CaddeMenopoz mu? Östrojen baskınlığı mı?

Menopoz mu? Östrojen baskınlığı mı?

13.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

.

Menopoz mu Östrojen baskınlığı mı

Kadınlar 40 yaşını geçtikten sonra başlarına gelen her değişikliği östrojen azalması olarak yorumlar. Ama çoğu zaman menopoza yakın dönemlerde düşünülenin aksine bu sorunlar östrojen azalmasından değil; östrojen ile yakın çalışma arkadaşı progesteronun dengesinin bozulmasından gerçekleşir. Progesteron hormonu, yumurtalıklardan yumurtlama sonrası salgılanan kadın hayatının en kıymetli iki başrol oyuncusundan biridir. Yıllar geçtikçe yumurtlama kalitesi bozulur ve  progesteron gittikçe azalır. Oysaki östrojen yumurtalıklardan, yağ dokusundan, çevresel toksinlerden, adet düzenleyicisinden doğum kontrol hapına kadar birçok sentetik hormon ilacından oluk oluk akar. Kadın hayatının en önemli dengesi, östrojen lehine bozulur ve östrojen baskınlığı oluşur.

Haberin Devamı

Östrojen baskınlığı, adet düzensizlikleri, uzun kanamalar, göğüslerde kistler, baş ağrıları, uterus ve meme kanserinde artan risk, fibromiyaljik şikayetler, hipotiroidi, kolay kilo alma ve verememe, sinirlilik, anksiyete, myomlar, tatlı krizleri gibi saymakla bitmeyecek birçok soruna yol açar. Basitleştirmeye çalışsam da fazla tıbbi gibi gözüken bu dengeyi kadınlarımız kesinlikle anlamalı. Çünkü yazdığımız onlarca sorun bu paketten çıkıyor. Bu sorun sadece menopoza yakın dönemde de değil. Örneğin doğum kontrol hapı kullanan genç bir kadının, yumurtlaması baskılanmış yani progesteronu yok. Östrojen ise çok. Östrojen baskınlığı sorunlarıyla karşı karşıya. Ya da kız çocuklarında daha küçük yaşlarda göğüsler büyüyor, kıllanma artıyor, büyüme duruyor. Artık ne kadar çok duyuyoruz, değil mi? Burada da en büyük sebep çevresel toksinlerin yüksek östrojen hormonu etkinliğinin çocuğun hormonal dengesini bozmasıdır. Erkekte de jinekomasti ya da testis küçülmesi, sperm sayı ve kalitesinin bozulmasında xenoöstrojen dediğimiz çevresel toksinlerin artırdığı östrojenik etki sebep olur. Xenoöstrojenleri dilerseniz, internetten araştırabilirsiniz.

Haberin Devamı

Dengeyi kurmalıyız

Geçenlerde The Guardian’ın başlığında ‘havadan soluyarak aldığımız östrojenik etkili kimyasalların hormon bozucu etkilerinin kadın ve erkek infertilitesine sebep oldukları’ yazıyordu. Detoksifikasyon sistemlerimize binen yüklerin günümüzde tarihte hiç olmadığı kadar çok olduğu aşikâr. Panik olmadan, bir yerden yola çıkarak, sistemimizi mümkün olduğu kadar temiz ve dengeli tutabiliriz. Bu aşamada homeopatik detoks çok etkili.

Tamam, östrojen progesteron dengesini düzenleyelim. Ancak, stres düzeylerimiz, şeker dengemiz, bağırsak ve detoks seviyelerimiz de dengeye oturtulmalıdır. Sorunları bastırarak değil; vücudun dengesini kurup fabrika ayarlarına getirerek çözmek gerekir. Tabii psikolojik dengelerimizi ayarlamayı da unutmamak gerekir.

İyileştirici yöntemler

Bizler dengeleri kurmak için ince bir ayar yapıyoruz. Bu ayarı yaparken eksik vitamin, mineralleri yerine koyuyoruz. İlk tercih gerçek kadın hormonlarıyla yani bioeşdeğer hormon tedavisi… Örneğin, eksik olan doğal progesteronu yerine koyup saydığımız onca riskten kurtuluyoruz. Kimi hastamız hormon tedavisinden çekiniyor ve fitoterapi, homeopati, akupunktur, bioregülasyon gibi yöntemlerle sıkıntıları gideriyoruz.

Haberin Devamı

Metabolik dengeyi kurmak, bağırsak geçirgenliğini tedavi etmek, doğru beslenme, doğru şeker dengesi ve östrojen baskınlığına ince bir dokunuş hastamızı mükemmel bir seviyeye çıkartıyor. Bu konuda yüzlerce sayfa yazmak istiyorum. Çünkü konunun ucu uyku kalitesinden, konsantrasyona, depresyona, otoimmüniteye, kansere, çok uzaklara ulaşıyor. Sonraki haftalarda devam ederiz. Detaylı bilgi edinmek isterseniz Instagram hesabımız @drhasancaglargurol ve 0536 725 5454 numaralı WhatsApp hattından bizlere ulaşabilirsiniz. Sevgi, sağlık ve huzurla kalın.