Cadde‘Ne hissetsem yüzümden anlarsınız’

‘Ne hissetsem yüzümden anlarsınız’

07.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

‘Masum Değiliz’de başrolü üstlenen Damla Sönmez, sulu göz ve duygusal biri olduğunu söyledi. Oyuncu, “Ne hissetsem yüzümden anlarsınız. Ama bazen kendimi tutamıyorum, sivri dilliyimdir” dedi.

‘Ne hissetsem yüzümden anlarsınız’

Küçük yaşta oyuncu olmaya karar veren Damla Sönmez, Sorbonne Üniversitesi’nde dramaturji ve Yeditepe Üniversitesi’nde tiyatro okudu. Her projede üzerine koyarak ilerleyen oyuncu, şimdi ‘Masum Değiliz’ dizisiyle izleyici karşısına çıkıyor. Sönmez, bir yandan da 18 Nisan’da Moda Sahnesi’nde, 25 Nisan’da DasDas’ta sahnelenecek ‘Bi Parça Plastik’ oyununda rol alıyor. Oyuncuyla projelerini ve dizide birlikte rol aldığı nişanlısı Ushan Çakır’la ilişkisini konuştuk.

Haberin Devamı

- ‘Masum Değiliz’de canlandırdığınız Selin, garsonluk yaparak evin geçimini sağlıyor. Siz nasıl bir ailede büyüdünüz?

Güzel bir çocukluk geçirdim. Annemle büyüdüm. Babam mimar olduğu için işi gereği sürekli yurt dışındaydı. Ailem bana çok güvendi ama oyuncu olmamla ilgili korkularını hissediyordum. Çünkü bu mesleğe başlarken idealisttim, ‘Sinema ve tiyatro dışında hiçbir şey yapmayacağım’ diyordum. Böyle düşününce ekonomik olarak hayatınızı idame ettirmeniz mümkün değil. Bir sürü çekinceleri oldu ama bana çok hissettirmediler.

- Fransa’da tiyatro okudunuz. Oyunculuk tutkunuz nasıl başladı?

3-4 yaşındayken annemle çocuk oyunlarına giderdik. ‘Küçük Kara Balık’ ve ‘Şeker Portakalı’nı izledikten sonra ‘Ben de oynayabilir miyim?’ diye sormuştum. İlkokulda üç sezon arka arkaya Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne gittim. Ayrıca okul yıllarımda tiyatro kulübündeydim. Liseden mezun olduktan sonra Sorbonne Üniversitesi’nde dramaturji okudum. Dönünce de Yeditepe Üniversitesi’nde tiyatro eğitimime devam ettim.

Haberin Devamı

- ‘Masum Değiliz’i diğerler projelerden ayıran nedir?

Tür olarak suç ve polisiye dizisi. Bir cinayet hikayesini anlatıyoruz. Draması, romantik öyküsü, bunun etrafına yerleşecek. Şu an ekranda örneği yok. Temposu çok yüksek. İçine girdiğiniz andan itibaren sürüklemeye başlıyor. Umarım seyirci de aynı şekilde düşünür. Biz hikayeyi çok sevdik.

‘Ne hissetsem yüzümden anlarsınız’

- Çekimler nasıl geçiyor?

Çok güzel. Uraz Kaygılaroğlu, ortaokul ve lise dönemimden arkadaşım. Aras Aydın da okul arkadaşım. Sercan Badur’la 68 bölüm ‘Güllerin Savaşı’nı çektik. Ushan’ı zaten biliyorsunuz... Bizim ekip kuruldu gibi bir şey oldu. Yönetmenimiz Serkan İpekören de gerçekten bir nimet.

- Canlandırdığınız Selin’in güçlü tarafı sizde de var mı?

Normalde sulu göz ve duygusalım. Ne hissetsem yüzümden anlarsınız. Bazen kendimi tutamıyorum, sivri dilliyimdir. Ama zor durumlarda bu halim, yerini sakin bir Damla’ya bırakıyor. 30 yaşındayım, 25’ten sonra oldu. ‘Bazı şeyleri belli bir yaşa gelmeden anlayamazsın’ derlerdi, doğruymuş. Zamanla sakinlik beliriyor.

Haberin Devamı

- Ushan Çakır’la hem tiyatroda hem de sette bir aradasınız, bu durum ilişkinizi nasıl etkiliyor?

İnsan ilk başta ‘Sürekli iç içe nasıl olacak?’ diye korkuyor. Ama öyle bir şeye dönüştü ki, benim için tiyatrodaki
Ushan başka, evdeki ve setteki başka. Sizi çok iyi tanıyan, gerçekten yapıcı bir şekilde eleştirebilecek, aşık olduğunuz biriyle yaratmak keyifli.

- Evlilik ne zaman?

Henüz belli değil ama çok uzun bir süre sonra da değil.

‘Tiyatro sahnesi gerçek bir lunapark’

- ‘Bi Parça Plastik’ nasıl ortaya çıktı?

Süreyya Güzel, Ahmet Rıfat Şungar ve Ushan Çakır’la yıllardır tiyatro kuralım, hikayeler anlatalım gibi bir isteğimiz vardı. Geçtiğimiz sene bir araya geldik, Erce Kardaş de bize bu oyunu getirdi. Hemzemin Tiyatro’yu kurduk ve oyun star verdi. ‘Bi Parça Plastik’ bir kara komedi. Düzenli olarak her ay Moda Sahnesi ve Das Das’ta oynuyoruz.

- Tiyatro sahnesinde olmak nasıl hissettiriyor?

Tiyatro gerçek bir lunapark, oyun alanı. Zaman geçtikçe ne hissettirdiğini daha çok anlıyorum. Elinize bir oyuncak veriyorlar, ‘Hadi oyna’ diye... Her oynadığınızda üzerine yeni bir şeyler katıyorsunuz ve keşfediyorsunuz. Bedeninizi, sesinizi yönlendirmeyi, deneyimlediğiniz inanılmaz bir alan.

Haberin Devamı

- Sinemada neler var?

Geçtiğimiz sene eylül-ekimde Giresun’daydım. ‘Sibel’ filmi, Fransız-Türk-Alman ortak yapımı. Biz çekerken Lüksemburg’daki sinemacılar görüntüleri görüp, ‘Ben de yapımcı olmak istiyorum’ dedi. Festivallerden haber bekliyoruz. Güzel bir iş oldu. Bir de Ushan’la Sonia Nassery Cole’un çektiği ‘I Am You’ filminde oynadık.