Google, ön siparişle Nexus Q alan herkese birer tane bedava göndererek 300 dolarlık kürenin çıkış tarihini erteledi. Gerekçe, yalnızca YouTube videoları izlenebilen Q’ya yeni özellikler eklemek. Peki şimdi ne olacak?
Google haziranda San Francisco’da düzenlediği geliştiriciler konferansı I/O’da, bin dolar ödeyerek konferansı izleyen 5 bin kişiye şunları dağıttı: Nexus 7, Chromebox, Galaxy Nexus ve kabaca bakıldığında, ledleri, dokusu ve ağırlığıyla teknolojik bir sihirli küreyi andıran Nexus Q. Toplam bedeli bin doları aşan bu dört zımbırtı -cihazları yıl sonunda Google’a iade etme şartıyla ve imza karşılığında- 500 gazeteciye de verildi.
Ben, sen, onlar yazdı; üç aşağı, beş yukarı, ‘200 dolarlık tablet’ Nexus 7 ve Galaxy Nexus’un beklentileri karşılayan, yer yer aşan cihazlar olduğunu biliyoruz.
Türkiye’deki 5 Nexus Q’dan birinin ‘geçici sahibi’ olarak San Francisco’dan döner dönmez ilk işim aleti televizyonuma bağlamak oldu.
Çift çekirdekli A9 işlemci, 1GB RAM, 16GB flash bellek,
Wi-Fi, bluetooth, NFC, mikro USB giriş gibi özellikleriyle birçok güzelliğe muktedir görünen küre, bünyesindeki 25W’lık amfiyle kolonlara doğru “Bağlan bana” diye de bas bas bağırıyordu.
Nexus Q’ya hükmedebilmekse ancak Android bir cep telefonu ya da tabletle mümkündü. Keşfettikçe bir Andoid aksesuarı olmasının dışında bir anlam yükleyemediğim Q’nun yapabilecekleriyse YouTube’dan videoları televizyona ya da hoparlöre kablosuz aktarmakla sınırlıydı.
Bekliyoruz bakalım
Google, 299 dolar fiyat biçtiği Nexus Q’ya ön sipariş almaya başladığını konferansta duyurmuştu. Ancak aynı işin çok daha fazlasını yapabilecek cihazlar, çok daha ucuz fiyatlarla piyasada zaten vardı.
Bu satırların yazarıysa hâlâ, Q’nun teknik kapasitesini hesaba katıp, cihazın neden bu kadar özelliksiz şekilde sunulduğunu sorgulamakla da meşguldü.
Gel zaman, git zaman birkaç hafta sonra Google, ön sipariş aldığı ve temmuzda çıkacağını ilan ettiği Nexus Q’nun satışının ertelendiğini duyurdu. Eleştiriler doğrultusunda küreye daha fazla özellik eklemek için bu kararı aldığını bildiren Google, sipariş verenlere de cihazın bedava gönderileceğini haber verdi.
Bu arada konferansta Q sahibi olan hacker’ların ‘Android oyunlarını çalıştırdılar’, ‘Su kaynatmayı başardılar’ mealindeki haberleri gelmeye devam ediyordu. Yani ‘hack’lamaya muktedir bir grup insan Q’larıyla top gibi oynarken, mutsuz bir kesim insan, kulaklarını Google’a dikmiş gelecek haberlere dikkat kesilmişti.
Bazılarıysa Nexus Q’nun taşında, “Fiyaskoydu, Haziran 2012-Temmuz 2012” yazacak şekilde teknoloji mezarlığında yerini aldığı görüşünde. Bekliyoruz bakalım.
GAMESCOM’DAN KALANLAR
Köln’de düzenlenen oyun fuarıyla ilgili ilk değerlendirmemi geçen cumartesi okudunuz. İzlenimlerim demlendi. Düzenlenen dört Gamescom’un tamamında bulunan biri olarak, bu yılkinin en sönüğü olduğunu rahatça söyleyebilirim. Evet Crysis 3’ü deneyimleyebilmek için kuyrukta iki saat bekleniyordu. Evet, yine dört günde 300 bin kişi -başta bedava tişört dağıtılanlar- o stanttan bu stanta koşturuyordu.
Sony’nin cephaneleği sağlam
Ama ortada ne 10 yıldır heyecanla beklenen bir oyun (Diablo III) vardı; ne de bir ‘Skyrim’. Bir ‘Fallout: New
Vegas’ ya da muhabbet
tellaları, file çoraplı fahişeleriyle GTA parodisi ‘Saint’s Row’ da yoktu.
Nintendo ve Microsoft’un olmadığı Gamescom’da PS Vita’ya gaz veren Sony istediği gibi at koşturdu.
Televizyon başta birçok branşta Koreliler karşısında zor günler geçiren söz konusu oyun olunca meydanı kimseye bırakmamaya niyetli. PS Vita’yla beklediği satışı yakalayamayan Sony, el konsolunun daha yıllarca tükenmeyecek cephanesi olduğunu ‘Tearaway’, ‘Killzone’ ve diğerleriyle kanıtladı.
Post apokaliptik macera ‘The Last of Us’un sinematik ve hareket oyuncuları Ashley Johnson’la Troy Baker’dan, ‘oyun oyunculuğu’nun inceliklerini dinledik, bu işin sinema/dizi oyunculuğundan daha zor olduğunu gördük.
Köln’ün simgesi Dome Katedrali’nin merdivenlerineyse “Hitman geldi, işsiz kaldım” yazılı kartonlar tutan evsiz tipli Ezio (Assasin’s Creed) maketleri tünemişti.
Fuarın sürprizi
Gece yaşamı gibi unsurların da rol oynadığı futbol simülasyonu ‘Lords of Football’, Gamescom’un sürpriziydi. Oyun bir futbolcunun saha dışındaki yaşamını da hesaba katarak adeta “Futbol yalnızca futbol değildir” diye haykırıyordu.
Ama cumartesi de yazdığım gibi Gamescom 2012’nin olayı, oyun yapımcılarının rotasını, tablet, cep telefonu gibi hareketli platformlara çevirmesinin ilanıydı. Sonuçta istinasız herkesin cebinde veya çantasında oyun oynanabilecek bir platform var.
Görünen o ki, yeni nesil PlayStation ve Xbox çıkana kdar oyalanmaya devam edeceğiz.