Teksas’tan çıkıp küresel liderlerden biri olma yolunda ilerleyen Dell’i, felsefesi ve yeni dizüstü modellerinin tanıtıldığı Monte Carlo’da yakından tanıdım. Daha çok mobil iş insanlarını, profesyonelleri hedefleyen Dell, geçen çarşamba günü ürünlerini “dijital göçebeler için yeni buluşlar” diyerek lanse etti.
Organizasyonun adı “Mobilite Zirvesi”ydi ve bu zirve de lider olduğu ABD’nin dışında yeteri kadar ilgi göremeyen Dell’in vizyonunu Avrupa’da daha iyi tanıtma çabasının bir ürünüydü.
Teknik anlamda oldukça iyi bilgisayarları, Mike Ming işi motiflerle de süsleyerek, fazladan kişiselleştirme imkânı sunan Dell, Avrupalı gazetecilerin önünde “19 saat pil ömrü”nün havasını da attı.
Ancak Dell’in o gün dijiliteratüre yaptığı asıl katkılar ”dikizlenme” durumuna son veren “gizlilik” uygulaması, cep projektörü M109S, göz alıcı renklerdeki Latitude serisi ve bir de teknik sınırları zorlayan Precision serisi oldu.
Dikizlenmeye sonLatitude E6400 modelinde opsiyonel “Control Point” yazılımı, ekranın pikselleriyle uğraşarak, monitördekilerin yandaki tarafından dikizlenmesini engelliyor. Fiyatı 100 euro olan bu seçenek, dizüstü sahibine trende, uçakta, kafede iş üstündeyken özgürlük sağlıyor.
Cep projektörü M109S sürekli dolaşan yol savaşçıları için. 350 gram agırlığındaki M109S, oradan buraya gelerek sunum yapanlar için kolaylık. Geniş açı formatındaki cihaz 858*600 çözünürlüğünde görüntü sağlıyor. 4 yıl dayanıklı LED bir ışık kaynağı bulunan cep projektörü şimdilik ABD’de, önümüzdeki aylarda dünyada satışta.
16 GB RAM imkânıPrecision M6400 ve M6400 Covet modelleri “möhendislere layık“; her ikisi de iş makinesi. Precision M6400’ün 1,809 euro’luk başlangıç fiyatı cihazın bünyesi hakkında ipucu veriyor. İki sistem de 16 GB’a kadar Ram, 500 GB sabit disk gibi değerlerle, dizüstü bünyelerine ilişkin bilinen geleneksel değerleri ikiye katlıyor.
Dell Ürün Grubu yönetmeni Margaret Franco, ürünleri tasarlarken, her an, her yerde çalışabilmek isteyen dijital göçebelerin ihtiyaçları konusunda milyonlarca kez düşündüklerini ve Latitude serisinin de bu beyin fırtınası seanslarının sonucu olduğunu söyledi.
Dell’i birçok rakibinden üstün kılan özelliği, iskelet sistemin istenilen konfigürasyonda sipariş edilebilmesi...
Sağa dönüyorsun casino, sola basıyorsun Formula 1 pistiAna başlıkta, Monte Carlo casinolarında birikmiş parayı kaybetme durumuyla paralel ve zigzaglar çizen Fashion TV’den fırlamış kadınların yarattığı etkinin gazıyla “Delllenme” esprisi yapacaktım, vazgeçtim...
Dell’den kalan saatlerimi, Avrupa’nın “high end” (Tanrı Türkçeyi bizden korusun) köşelerinden Monte Carlo’nun casinolarında benim için büyük, insanlık için küçük servetimi zevkle harcayarak geçirdim. Param bittikten sonra kalan saatlerimde Monte Carlo’nun F1 pisti döşeli caddelerinde aylaklık yaptım, son model otomobillerin önünde saygıyla eğildiği yaya geçitlerinden geçtim.
Nüfusu 30 bin civarında olan Monako’nun tamamı zengin olan vatandaşlarından vergi alınmıyor; bu yüzden ülke bir vergi cenneti. Kişi başına düşen gelir yılda 50 bin euro civarında... Zenginlere hizmet için çalışanlar, 35 dakika mesafedeki komşu Fransız Nice kentinden geliyor.
‘Kaya’ nasıl ele geçirildi?Monako 1228’de Cenova’nın bir kolonisiydi. Ancak ülkeyi 1297’den beri, kale, saray, manastır gibi yapıların bulunduğu tüm bölgeye hakim “Kaya”ya adamlarıyla birlikte keşiş kılığında sızıp ele geçiren François Grimaldi’nin soyundan gelenler, yani Grimaldi Hanedanı yönetiyor.
Yıl içinde çok az güneşsiz günün yaşandığı Monako’nun ana geliri casinolara, plajlara dayalı türden bir turizm.
F1 fanatikleri, yarış takviminde Monako’nun da yer almasını pistin çok dar, kazaya elverişli, rakibi geçmeye elverişsiz yapısı nedeniyle eleştirse de Formula’nın en estetik yarış sahneleri, otomobillerin kent sokaklarında dolandığı Monte Carlo’da gerçekleşiyor. Kentte, Formula rotasında bir turu 85 euro bedelle Ferrarilerle tur atılabiliyor.
Dijital guru Dr. James Canton’un geleceğinde ‘bugüne yolculuk’ varBenim için bugünden sekiz gün öncesinin önemli olayı, “Dijital Guru” diye tanımlanan Beyaz Saray eski teknoloji danışmanı James Canton ile Swissotel’de teknoloji medyasından bir grup gazeteci ile yaptığımız yuvarlak masa toplantısıydı.
“Institute for Global Futures-Küresel Gelecekler Enstitüsü” Başkanı olan Canton, “Future Promises” Konferansı için Siemens IT’nin davetlisi olarak İstanbul’a gelmişti. “Pazara yönelik” gerçekçi öngörüleriyle tanınan guruya 2006 tarihili “Extreme Futures“ kitabında bahsettiği ışınlanma, zihin kontrole ilişkin sorular yönelttim.
Foton düzeyinde ışınlamanın yapıldığını söyleyen Canton, inorganik ışınlamanın mümkün olduğunu belirtti; zihin kontrol uygulamaları konusunda da Kuzey Kore’yi örnek verdi. Canton detaya girmeden zamanda yolculuğun da mümkün olabileceğini söyledi.
Dijital Guru’ya göre ekstrem geleceği tayin eden bazı trendler şunlar olacak:
Enerji; 21’inci yüzyılın rotasını enerjiye sahip olanlar çizecek.
Uzun yaşam ilacı.
Garip bilim; ışınlanma, nano biyoloji, çoğul evrenler.
İklim değişimi, kirlilik ve bioçeşitlilik.
Küreselleşmenin geleceği; Hindistan ve Çin’in durumu.
Güvenli; bilgisayar korsanlığı, zihin kontrol gibi tehditler.
Türkiye’ye öneriler“Second Life” (yukarıda) gibi sanal dünyaların önümüzdeki yıllarda daha da gelişeceğini söyleyen Canton Türkiye’ye, büyük şehirlerde her yere kablosuz ağların kurulması, gayri safi milli hasılanın üçte birinin yeniliklere ayrılmasını ve daha etkin bir e-devlet kurulmasını önerdi. Canton, bunu yapmayan yönetimlerin çağdışı kalmaya mahkûm olacağını da belirtti.
Turkcell’e açık kısa mesajTurkcell, soruyorum bu ne demek lütfen açıkla: “Avrupa seyahatlerinizde tum yonleri 3,30YTL yerine 50kurusa arayıp, 1,5YTL yerine 50kurusa aranmak için AVRUPA yaz 2141’e gonder, avantajli fiyatlardan yararlan”
10 tuşun kazandırdığı bu astronomik indirimi, büyü değilse en serbest piyasa kurallarıyla bile anlayamıyorum; her açıdan mantığımı zorlayan bu mesajı lütfen açıkla...
GÖNDEREN: 0532 bilirsin...