Dijital geceler
Geçen haftanın başından itibaren, tekno bir gündemin ortasında buldum kendimi; yaz sıcağı, tatil, matil, motosiklet, Gürcistan Savaşı derken, yazın nasıl geçtiğini anlamamışım.
Bu arada teknolojiyle ilgim, kişisel envanterim ve gönderilen birkaç test cihazıyla (bazıları süperdi, yeri geldikçe yazacağım) sınırlı kaldı.
Yoğun bir “diğer işler” gündeminin ardından, birden ajandam teknolojik gece, lansman, fuar notlarıyla dolmaya başladı. Geçen haftanın ilk kayda değer etkinliği, dünyanın bir numaralı bilgisayar işlemcisi üreticisi Intel’in, Kuruçeşme Les Ottomans Otel’de düzenlenen 40’ıncı doğum günü yemeğiydi.
Motosikletin adı yok
Teknoloji medyasının büyük ilgi gösterdiği gecenin benim için tek olumsuz yanı “yerimiz yok” gerekçesiyle motosikletimin otel otoparkına alınmamasıydı. “Kapının önündeki motosikletime göz kulak olacaksınız, değil mi?” şeklindeki soruma görevliden “bakarız işte ama...” mealinden bir yanıt alınca, partinin ilk dakikaları aklım motorumda geçti.
Bu arada Les Ottomans’ın bana Osmanlı’nın son günlerini çağrıştıran ambiyansında teknoloji yemeği, ilginç fikirmiş; sevdim.
Gecede Intel Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Direktörü Ayşegül İldeniz ve Intel Türkiye Genel Müdürü Çiğdem Ertem’den Intel’in yeni projelerini dinledik.
Intel’in sosyal vizyonu
Basın bültenindeki “Bugün, daha hızlı ve güçlü bilgisayarlar, daha uzun pil ömrü ve daha iyi bir enerji tasarrufundan, insanlara daha küçük ve daha taşınabilir bir biçimde tam bir İnternet deneyimi sağlamaktan bahsedebiliyorsak, ödevimizi yerine getirdiğimizi söylemenin yanlış olmayacağını düşünüyoruz” ifadesi bile Intel’in sosyal vizyonununu kavramak için yeterli.
Intel Eğitim İnisiyatifi programı kapsamında 7 kıtada 50’den fazla ülkede 1 milyar doları aşkın yatırım yapan Intel’in Türkiye şubesi ise Intel Öğretmen Programı, Öğrenci Programı, İnternet eğitim sitesi Skoool (http://www.skoool.meb.gov.tr/), Uluslararası Bilim ve Mühendislik Şenliği (ISEF), Yükseköğretim Programı gibi bazıları devlet destekli projelerle ülkenin teknolojik geleceğinin temeline harç atıyor.
Beyaz sordu, Samsung yanıtladı
Diğer önemli etkinlikteyse Samsung yeni dizüstü bilgisayarlarını yine Boğaz kıyısındaki, yeni Four Seasons’ta ilk kez tanıttı.
Benim için önemli not; otelin geniş otoparkında motosikletler için de yer var! Ne yapayım, algılarımı önceliklerim kontrol ediyor ve motosikletim olmasa trafiği göze alamazdım.
Bir kere “Intel Inside” yani Samsung’un yeni dizüstü bilgisayarlarının içinde Intel işlemci var. Samsung Electronics Türkiye Genel Müdürü C.S.Lee’nin yaptığı konuşmanın ardından, Beyaz ve Samsung Electronics Bilgi Teknoloji Ürünleri Departmanı Satış ve Pazarlama Müdürü Barış Kestep yeni modelleri “stand up” formatında davetlilere tanıttı.
Marka olarak Samsung’a ilişkin bir not düşmek gerek; kelime anlamı Korece üç yıldız anlamına gelen Samsung, Güney Kore’nin en büyük şirketi. Dünyanın en bilinen 20 markasından biri olan Samsung, son yıllarda elektronik alanında da lider konumda, dünyada en çok Samsung’un elektronik cihazları satılıyor.
Lansmanda tarafsız gözle baktığımda karşımda güzel tasarlanmış, insanı kışkırtan bilgisayarlar gördüm. Lansmanı yapılan dizüstüler R560, R510, Q210 ve Q310’du.
Klavyede bakteriye son veren teknoloji
Samsung Q210 (12.1 inç) ve Q310 (13.3 inç), piyano-siyahı rengini tamamlayan derin kırmızı ile Samsung’un “Kristal Tasarım” stilini geliştiriyor. Q210 ve Q310, hareketli yaşam tarzı için de ideal bir seçim. Çizilmez, cilalı siyah kapağı en üst düzeyde koruma sunarken, ultra dayanıklı Protect-o-Edge kaplaması zorlayıcı koşullara karşı koyabiliyor.
Her iki modelde de Intel Centrino 2/Intel Core 2 Duo işlemci, GeForce 9200M grafik kartı kullanılmış, 6 hücreli bataryalarsa daha uzun süre çalışma olanağı sağlıyor. Bilgisayarların diğer ortak özellikler arasında, HDMI çıkışı, 34 mm.lik PCI ekspres kart yuvası ve 3 adet USB yuvası yer alıyor.
Q210 ve Q310’daki Silver-Nano teknolojisi, klavyeye serpiştirilen nano boyuttaki gümüş iyon tozuyla sistemin çok daha uzun süre bakterilerden korunmuş olması anlamına geliyor.
Her neyse, siz bu satırları okurken, Berlin’deki dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı IFA yakınlarında olacağım. Kervanım varınca oradan da birşeyler bildireceğim, güvercinlerimle...