KRiZ ZAMANINDA TOPUK BOYLARI YÜKSELiYOR

IBM’den bir uzmanın analizine göre ekonomik kriz zamanlarında tüketiciler kaçış ve fantezi anlamında daha gösterişli modalara yöneliyor

Davis’e göre araştırması, moda trendlerini markalardan çok blogger’ların belirlediğini de gösteriyor.

Kadınların moda eğilimleri her zaman bir ekonomik gösterge olarak değerlendiriliyor. Mesela ‘Ruj Endeksi’ diye adlandırılan teoriye göre kriz zamanlarında kozmetik ürünlerindeki satışlar artıyor. Ekonomik buhran dönemlerinde Playboy’un daha toplu, biraz balık eti modeller seçtiği gözlemi de ayrı bir teori konusu. Christian Science Monitor’e (CSM) haber olan yeni teoriyse, IBM’den geldi. ‘Yüksek topukolog’ demeyeceğim ama bir IBM uzmanı, Trevor Davis, kadınların topuk boyu tercihlerini sosyal medya verilerini kullanarak bir yazılım aracılığıyla analiz etmiş. Ve çıkardığı sonuç şu; kadın ayakkabılarının topuk boyu ekonomik kriz zamanında yükseliyor. Davis şunları söylüyor:
“İnsanlar kriz zamanlarında, bir kaçış ve fantezi anlamında daha gösterişli modalara yöneliyor.”

Yüksek topuk 2009 sonunda zirve yaptı
Bugünlerdeki sosyal medya gönderilerinin analiziyle artık topuk boylarının kısaldığı sonucunu çıkarmış Davis. Bunu anlamak için vitrinlere de göz atmak yeterli aslında.
Her neyse, CSM, Davis’in analizine şunu ekliyor: Yüksek topuk eğilimi 2009 sonunda zirve yaptıktan sonra inişe geçti. 2008-2009 arasında en etkili moda blogger’ları 12.5-20 santim topuklu ayakkabılardan bahsederken, 2011’de kısa sivri topukluların, babetlerin dönüşünden bahsetmeye başladı.

APPLE KURUCUSUNA HEDiYE ANDROID
Google kurucularından Steve Wozniak geçenlerde en büyük rakibi Google’dan ilginç bir hediye aldı: Samsung Galaxy Nexus. Daha önce Android işletim sistemine hayranlığını dile getiren Wozniak, Google kampüsünde elinde telefon, yanında çalışanlarıyla bir de hatıra fotoğrafı çektirdi.


ViYANA’DAN BUNU GETiRDiM
Geçenlerde iş için bulunduğum Viyana’da kültür şoku yaşadım. Zamanında adamların ellerindeki sanat eserlerini sergileyebilmek için iki Dolmabahçe büyüklüğündeki saraylar kurabildiği Avusturya başkentinde, kültür/sanattan başım döndü.
Avusturyalıların saat gibi işleyen tavizsiz disiplini Viyana saatlerimi oldukça tekdüze kıldı. Kentin Osmanlı tehdidinden kurtulmuş olmanın verdiği refahı yansıtan bol keseden barok mimarisi bir süre sonra üzerime gelmeye başladı. Sokaklarında aylaklık yaparken dönüp dolaşıp aynı yere çıkmak, “Buradan daha önce geçmiş miydim?” duygusu da tuzu biberi oldu.
Cephanelikten (Arsenal) bozma Savaş Tarihi Müzesi’nde Avusturya gururunu tanıdım. Tarih boyunca savaşçı Avusturya’yı bildikten sonra, sokaktaki durumu görüp “Ne bu hal?” diye sormadan edemiyor insan. Barış dolu ama birbirine uzak insanlar...
Viyana kuşatmaları ve Türk-Osmanlı savaşlarına bir salon ayrılmış Arsenal’de. Dönemden kalan anonim dev bir tabloda Kara Mustafa Paşa’yla yeniçeriler, Tolkien’in orc’ları gibi tasvir edilmiş.


ANARCHY IN ARCHAELOGY!
Başlık Daily Telegraph’tan; 26 Kasım 1976’da yayınladığı ilk single’ı ‘Anarchy in the U.K.’ ile müzik anlayışına ciddi darbe vuran İngiliz punk grubu Sex Pistols üyelerinin o tarihlerde kaldığı tarihi evin duvarlarına yaptığı çizimlere arkeolojik koruma istendi. Yanlış okumadınız, York Üniversitesi Arkeoloji Fakültesi’nden Dr. John Schofield, ‘duvar resimleri’nin kaba içeriğine rağmen kültür mirası gibi değerlendirilip koruma altına alınması çağrısında bulundu. Çizimler Londra’nın merkezinde, Denmark caddesinde, 19’uncu yüzyıldan kalma bir evde bulunuyor. Grup üyelerini tasvir eden sekiz çizimin çoğu John Lydon (Johnny Rotten) tarafından yapılmış.

Sex Pistols


AKILLANAMADIK

2011’de hacker’lar tarafından çalınarak online postalanan milyonlarca şifreyi analiz eden SplashData’ya göre şifre anlamına gelen ‘password’ kelimesi bu yıl da en popüler şifre. İlk beşte şunlar da yer alıyor:
1-password
2- 123456
3- 12345678
4- qwerty
5- abc123