‘Müzik benim hayatım’

Geçtiğimiz mayıs ayında Manchester’da yaşanan terör olayları sonrasında şehirde yardım konseri düzenleyen Ariana Grande, Cosmopolitan Türkiye’nin temmuz sayısına konuk oldu. Yoluna her zamankinden güçlü devam eden şarkıcı, özel hayatı ve kariyeri hakkında konuştu.

Üçüncü dünya turnenizi gerçekleştiriyorsunuz. Neler hissediyorsunuz?

Müthiş heyecan içindeyim. İlk single çalışmam ‘Dangerous Woman’ zamanında “Bu iş beni tamamlayacak. Kendimi bununla bulacak ve söylemek istediklerimi tüm dünyaya haykıracağım” demiştim. Bu parça, bir kadının istediği her şeyi başarabileceğinin de simgesi.

Video klibinizde sizi iç çamaşırlarıyla gördük...

İmajımın bir parçası olan dişi yönümü ortaya koymak için atılmış küçük adımlardı... 24 yaşımdayım ve bazı şeyleri keşfetmeye çalışıyorum. Fakat bu benim eğlenmemi engelleyemez ve rol modeli olmamın önüne geçemez.

Sizce feminen görünmenizin kariyerinize katkısı var mı?

Bu benim de üzerinde düşündüğüm ve ince eleyip sık dokuduğum bir konu. ‘Dangerous Woman’ videosu için yönetmenim Nev, “Emin misin? Belki ileride pişmanlık yaşarsın” dedi. Benim yanıtımsa; “Nev,
95 yaşıma geldiğimde bu kareleri çerçeveletip asacağım” oldu.

Öte yandan biz kadınların tüm bunlarla uğraşmasını da korkunç buluyorum.

Şu anda Mac Miller ile birliktesiniz. Yalnız Ariana ile ilişkideki Ariana arasındaki en önemli farklar nelerdir?

Fazla fark yok aslında. Hiçbir zaman aşkı, ilişkiyi beni tamamlayan bir şey olarak görmedim. Bir ilişkim varken de yüzde 100 kendim gibi hissetmeliyim; hem bu şekilde karşımdakini daha sağlıklı sevebilirim.

İlişkilerindenizden aldığınız dersler var mı?

Karşımdaki kişileri kendi duygularımın önüne koyan bir yapıya sahibim. Ancak, bu son derece yorucu olabiliyor ve beni yıpratıyordu. Dengelemeyi öğrendim; hem iyi bir patron olabiliyor hem de kendime zarar vermemeyi beceriyorum. Çoğu kişi başkasını severken kendisini sevmeyi unutuyor galiba... Oysa bence bu da çok önemli.

Mac Miller ile birbirinizi uzun zamandır tanıyorsunuz, değil mi?

Tanıştığımızda
19 yaşımdaydım. En başından beri birbirimize sevgi
ve saygı dolu hisler besliyoruz. Ancak ilişkiyi arkadaşlık seviyesinin ötesine hemen taşımadık, hazır değildik çünkü... Ama aramızdaki sevgi hep oradaydı. Yani her şeyden önce birbirimizin en iyi ve en yakın arkadaşıyız.

TV şovlarına katılmak, sahne üzerinde canlı şarkı söylemekten daha kolay, değil mi?

Evet, bir kaçış. Hatta zihinsel bir tatil. Çünkü sahne üzerinde olmak inanılmaz bireysel bir iş. Müzik be-nim hayatım ama diğer sanatçılarla birlikte büyük bir resmin parçası olmanın da farklı bir tatmini var.