollywood’la ilişkisini şöyle anlatıyor: “Hollywood’la aramızdaki sevgi-nefret ilişkisi değil; sevgi-küçümseme ilişkisi... Stüdyo sisteminin dayattığı küçük düşürücü durumları hiç yaşamadım. New York’ta bağımsız kalabilmemse tamamen
şans eseri.”

Bol bol laf
Allen’ın filmlerinin temel noktalarından biri yönetmenin müthiş diyalog yazma yeteneği şüphesiz. Zaman zaman takibi zorlaştıracak derecede, hızlı, zekice diyaloglu filmlere imza atan Allen, atmosfer yaratımı gibi konulara pek zaman ayırmıyor. Modern zaman entelektüellerinin içinde kaldığı durumları anlatmadaki sırrı, müthiş diyaloglar ve başarılı karakterler... Allen’ın senaryo yazımındaki başarısı senaryo dalında 15 kez Oscar adaylığıyla taçlandırıldı ve pek az sinemacıya nasip olan üç senaryo Oscar’ıyla ödüllendirildi: ‘Annie Hall’ (1978), ‘Hannah and Her Sisters’ (1987) ve ‘Midnight in Paris’ (2012).

Haberin Devamı

Psikanaliz
Kendisi de 37 yıldır psikanaliz seanslarına giren Allen’ın filmlerinin en kilit noktalarından biri bu... Allen filmlerinde Freud’un anksiyete, arzu, bastırma gibi kavramları karakterleri anlamak için önemli. Ayrıca, Freud’un Allen filmlerinde karakter olarak belirmişliği de var. Yönetmenin gizli başyapıtlarından, sahte belgesel ‘Zelig’de ise ana karakter Zelig, bizzat Freud’la penis hasediyle ilgili bir tartışmaya giriyor ve Freud’la kendisinin penis hasedinden muzdarip tek erkek olduğunu iddia ediyordu.

Haberin Devamı

BUGÜN ViZYONA GiREN 5 FiLM

ÇANAKKALE ÇOCUKLARI

Yönetmen: Sinan Çetin
Oyuncular: Haluk Bilginer, Oktay Kaynarca, Yavuz Bingöl, Wilma Elles.
Konu: Bir anne rüyasında iki oğlunun Çanakkale Savaşı’nda birbirini öldürdüğünü görür. Üstelik biri İngiliz, diğeri Osmanlı siperindedir. Bunu kocası Kasım Bey’le paylaştığında kocası onun delirdiğini düşünür. Ancak evlâtlarının tehlikede olduğunu hisseden annenin durmaya niyeti yoktur. Çıktığı bu yolculuk, anneyi Çanakkale Savaşı’nın kanlı meydanlarına kadar sürükleyecektir.

REC 3: DİRİLİŞ

Yönetmen: Paco Plaza
Oyuncular: Leticia Dolera, Diego Martin, Javier Botet, Alex Monner.
IMDB: 5.2
Konu: Koldo ve Clara’nın hayatlarının en önemli günü normal başlamıştır. Gelin ve damatla onların aileleri başta olmak üzere herkes bu önemli günün tadını çıkarmaktadır. Fakat birdenbire bazı misafirler, ne olduğu anlaşılmayan bir hastalığın belirtilerini göstermeye başlar. Gelin ve damat kendilerini bir kâbusun içinde bulur.

ROMA’YA SEVGİLERLE

To Rome With Love
Yönetmen: Woody Allen.
Oyuncular: Penelope Cruz, Alec Baldwin, Woody Allen, Ellen Page
IMDB: 6.6
Konu: Filmdeki hikâyeler, ezelden beri devam eden aşk arayışını farklı şekillerde anlatıyor. Set olarak Roma’nın sayısız köşesini seçen Woody Allen, filmin her ayrıntısı gibi tüm şarkıları da kendisi seçerek hem geçmişi, hem günümüzü yansıtıyor.

N’APCAZ ŞİMDİ?

Yönetmen:
Özgür Özberk
Oyuncular: Özge Özberk, Ebru Kocaağa, Ufuk Özkan, Zeynep Beşerler.
Konu: Nalan’la Toygar, büyük bir aşkla evlenmişlerdir fakat fazla zaman geçmeden bu evlilik bir kâbusa dönüşür. Toygar da kaçışı metresi Alev’le yaşadığı yasak aşkta bulur. Bir yandan hayatı kendisine dar eden karısı ve evlilik düzeni, diğer yandan
Alev’le olan ilişkisinin açığa çıkma ihtimali, Toygar’a karmaşık planlar yaptıracaktır.

YARGIÇ

Dredd
Yönetmen: Pete Travis
Oyuncular: Karl Urban, Olivia Thirlby, Wood Harris, Lena Headey.
IMDB: 7.8
Konu: Gelecekte bir zamanda Amerika, radyokaktif bir çöplüğe dönüşmüş. 400 milyon insanın sürekli korku içinde yaşadığı dev bir şehir var: 1 Numaralı Büyükşehir. ‘Yargıçlar’ bu şehirde, hem kanun koyucu, hem yargıç, hem jüri, hem de infaz memuru. Bu ‘Yargıçlar’ın en kıdemlisiyse Dredd...