Trafik suçlularını tespit edip yolları daha güvenli hale getirmek için neden teknoloji kullanılmıyor. Delhi polisi facebook’tan trafik cezası bile kesiyor
2006’da Milliyet Cumartesi’de yazdığım ilk motosiklet yazımın başlığı “Trafiğe İsyan”dı. O yazıda neden motosiklet kullanmaya başladığımı anlatmıştım. 2005’ten bu yana işe motosikletle gidip geliyorum. Bu sayede günde en az bir, ayda 30 saat, yılda en az 15 gün bana kaldı. Tehlikeli araç
kullananlardan korunacağım derken duyu ve reflekslerim gelişti; bunu da artı hanesine ekleyebilirim.
Ancak trafik yönetimiyle derdim var. Nasıl oluyor da herkes ehliyet alabiliyor. Trafiği tehdit edenlerin varlığı apaçık ortadayken, neden yalnızca güvenlik şeridini ihlal edenleri, kırmızı ışıkta geçenleri tespit etmek için kamera kullanılıyor. Geçenlerde minibüs şoförleri ayakta aldıkları her yolcu için ceza kesilmesini kendilerini yakma teşebbüsüyle önlemişti. İşte Türkiye’de trafiğin nasıl yönetildiğine dair trajikomik bir örnek.
Neden trafik yazıyorum? New York Times’ın haberine göre Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de iki ay önce başlayan bir uygulama var. Tehlikeli araç kullananların fotoğraflarını çekenler bunları trafik polisinin Facebook sayfasında yayınlıyor; polis cezayı yazıyor. Pazar günü 17 bin takipçisi olan sayfaya 3 bin fotoğraf, onlarca video yüklenmiş. Sayfa, kasksız motosiklet kullananların, direksiyonda cep telefonuyla konuşan şoförlerin fotoğraflarıyla dolu. Bu arada Türkiye’de 1997’de başlayan bir uygulamayla en az 10 yıl ehliyet sahibi ciddi trafik cezası almamış kişiler fahri trafik müfettişi olabiliyor. İstanbul’da sayıları 2 bine yakın olan müfettişlerin ceza yetkisi de var. Hıncal Uluç da müfettişlerden biri. Bir müfettişin ceza kesmeye çalışmasını düşünemiyorum.
Amatör 3D piyasası hareketleniyorDaha düne kadar Hollywood yapımcılarından başka kimsenin kullanamayacağını düşündüğümüz 3D kayıt olanağı artık eve giriyor. Övünmek gibi olmasın, Panasonic’in 3 boyutlu çekim yapan amatör kamera çıkartacağını Türkiye’de geçen hafta ilk kez bu satırlarda okumuştunuz; 2 gün sonra Tokyo’da lansman yapıldı. Türkiye’de eylül sonu, ekim başında piyasaya çıkması beklenen Panasonic SDT750 4-5 bin TL arasında bir rakama satılacak. Hesaplı dijital kameralar konusunda uzman DXG de önümüzdeki birkaç gün içinde 3 boyutlu kamerasını ABD’de piyasaya sürecek. Full HD çekemeyen kameranın 600 dolara satılması planlanıyor.
EYVAH! SANAL PATRONAmerikan şirketi Anybots’un geliştirdiği robot, ofiste sizin varlığınızı gerektiren birçok durumun altından kalkabiliyor; böylece ofise gelmeden işinizi yapabiliyorsunuz. Anybots yüzünüzün gerçek zamanlı bir görüntüsünü üzerindeki monitöre aktarıyor. Robotun baktığı yerdeki görüntü ve sesiniz de artık neredeyseniz size aktarılıyor. Anybots’u telekonferans yöntemiyle karşılaştırırsak bu robotun farkı bakışlarınızı çalışanlarınızın her an üzerinde hissettirmesi! Segway benzeri bir mekanizmayla hareket eden robot, evdeki veya başka bir yerdeki sahibi tarafından kolayca kontrol edilip - binlerce kilometre uzakta bile olsa - patronun sesinin ofis duvarlarında yankılanmasını sağlayabiliyor.
Çorapları o toplayacak6 kalem pille çalışan bu robot, devriye gezerek yerde dağınık bir şekilde duran eşyaları topluyor. 70 dolara satılacak WowWee, yalnızca 30 grama kadar olan nesneleri kaldırıyor; daha ağırları için birkaç kalori yakmanız gerek. WowWee ağustosta satışa çıkacak.