Trafikte doğru bildiğiniz her şey yanlış! İstanbul’un kendine özgü trafik kuralları için sizi aşağıya alalım
Daha önce çok yazdım; motosiklet, algı, duyular ve refleksleri güçlendirir. Sonuçta en ufak bir kazada bile en azından canınızın incinebileceği bir araçla yol alıyorsunuz. Hayati güdüleriniz sizi, trafik dersini iyi çalışmaya sevk eder. 10 yıla yaklaşan motosiklet tecrübem sonucu öğrendiklerimi sıralıyorum:
* Motosikletliyseniz, istediğiniz gibi ters yola girip, önünüzde trafik varsa yolunuza kaldırımdan devam edebilirsiniz.
* Kask, motosikletçiyi yağmurdan koruyan bir aksesuardır, yağışsız günlerde takmayın, saçlarınız bozulmasın.
* Motosiklet üzerinde 20 litrelik plastik su damacalarından birkaç tanesiyle evlere su servisi yapılabiliyorsa, motosikletle evinizi bile taşıyabilirsiniz.
* Yemek kuryelerinin trafikte dokunulmazlığı vardır ve her türlü kuraldan muaftır.
* Motosiklette ehliyet önemsiz bir ayrıntıdır; üzerinde durmayın.
* Motosikletle en keyifli eylemlerden biri, otoyolda zigzaglar çizerek yol alırken, bir aracın yanında gazı kökleyip, sürücünün ödünü patlatmaktır. Bu eylem, otomobil sürücülerinin motosikletçiler hakkında “Ay ne şakacı” şeklindeki düşüncelerini harekete geçirir.
* İki aracın arasından geçmeye çalışırken, araçların aynalarıyla münasebet sizi sürücülere yakınlaştırır. Şansınızı daha fazla zorlayın, belki hatıra bir aynanız olur.
* Dört tekerlekli araç kullanıyorsanız, kırmızı ışığın ilk birkaç saniyesinde de ışıktan muaf olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın. Kırmızıda geçip, kavşakta takılıp kalmak gibisi yoktur. Yeşilin yandığı taraftan gelen araçların yolunu kesmek çok sportif bir harekettir, rahat olun...
* Trafikte esas, önündeki aracı bir düzen içinde takip etmek değil, onu geçmektir. Böylece rekabet güdünüzü dinç tutarsınız.
* Direksiyon başında cep telefonuyla konuşmak serbesttir. Sakın kasmayın kendinizi. SMS de serbest, yalnız karakter sayısına dikkat; çift SMS yazmasın.
* Kadınsanız direksiyon başında, bir gözünüz aynada, bir eliniz direksiyonda rujunuzu tazeleyebilirsiniz; güzellik her şeydir.
* Aracınızı istediğiniz şekilde park edebilirsiniz. Yer yoksa üzülmeyin, neden ikinci bir park sırasının temellerini atmıyorsunuz? Kaldırıma çıkma opsiyonunu da es geçmeyin.
* Dönüşlerde, sollarken, dururken sinyal vermek çok moronik bir harekettir. “Moron, moron” diye sizinle alay etmelerini istemiyorsanız asla ve hiçbir durumda sinyal vermeyin.
Evet arkadaşlar, Türkiye’de trafik maalesef böyle yol alıyor. Herkesin kolayca ehliyet alabildiği bir ortamda, trafik yönetimi, yukarıda bazılarını sıraladığım trafikte genel eğilim olan yanlışların ortadan kalkması için hiçbir somut önlem almıyor. Ve yukarıdaki yol alma yöntemlerinin münferit olduğunu düşünmeyin, tamamına aynı gün içinde birkaç kez tanık olabilirsiniz.
MANYAKLAR ARAMIZDA
Geçen hafta bir gün, mesainin ardından motosikletime atladığım gibi gazeteden eve doğru yola koyuldum. Daha henüz Şişli’ye gelmiştim ki, önümde yol alan araç sinyal vermeden önümde ‘zınk’ diye durdu. Çarpışmadan otomobilin tamponuna parmak kala kurtuldum. Araç sürüsünün yanına gelerek, “Neden dururken sinyal vermiyorsun” dedim ve yoluma devam ettim.
200-300 metre ilerideki ışıklarda, kırmızının yeşile dönmesini beklerken arkamdan gelen ses, kaskımı delip geçti. Arkaya doğru hafif meylettiğimde bir de ne göreyim, “Neden sinyal vermiyorsun?” dediğim adam, küfürler savurarak üzerime doğru koşarak geliyor. Yeşil yandı, gaza asılarak olası olay mahallinden uzaklaştım. Kafamda kask, üzerimde full koruma montla bana zarar vermesi imkansızken kaçmamın nedeni, bu rezilliğin bir an önce son bulması isteğinden başka bir şey değildi. Bu olay trafikte kimseye bulaşılmaması gerektiği gerçeğini bana bir kez daha hatırlattı.
Cepte windows 8 çağı başladı
Nokia’nın Windows 8 işletim sistemli Lumia’ları yakında Türkiye’de satışa çıkacak. 15 yıl cep telefonu pazarının lideri pozisyonunu kimseye kaptırmayan, beş yıl önce kasasında 11 milyar dolar nakiti olan Nokia, şimdi hayat kalma mücadelesi veriyor. Önce iPhone, ardından Android işletim sisteminin karşısında büyük yaralar alan Nokia, Symbian işletim sistemindeki ısrarının bedelini, pazarda küçülerek ödedi.
2013 çetin bir yıl olacak
Şimdi şöyle bir durum daha var ortada, Symbian’dan çark ederek yumurtalarının çoğunu Microsoft sepetine dolduran Nokia, bu cephede Windows 8’li telefonlar çıkaran Samsung ve HTC’yle rekabet etmek zorunda. Dahası da var; gelen haberlere göre Microsoft kendi adına ürettiği akıllı telefonun testlerine başlamış. Kendi tableti Surface’i çıkaran Microsoft, test sonuçlarından memnun kalırsa 4 inç telefonun seri üretimine başlayacakmış. Bir röportajında Microsoft’un kendi cep telefonu çıkarıp çıkarmayacağı sorusunu geçiştiren şirket CEO’su Steve Ballmer, “Tatil sezonunda Nokia, Samsung ve HTC’yle pazara sıkı bir giriş yapacağımız için çok mutluyuz” demişti. Çıkan sonuç şu; 2013, akıllı telefon pazarı için çetin bir yıl olacak.