Muazzez’in gerçek yüzü ortaya çıktıNupera, Nöbetçi meyhane Karafaki, Cantina, Changa, Mirror, Zincirlikuyu’da Kent Fasıl&Türküevi, Ulus 29 Bar trendy, Paper Moon, Yeşim isyanlarda, Anjelique karaborsa, Ercüment Batanay çok hasta....Bütün hafta, özellikle de hafta sonu hareketli geçti. Pazar günü evden çıkmadım. Evde telefon yok. Almıyorum da. Cep telefonumu ise genelde kapalı tutup ara sıra mesajlara bakmak için açıyorum. Geçtiğimiz pazar da öyle oldu. Baktım 5 mesaj gelmiş, hepsi de Yeşim Salkım’dan. Yeşim benim sevdiğim bir insan, hemen aradım.
Çok dertli. Bildiğiniz üzere pazar günkü köşemde ‘Yeşim ile Gülben arasında porno kaset savaşı’ manşetti. Olay
tabii ki doğru. Ama Yeşim artık bıkmış. Kimseye kırgın olmadığını söyleyerek şöyle konuştu; "Sen hep doğruları yazarsın, o nedenle seni aradım. Şu olaya da lütfen sen son noktayı koy. Kızım Gizem’in ve benim sinirlerimiz harap oldu. Psikoloğa gidiyoruz. Gülben Ergen ile ayrıldığım kocam arasında birşeyler yaşanmışsa bu beni hiç enterese etmiyor artık. Ayrıca olayı bana ayrıldığım kocam söyledi, yoksa ben nereden uydurayım? Zaten kimseye de kırgın değilim. Sahne teklifleri geliyor, en son senin can dostun İzzet Çapa, Ajda & Catwalk için teklif getirdi ama çalışmak istemiyorum. Çünkü sinirlerim harap olmuş durumda. Zaten mahkemenin vereceği karara da saygı duyuyorum, şeriatın kestiği parmak acımaz. Temmuzda Gizem karnesini alacak, yurtdışına gideceğiz. Aslında dönmeyi de istemiyorum." Evet, Yeşim cephesinde durum böyle. Bakalım dava nasıl sonuçlanacak. Cumartesi iki kez Ulus’taki Paper Moon’a gittim. Bar keyifli, biraz da maç nedeniyle olsa gerek
yemek sakindi. BMW’nin yetkili bayilerinden sevgili Hasan, Süleyman Kosif kardeşler, modanın duayeni Canan Yaka, Tanca Ayakkabıları’nın sahibi kocası Ergin, manken-oyuncu Ebru Destan, Meltem Ören, Türkiye’nin büyük içki ithalatçılarından Yılmat AŞ’nin sahibi Burak Türeci, estetikte uzman bir isim Prof. Dr. Nazım Durak, Nuri Yönver, Şeref
Has, Binnaz Avcı, Yıldırım Demirören, Aslı Tümen, Ayşe-Hasan Erdem, Eren Talu, Hakan Ural’ı gördüm. Bar sorumluları sevgili Fahrettin, Doğan, Doktor ve Erdinç ile sohbetten acayip keyif alıyorum. Bence Paper Moon’un barının bu kadar gözde olmasında Doğan ve Fahrettin’in büyük emeği var. Salonda Sezgin ve Erol, Melisa’nın yerine aldıkları Nevra adlı cici kızı bana tanıştırdılar. Bu arada Canan ile Ergin pazartesi sabahı,
yakın dostları Ömer Abacı (Sema Cıngıllıoğlu’nun eski kocası) ve bir grup arkadaşlarıyla tatile çıktılar. Singapur, Bangok, oradan da Phuket Adaları’na gidecekler. Canan ile Ergin evliliklerinin 10. yılını bu tatilde kutlayacaklarmış. Hemşerim Ebru Destan ile sohbet ettik, mankenlikten çok oyunculuğa ağırlık vermiş.
Salih ve Suat’ın başarısı, Kent Fasıl Paper Moon sonrası değişiklik olsun diye uzun süredir methini işittiğim bir yere gittim; Zincirlikuyu’daki fasıl ve türküevi. Kanuni Bertan Üsküdarlı ile Sadi Özkan birlikte açmış, işletiyorlar. Ortaklardan Sadi Özkan babacan biri, sohbet ettik. Türküevi pazar hariç her gün açık. Oktay Ertuğrul, Berna ve Faruk Tuncel çalışıyorlar. O gece
konuk sanatçı Sebahat Aslan’dı. Fasıl kısmında ise bana göre geleceğin assolistlerinden olan TRT sanatçısı Umut Akyürek ile yine büyük bir ses Zekai Tunca çıkıyordu. Uğrayacak 7-8 kapı olduğu için fazla kalamadık. Ama buraya bayıldım, fasıl ve gerçek Türk Sanat Müziği seven dostlarımla en kısa süre içinde tekrar gideceğim. Kapıda çıkarken çok eski bir dosta, sevgili Coşkun Erdem’e rastladım. Kanun üstadı, bestekar. Coşkun çok üzgün. Can dostu, kader arkadaşı Ercüment Batanay’ın kalça kemiği kırılmış.
Bir de damar tıkanıklığı başta olmak
üzere bir yığın hastalık nedeniyle Çağlayan’daki Florence Nightingale’e yatırmışlar. Ama arayan, soran çıkmamış. E, hep derim bu alem
vefasız diye. Ercüment Ağabey kimlere çalmadı ki; Bülent Ersoy, Muazzez Abacı, Emel Sayın, Muazzez Ersoy, rahmetli Zeki Müren, Nurdan Torun
ve daha kimler, kimler. Türküevi ve Fasıl’ın telefon numarası (0212) 226 26 26. Zincirlikuyu’dan sevgili Salih Saka ve Suat Ateşdağlı’nın Ulus 29’un arkasında bir ay önce açtıkları kulüplerine gittik. Sırdaşım İsmail Akkaya ile birlikte tabii. Tıklım tıklımdı. Müzik ikimizi de uçurdu. Kulüp şefi Fevzi Sağnak, garson Ercan Gümüşkaya ve Salih ile konuştuk. Saat 18.00’de açılıyormuş, saat 04.00’e kadar çalıyorlarmış. Manzarayı gözünüzün önüne getirebiliyor musunuz? Muhteşem.
O kalabalık ve loş ışıkta Nüteyra-Osman Berkman, Ali Dinçkök, Cem Boyner, Bettina-Cem Hakko, Serra -Osman Merzeci, Meltem Cumbul, Sinan Çetin’i gördüm. İş gezisi olduğu için kısa kestim ve Salih Saka’ya en kısa süre içinde gitmeye dair söz verdim. Ulus 29’un telefon numarası
(0212) 265 61 81.
Mirror, AIP’e destek verin Hafta içi bir
iş yemeği nedeniyle
İş Bankası Kuleleri
3. gökdelenin altında bulunan Mirror’daydım. Müthiş kalabalıktı. Meğer keman virtüözü Suna Kan ile piyanist Cana Gürmen’in İş Sanat’da resitalleri varmış. Konser çıkışı herkes Mirror’a yemeğe gelmiş. Aslında normal zamanda da
pek kalabalık olduğunu söyledi ortaklardan sevgili Cüneyt Kurt. Diğer ortaklar da tekstilci Gürhan Ersin ve Polo 13 ile Darüşşafaka Tesisleri’nin de ortağı olan Necdet Göral. Ben bardayken Beşiktaş’ın yakışıklı başkanı Serdar Bilgili ile Mustafa Sandal içeri girdiler. Biliyorsunuz, Mustafa Beşiktaş için şarkı yaptı. Bar sorumlusu Melih
Koç, barmenler İlker Kıraç, Özgür Avkan değişik bir kokteyl hazırladılar. Hafta arası alkol almıyorum da. Yemekte herkes Asya usulü somon balığı ve dört peynirli risotto yedi. Cüneyt yine ortaya muhteşem bir tatlı tabağı gönderdi; çikolata soslu profiterol, ev yapımı tiramisu, elmalı tart. Herkes bayıldı, ben ise kolit nedeniyle her zamanki gibi dokunamadım. Masaya Nedim Gürsoy ve İsmail Taraman baktılar.
O gece Mirror’da Monik-Ceri Benardete, Sinan Sertaç, Mustafa Toner, Sevgi-Can Kıraç, Heves-Yasin Ekinci’yi gördüm. Yazımı yazarken Acil İhtiyaç Projesi Vakfı adına
Ayça Güçlüten ziyaretime geldi. Çoğumuzun nereye vereceğini bilmeden biriktirdiğimiz pek çok şeyi AIP’e gönderebilirsiniz. Gazeteler, elde kalmış kumaşlar, giyim eşyaları, kırtasiye,
kuru gıda, temizlik malzemeleri... Daha geniş bilgi için telefon numarası (0212) 534 33 82.
Beyoğlu’nun gülü Karafaki, Nupera, Cantina ve Changa Geçen yıl diş doktorum Tankut Gürsoy ve karısı Gül ile gitmiştim Sıraselviler’deki Changa’ya. Bu yıl ilk kez geçenlerde gittim. Sevgili sırdaşım İsmail Akkaya değişiklik isteyince Changa’nın yolunu tuttuk. Buranın üzeri cam kaplı mutfağı bana her zaman cazip gelmiştir. Avrupa ve Amerika’nın pek çok restoranında da var. Changa’ya ‘fusion mutfağı’ hakim. Fusion; dünyanın farklı ülkelerinin yemek pişirme tekniklerinin ve içeriklerinin bilinçli bir şekilde aynı tabakta karışması, birleşmesi. Mönüden aklımda kalanlar içinden taze kişnişli patlıcan ördek salatası istedim. Ardından asma yaprağında mantarlı piliç yedik. Şef, mönünün sürekli yenilendiğini söyledi. İsmail şarap içti, ben su. İki kişi 100 milyona yakın para ödedik. Pardon, ayvalı tart tatlısını da eklemeyi unuttum.
Öğle saatlerinde de servis yapan Changa’nın havasından İsmail pek hoşlanmadı. Ben ise yemeklerin lezzetinin, sunumunun fena olmadığını düşünüyorum. Ancak ilk açıldığı yıllardaki havasını kaybetmiş gerçekten de. Changa’nın telefon numarası
(0212) 251 70 64. Yemeğin ardından İsmail, Beyoğlu diye tutturdu.
Ben de dünden niyetliydim. Önce Nupera’ya baktık. Loş bir köşede sevgili Burak Kut’u gördüm, yanıma geldi. Yanında Universal Film Şirketi’nin Avrupa Başkanı vardı. Bir de güzel bir kız. Aaa, bir de ne göreyim? Kız, ‘Yılan Hikayesi’ndeki Memoli’nin Yunanlı flörtü; Katerina Moutsatsos. Burak’a "Ne o? Memoli’nin flörtleri sana cazip geliyor. Önce Doğa, şimdi de Yunanlı". Burak Kut ikisiyle de arkadaş olduğunu, Yunanlı güzel ile bir film projesi geliştirdiğini anlattı. Nupera tıklım tıklımdı. Buranın ortağı Menderes Utku DJ kabininde kendinden geçmiş bir halde çalıp dans ediyordu. Ardından sevgili Göksel Sunter’in sahibi olduğu Karafaki’ye gittik. Bir köşede Hüsamettin Cindoruk, yanında buranın solisti Vaçe eğleniyorlardı.
Bir başka masada Semra Özal, kızı Zeynep ve dostları vardı. Valla Vaçe
ve Rita gerçekten çok başarılı bir çift. Vaçe’nin Tarkan taklidine Hüsamettin Cindoruk kahkahalarla güldü. Kadroya bir de oryantal Buket ilave edilmiş. Hoş bir kız, fena da dans etmiyor. Geçen gün Seda Sayan’ın sabah programındaydı. Ön masada eski Türkiye Güzeli Pınar Tezcan vardı, Buket’i hayretle izledi. Karafaki haftanın altı günü açık. Göksel
"Biz nöbetçi meyhaneyiz" diyor.
Tam 20 çeşit meze, üç ara sıcak, ana yemekte balık tava ya da tavuk, irmik helvası, meyve vardı. Hafta içi limitsiz yerli içki 25, hafta sonu 35 milyon.
O akşam İsmail ve Göksel üst kattaki barda oturduk. Garson Nihat, Zeki ve barmen Özgür pervane oldular, sağolsunlar.
Telefon numarası (0212) 292 73 90. Sonra kendimizi, son günlerin
en gözde mekanlarından Anjelique’e attık. Aman Allah, o ne kalabalıktı öyle? Nefes alınmıyordu inanın. Zaten Anjelique, Vouge, Da Marion ve George gibi sosyetenin ünlü mekanları müthiş dolu oluyor.
Bu mekanları bünyesinde barındıran Levent-Rıza Büyükuğur’un ortak olduğu İstanbul Door’s Grubu’n Genel Koordinatörü Can Çelikel’den haftasonu bir dostuma zor yer buldum. Restoran kısmı 50 kişilik. Levent ve Rıza Büyükuğur’u tekrar kutluyorum, gerçekten hoş bir yer yaptılar. Gezimize, Nupera ve Anjelique hizasında olan, Beyoğlu’nda yeni açılan Cantina’yla devam ettik. Valla çok hoş bir yer, fiyatlar müthiş iyi, müzik öyle. Daha çok gençlik ağırlıkta. Bizim ‘Aşk Doktoru’ Mehmet Coşkundeniz için ideal. Kendileri
biraz çıtır sever de. Cantina’nın
sahibi Meltem Horoz adlı bir hanımefendi. O gece tanıştık.
Beyoğlu gibi yamyamların çok olduğu bir yerde başarı kazanmış. Tabii Safran’ın sahibi sevgili Aslı Altan’ı,
5. Kat Bilsak’ın sahibi Yasemin Alkaya’yı da unutmamak gerek. Üstelik
ikisi de Beyoğlu’nda çığır açtılar ve 7-8 sene önce semtin kahrını çektiler. Cantina öğlenleri de açık. Köfteli, dönerli,
çıtır tavuklu, ton balıklı, sebzeli sandöviçler, her çeşit salata, tost ekmeği ve kızarmış patates ile Meltem’in sahanda yumurtası güzel. Bulgur pilavı ve püre ile birlikte verilen sebzeli tavuk, orman kebabı, pastırmalı kuru fasulye de cabası.
3-5 milyona rahat doyarsınız. İçki de ucuz. Telefon numarası (0212) 252 48 04.
On yıl aradan sonra yeni Muazzez Art arda çıkardığı başarılı nostalji serilerinin ardından Muazzez Ersoy’un 10 yıl gibi bir aradan sonra
ilk yeni albümü ‘Senin İçin’ müzik marketlerde. Hemen herkes albüm
ve Ersoy’la ilgili birşeyler yazdı.
Ben sizlere albümün hazırlığından, yani mutfağından sözedeyim istedim.
Bu konuda da albümü çıkaran, Türkiye’nin son bir yıldır en büyük müzik şirketi haline gelen DMC’nin Genel Koordinatörü Ercan Saatçi ile konuştum. Ercan’a kulak verin; "Şenay, benim için ‘Senin İçin’in farklı bir anlamı var. Üç yıl önce, Metin Güneş zamanında Muazzez bana beste siparişi vermişti. Ben de yaptım, yolladım. Onlar tekrar nostalji yapma kararı verince, ‘Senin İçin’ şarkısını çekmiştim. Kısmet işte. Bu arada Muazzez, DMC’ye geçti. Yıllardır yanında olan maestrosu Ali İhsan Kısaç yeni albüm için bir repertuvar
oluşturmuş. Ben beğenmedim, her
şeye sıfırdan başlayacağımızı söyleyip 13 şarkıyı çöpe attım. Aslında şarkılar güzel de olabilirdi ama benim düşündüğüm Muazzez farklıydı. Altan Çetin’in de besteleri vardı. Tarz olarak uygun değildi. Muazzez’i karşıma alıp ‘Bak Muazzez, iş hayatın, şirketin, saçın, giysilerin her şeyin değişti. Okuduğun şarkılar ve kasetindeki format da değişecek, fotoğraflarını da değiştireceğiz’ dedim. Başladık. Albümün müzikal direktörlüğünü de ben yaptım. İnan, 36 saat uykusuz kaldığım günler oldu. 400 saat çalıştık. Toplam
60 parça saz eşlik etti. Ben bu albümde Muazzez’in içindeki Muazzez’i keşfettiğime inanıyorum. Ayrıca bazı şarkıların çok dik olduğunu ve çıkamayacağını söyleyen Muazzez aslan gibi okudu. ‘Senin İçin’den çok yüksek bir satış rakamı bekliyorum". Evet, Ercan Saatçi, Sezen Aksu, Güngör Bayrak, Onur Mete, Selami Şahin, Yıldız Tilbe, Hakan Altun, Aydın Kara, Ümit Sancaklı’nın imzaları ile çıkan ‘Senin İçin’ kısacası hepiniz için. Evet efendim, bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun.
Yazara e-mail:
MAGAZİN