Ortalama bir insanın her gün onlarca kez iz bıraktığı (Londra’da yaklaşık 200) kapalı devre kameralar, dünyanın birçok ülkesinde sivil toplum kuruluşlarının özel hayata müdahale gerekçesiyle tepkisini çekiyor. Bankasından, metrosuna, marketinden, bizim mahallenin bakkalına, trafik ışıklarından, kent ve kasabaların neredeyse akla gelebilecek her türlü köşesinde bu kameralardan bir tanesini görmek, onlara en doğal halimizle, istem dışı bir şekilde iz bırakmak mümkün; yoksa toplumumuzun kamera objektiflerini ne kadar sevdiği hepimizin malumu.
Kamyonla düello Her neyse; kapalı devre kameraları özel hayata müdahale olduğu için eleştirenler olduğu kadar, onları hayatı düzene soktuğu için övenler, yaygınlaştırılmasını isteyenler de var. Ben de mesela trafik ışığı, emniyet şeridi ihlallerine odaklanan kameralara dayalı Elektronik Denetleme Sistemi’nin tüm trafiği kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmasından yanayım ki; trafik teröristlerini yollardan ayıklamak için bundan iyi bir yol olamaz; hatta uydular da kullanılsın bu iş için.
Bu sayede Manisa-Akhisar arasında kamyonuyla, motosikletli beni az kalsın biçtikten sonra düello ilan eden ABC Mobilya’nın manyak şoförünün de otomatikman kodesi boylamasının bir yolu bulunabilirdi.
Allah kahretsin ki motorumun arkasında bir kamera, bende de kamyondan kaçarken plakasını aklımda tutacak soğukkanlılık yok.
Batı’da durum ne aşamaya gelmiş New Scientist’taki bir haberden yola çıkarak göz atalım. Avrupa’da yolcu uçaklarında teröristleri veya havada bela çıkarmaya hazırlananları anında tespit eden bir Büyük Birader sistemi prototipinin denemelerine başlanmış.
Avrupa Birliği’nin Geleceğin Avrupa’sında Uçaklarda Güvenlik isimli projesi, her yolcu koltuğunun tepesinde, koridorları da tarayan geniş açılı kameralar yerleştirilmesini öngörüyor. Yazılım kameradan alınan görüntüden yolcuların yüz ifadelerini analiz ederek şüpheli faaliyetleri, gelişmekte olan terörist eylemi tespit ediyor.
Ocak ayında yapılan testlerden olumlu sonuç alınmış; bire bir ölçekteki bir Airbus 380 maketinde senaryoya göre terörist ifadeli tipler, arızalı yolcular anında tespit edilmiş.
Yolcular ve kabin ekibinin uçak içindeki hareketleri sırasında, yazılımı barındıran ana bilgisayarın izlemek zorunda olduğu yüzlerce kişinin izini kaybetmesi riskine karşı, yazılım farklı kameralardan alınan insan görüntülerini eşleştirerek takibini gerçekleştiriyor.
Aşırı terleme Sistemi geliştiren ekipten Reading Üniversitesi’nden James Ferryman sistemi şöyle özetliyor: Kabindeki telaşlı hareketleri, kokpit yakınlarında uzun süre takılmaları ve diğer tanımlanmış göstergeleri arıyor; gelişmekte olan bir tehdidi işaret ediyor.
Diğer tanımlanmış göstergeler arasında, kişinin sinirli bir şekilde yüzüne dokunması, aşırı şekilde terlemesi de var. Ancak bu göstergelerden yalnızca biri sistemi alarma geçirmiyor. Bilgisayarın bu analiz ve tespit yeteneği, istihbarat birimlerinden alınan hassas bilgiler doğrultusunda oluşturulmuş.
Sistem faaliyete geçmeden önce binlerce test daha yapılacak.
Sürekli güvenlik kaygısı taşıyanların içini ferahlatacak bu gibi girişimler, yakın gelecekte dünyamızın ne hale geleceğinin işaretini veriyor. Bana göre en iyisi ıssız bir kumsalda uzanıp, yanımıza aldığımız üç şeyin tadını çıkarmak...
Duyulara hitap eden telefonMotorola’nın en son ürünü MOTO U9 dokunmatik müzik kontrolü ve dış ekranındaki zengin animasyon seçenekleriyle duyulara hitap ediyor.
Özellikle kadınlar için tasarlanan şık, hafif, pembe ve mor renkteki parlak metalik yapısıyla öne çıkan MOTO U9, tablo, çalma listesi ve döner görüntü seçeneklerini sunan yeni ve kullanımı kolay bir kullanıcı ara yüzüne sahip.
MOTO U9’un dış ekranındaki dokunmatik tuşlar sayesinde tek bir tuşla müziğe, müzik listelerine ulaşılabiliyor. Kullanıcılar 200’ün üzerinde online müzik arşivinden müzik indirebiliyor. MOTO U9’un 25 MB’lık yerleşik hafızasına ek olarak, opsiyonel müzik, resim ve diğer medyalar için 4 GB’a kadar artırılabilen hafıza için microSD kart yuvası var.
Türkiye’ye özel yeni alan adı: .TKİnternette alan adı kaydı yapan Dot TK, Türkiye pazarına girdi. Firma, hızlı, kolay ve uygun maliyetli Türkçe alan adı kayıtları yaparak, sektöre yeni bir ivme kazandıracak. Web sitesi ve e-posta adresleri, alan adlarıyla tanınıyor. Herkes .COM ve .ORG gibi jenerik alan adı uzantılarını biliyor. Dot TK, Türkiye pazarı için yeni bir uzantı sunuyor: .TK. Dot TK CEO’su Joost Zuurbier, konu hakkında şunları söyledi: “Sunulan yararlar ortadadır. Dot TK, açıkça Türk alan adını temsil ediyor. Halkın kolayca hatırlayabileceği açık ve basit bir web adresi, hem müşteri, hem de web sitesi sahibi açısından gerçek bir avantaj.”