Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün vizyona giren Hollanda-Belçika ortak yapımı ‘Dehşetin Gözleri/Zwart Water’, dokuz yaşındaki Nina’nın yeni taşındıkları evde bir hayalet görmesiyle başlayan bir korku filmi. Gerilim düzeyi oldukça yüksek film, Hollywood tarafından keşfedildi ve yeniden çevrim hazırlıklarına başlanan filmler kervanına dahil oldu.
Hollywood yeniden çevrimleri her zaman orijinal filmin hayranlarını haklı bir endişeye sürüklüyor. Ama Hollywood dünya sinemasının örneklerini devşirmekten asla vazgeçmiyor. ‘Dehşetin Gözleri’nden yola çıkarak, son dönemde Hollywood tarafından yeniden çekilen veya çekilmesi planlanan dünya sineması örneklerinden bir seçki hazırladık.


‘Ejderha Dövmeli Kız/Man Som Hatar Kvinnor’ (2009)

İsveçli yazar Stieg Larsson’ın Millenium üçlemesini oluşturan romanlarının ilkinden uyarlanan film, dünya çapında büyük ilgi topladı. 2009 yapımı, Niels Arden Oplev’ın yönettiği film, ilginç ana karakteri Lisbeth Salander, onu büyük bir başarıyla canlandıran Noomi Rapace ve filmin polisiye olay örgüsündeki başarı filmin birçok ülkeye satılmasına ve tabii ki Hollywood radarına takılmasına yol açtı. Ama bunun ümitle beklenen bir uyarlama olduğu iddia edilebilir. Zira yönetmen koltuğunda oturan isim başarı abidesi yönetmen David Fincher. “Lisbeth’i kim canlandıracak?”, “Kim bu rolde Noomi Rapace’dan iyi olabilir ki?” gibi muhabbetlerin ardından Fincher, rol için Rooney Mara’da karar kıldı. Aralık sonunda vizyona girmesi beklenen yeniden çevrimde diğer başrolde ise Daniel Craig’i izleyeceğiz.

‘İhtiyar Delikanlı/ Oldboy’ (2003)

Güney Kore sinemasının dünyada yarattığı ilginin ilk dönemlerine denk gelen ‘Oldboy’, yönetmeni Park Chan-wook’u da yıldız yönetmenler mertebesine çıkarmıştı. 2004’te Cannes Film Festivali’nin jüri başkanı olan Quentin Tarantino’nun da dikkatini çeken, hatta hayranlığını kazanan ve festivalden Büyük Jüri Ödülü’nü alan film, sert bir intikam öyküsünü konu alıyordu. Beğeniyle karşılanan filmin yeniden çevrim haberinin gelmesi gecikmedi. Hatta yönetmen olarak Steven Spielberg’ün adı geçti. Orijinal filmin hayranlarını sevindirecek bir gelişmeyle proje bazı hukuki meseleler yüzünden rafa kalkmış gibi görünüyor. Ama Hollywood tuttuğunu koparmaya karar verirse, yeniden gündeme gelmesi hiç şaşırtıcı olmaz.

Gir Kanıma/Lat den Rätte Komma in’ (2008)

Yalnız, itilen kakılan bir çocuk ve onunla arkadaşlık kuran aynı
yaşlarda bir kız çocuğunun hikayesini anlatan film, kız çocuğunun vampir olmasıyla ilginç bir hal alıyordu. Bu karanlık, garip İsveç filmi kısa sürede bir fenomene dönüştü. Tomas Alfredson imzalı ‘Gir Kanıma’ hikayesi, ortamı ve bıraktığı hisle benzersiz bir filmdi. Nitekim filmin yeniden çevrimi ‘Cloverfield’ın yönetmeni Matt Reeves’in yönetmenliğinde adeta ışık hızında tamamlandı; 22 Temmuz’da Türkiye’de vizyona giriyor.

‘Yaratık/Goemul’ (2006)

Bong Joon-ho’nun yönettiği ‘Yaratık’, Güney Kore’de 13 milyon kişi tarafından izlenerek gişede inanılmaz bir başarı kazandı. Han Nehri’nde yaşayan balık-kertenkele benzeri dev bir yaratıkla sıradan bir ailenin mücadelesini anlatan film, gişe başarısını sonuna kadar hak eden bir başyapıt... Hollywood uyarlaması yıllardır gündemde. Ama işler hızlanmışa benziyor. Bir aksilik olmazsa filmin yeniden çevrimi 2012’de Andrew Niccol (Gattaca) yönetmenliğinde karşımıza çıkacak. Değişen yönetmen adaylarının ardından Niccol’da karar kılınması sevindirici olsa da, filmin alttan alta Güney Kore’deki ABD varlığını eleştirdiği düşünüldüğünde, Hollywood’un bu projede ısrarcı olması bir hayli ironik.

‘Tell No One/Ne le dis ‡ personne’ (2006)

Aktör Guillaume Canet’in yönetmen koltuğundaki başarısını da ispat ettiği Fransa yapımı film, bir seri katil tarafından öldürülen karısının aslında ölmemiş olabileceğini keşfeden bir adamın hikayesini anlatan bir gerilim. Eli yüzü düzgün, gerilimini oldukça iyi inşa eden film, Hollywood tarafından yeniden çevriliyor. 2012’de bitmesi planlanan yeniden çevrimi bizzat orijinalinin yönetmeni Canet yönetiyor.


BU HAFTA ViZYONA GiREN 6 FiLM


BİR AYRILIK

A Separation IMDB NOTU: 8.6
YÖNETMEN: Asghar Farhadi
OYUNCULAR: Leila Hatami, Sareh Bayat, Shahab Hosseini
KONU: Film, boşanmak üzere olan ama çocuklarının velayeti konusunda ikileme düşen bir çiftin öyküsünü anlatıyor.


JULIA’NIN GÖZLERİ
Los Ojos de Julia IMDB NOTU: 6.5
YÖNETMEN: Guillem Morales
OYUNCULAR: Belèn Rueda, Clara Segura, Lluís Homar, Andrea Hermosa, Boris Ruiz
KONU: Julia’nın sonunda onu kör bırakacak bir göz hastalığı vardır. Julia’nın ikiz kız kardeşi de aynı hastalığa yakalanmış ve kendini bodrum katında asarak intihar etmiştir. Herkes onun intihar ettiğini düşünse de Julia aynı fikirde değildir.

Aşka Şans Ver
Second Chance IMDB NOTU: 5.5
YÖNETMEN: Nicolas Cuche
OYUNCULAR: Virginie Efira, Francois-Xavier Demaison
KONU: Jullien Monnier’in ciddi bir problemi vardır. Çok başarılı bir ilişki danışmanı olmasına rağmen, hayatına giren kadınları iki haftadan fazla elinde tutmayı beceremez. Aslında, çocukluğundan beri ona aşık olan her kadına bir uğursuzluk getirmiştir. Şimdi de Johanna isminde bir kadına aşık olur.


DEHŞETİN GÖZLERİ
Zwart Water - Two Eyes Staring IMDB NOTU: 5.8
YÖNETMEN: Elbert van Strien
OYUNCULAR: Barry Atsma, Hadewych Minis, Isabelle Stokkel
KONU: Christine, ailesinden miras kalınca doğup büyüdüğü eve kocası ve 9 yaşındaki kızı Lisa ile beraber taşınmaya karar verir. Bir süre sonra Lisa evin karanlık köşelerinde annesinin ölü kız kardeşi olduğunu söyleyen bir kız görmeye başlar.


TANRILAR VE İNSANLAR
Of Gods and Men IMDB NOTU: 7.4
YÖNETMEN: Xavier Beauvois
OYUNCULAR: Lambert Wilson, Michael Lonsdale, Olivier Rabourdin, Philippe Laudenbach
KONU: Mağrip’te 1990’larda, dağların tepesinde bir manastır... Sekiz Fransız hıristiyan keşiş, müslüman köylülerle yan yana huzur içinde yaşamlarını sürdürüp giderlerken yaşadıkları ülke birden karışır.

TRANSFORMERS: AY’IN KARANLIK YÜZÜ
Transformers: Dark of the Moon IMDB NOTU: 7.3
YÖNETMEN: Michael Bay
OYUNCULAR: Shia LaBeouf, John Turturro, Josh Duhamel, Tyrese Gibson, Rosie Huntington-Whiteley, Patrick Dempsey
KONU: Dünyanın geçmişine ait gizemli bir olayın, günümüze yansıması o kadar büyük bir savaşa yol açar ki, Transformer’lar bizi tek başlarına kurtaramayacak duruma gelir.