ViRAJLARIN USTASIYIM

TomTom’un motosikletçiler için geliştirdiği navigasyon cihazı Rider’la, hızlısından, bol virajlısına istediğiniz rotayı siz tayin ediyorsunuz

Navigasyon cihazı sektörünün önde gelenlerinden TomTom’un küresel lansmanı için geçen perşembe Amsterdam’daydım. Algıda seçiciliğim sonucu TomTom’un motosikletçiler için tasarladığı Rider’a özel ilgi gösterdiğim etkinliğin yıldızı, Hollanda şirketinin sporcular ve sporda kendini motive etmeye çalışanlar için geliştirdiği GPS saatler, Runner’la Multi-Sport’du. Her iki saat de, geniş ekran, tam ekran grafik eğitim araçları, kullanıcıların motive kalması, hedeflerine ulaşması için gerekli bilgilere kolaylıkla ulaşmalarını sağlayan tek tuş kontrol özelliğiyle fark yaratıyor.

Kaska sesli yönlendirme
Kişisel yıldızım TomTom Rider’a gelirsek, bu cihaz motosikletçiye, en manzaralıdan, en hızlısına, bol virajlısından, en kişiseline, istediği tipte rotayı seçme imkanı tanıyor. TomTom Genel Müdürü Corinne Vigreux, “TomTom Rider’la yalnızca gideceğiniz yeri seçmiyorsunuz, oraya nasıl gideceğinizi de seçiyorsunuz” diyerek, cihazın geliştirilmesinde motosiklet camiasının da büyük katkısı olduğunu açıkladı.
TomTom Rider’la ayrıca kendi rotalarınızı oluşturup, diğer motosikletçilerle paylaşabiliyor, bluetooth’la kaska yönlendirilen sesli mesajlarla cihaza bakmadan rotanızı izleyebiliyorsunuz.
Her türlü hava koşuluna dayanıklı, 4.3 inç büyüklüğündeki ‘eldiven dostu’ Rider’ı alanlar, güncellenmiş haritalara ömür boyu sahip olabiliyor.
Son bir not; Avrupa’da araçların yüzde 39’unda navigasyon cihazı bulunuyor. Ayrıca yüzde 9’luk bir kesimse, akıllı telefonlarını navigasyon cihazı olarak kullanıyor. Biz hâlâ daha Taksim’in yerini bilmeyen taksicilerle uğraşalım!

SUDAN KORKMAYIN

Sony Mobile’ın yeni amiral gemisi Xperia Z’yi 10 gün denedim. Ekran kalitesi, fotoğraf yeteneği ve duşta kullanılabilir yapısıyla beğendiğim Xperia Z’nin sevaplarıyla günahlarını yazıyorum:
1.5 GHz dört çekirdekli Qualcomm işlemci, 2GB RAM, Xperia Z’ye aynı anda birçok iş için gerekli gücü fazlasıyla sağlıyor. Dahili bellek 16 GB; microSD’yle kapasite genişletilebilir.
5 inç ekrandan yansıyan 1920x1080 piksel, yani gerçek Full HD görüntü, Bravia Engine 2’yle desteklenmiş.
146 gram çeken telefon, elde rahat ve güzel duruyor.
Xperia Z’nin farkı su geçirmezliği; 1 metre derinliğe kadar su geçirmiyor. Ki bu özelliği Xperia Z’yi deniz tatillerinde, dağda, bayırda, duşta özel kılıyor.
Xperia Z’nin 13MP’lik kamerası bugüne kadar kullandıklarımın en iyilerinden. Gece performansı da çok iyi. 16x dijital zum yapabilen kamera, panoramik fotoğraflar da çekebiliyor.
2400 mAh’lık batarya ancak yetiyor. Bataryanın yarı yolda bırakmaması için, mesela ‘wi-fi’ı yalnızca kullandığınız zaman açmak’ gibi bir takım ayarlar yapmalısınız.
Bu arada yurt dışında ocağınıza incir ağacı dikebilecek faturalarla karşılaşabileceğiniz ‘mobil veri dolaşımı’ fonksiyonu butonu, yanlışlıkla basılabilecek bir noktada. Test telefonunda bu özellik ‘default’ açıktı. Bir hizmetten sıraya koyduğum şarkıların indirildiğini Amsterdam sokaklarında dolaşırken gördüğümde artık çok geçti.
Ve son not; 1.850 TL fiyat biçilen bir telefonun ambalajı böyle kötü olmamalı.

AMSTERDAMLI BİLAL

Amsterdam sokaklarında aylaklık yaparken, açlığımı garantili yoldan bastırmak için girdiğim İstanbul Restaurant’ta, garson Sinoplu Bilal başladı anlatmaya: “Aslında kuaförüm. Ama babam, yanındaki çırağa 800 euro maaş veriyor, bana vermiyordu. Kaçtım, burada işe başladım.” Eylülde Türkiye’ye gelmek için para biriktiren koyu Galatasaraylı Bilal, Fenerbahçe’nin olası bir Avrupa Ligi Finali’nin kâbusunu görüyor. Malum, final Amsterdam’da. O gün formayla o restorana giren Fenerliler acıya hazırlıklı olsun. Şaka, şaka; Bilal yapmaz öyle şey