17.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
Pınar Soykan, 1999 depreminden sonra anaokul öğretmenliğini bırakıp, modelliğe geçiş yaptı. Şarkıcı, sektörün durumu kötü olmasına rağmen gençlere destek vermek için müzik şirketi kurdu. Soykan’la ‘Üzülme’ parçasını, müzik şirketini ve aile hayatını konuştuk.
Neden 90’lı yıllardaki ‘Üzülme’ şarkısını tekrar yorumlamayı tercih ettiniz?
Zamansız bir eser... Sözleri gerçekten sevenlerin her dönemde yaşayacağı duyguları yansıtıyor. Benim de hayatımda çok özel ve önemli olan bir şarkı... Ben söylediğim parçaların önce bana neler hissettirdiğini önemsiyorum. Sanırım bu yüzden ‘Üzülme’yi müzik hayatımın mihenk taşı olan eserlerden biri olarak hep söyleyeceğim.
Nasıl geri dönüşler aldınız?
Beklediğimin üzerinde çok güzel tepkiler geliyor. Her şeyden önce bu şarkıyı bilenlerden çok ilk kez dinleyen bir kitle var. Yeni nesil müzikseverler parçayı sahiplendi. Sadece Türkiye’den değil, yurt dışında da güzel geri dönüşler alıyorum.
Müzik sektöründe 90’lı yıllardaki şarkıların yeniden yorumlanmasını nasıl karşılıyorsunuz?
Eski şarkıların tadı başka... Çünkü o dönemde her şey daha doğalmış. Duygular, yaşananlar şimdi biraz suni geliyor... İnsanlar kendilerine gerçek dünyanın dışında sosyal medyada başka bir dünya kuruyorlar. Bu da duyguların gerçeklikten ve doğallıktan uzaklaşmasına sebep oluyor. Belki de bu yüzden o dönemin şarkılarını dinlemek de, yorumlamak da daha güzel duygular hissettiriyor.
Sektör kötüyken neden müzik şirketi kurdunuz?
Bu işi yapmaya başladığımda çok yalnız kaldım. Gördüm ki, gerçekten severek yapmak istediğiniz bir şey için size gerçekten inanan insanlara ihtiyacınız var. Bu yüzden ben de bana yapılmayan yardımı ve bana verilmeyen desteği genç yeteneklere vererek, onların hayatlarına dokunmak ve destek olmak istedim.
1999 depreminden sonra anaokulu öğretmenliğini bırakıp, modellik yapmaya başladınız. Şimdi ise şarkıcılık... Kendinizi hangisine yakın görüyorsunuz?
Çocuklar benim vazgeçilmezim. Müzik ise yaşam tarzım, amacım ve hayalim... Bundan sonrası için de planlarım var. Şimdiden minikler için projelere de başladım mesela, 7/24 açık bir anaokulu açmak istiyorum.
‘Eşim benim nefesim’