Berlin’de düzenlenen tüketici elektroniği fuarı IFA’dan çeşitli cihazlar edinmiştim. 2-3 günlük seyahatlerimde teknolojik bir sırt çantası kullanıyorum. Çantanın omuz askılarında iPod kulaklığı için bir giriş, iPod tuşları, bluetooth kontrol butonu var. Askıların içinden kablolar geçen, içinde 4 ince kalem pille çalışan bir güç kaynağı olan çantama, dizüstü bilgisayarım, fotoğraf makinem, birkaç parça eşyam rahat rahat sığıyor, gittiğim yerden alacağım ıvır ve zıvıra da fazlasıyla yer kalıyor.
Çantam cihazlarla yine son milimetreküpüne kadar doldu. Tegel Havaalanı’ndan 4’ü biraz geçe kalkacak uçağın havalanmasına 1 saat kala, üç uçağa ayrılmış terminalin girişinde sıraya girdim.
Ben bir seks bombasıyım
Sıra bana geldiğinde çıkarttığım bilgisayarımı ve çantamı ayrı ayrı ayrı x-ray cihazına koydum. Giydiğim tişörtün üzerindeki resmin ne olduğunuysa, polis “Bomba mısın?” diye sorduğunda hatırladım. “Battlefield: Bad Company” isimli oyuna ait tişörtün en can alıcı motifi, pimi gülen bir yüz olan el bombasıydı. Güvenlikçiye gülerek “Evet, ama seks bombasıyım” yanıtını verdim.
Pasaport kontrolden önceki son noktada çantamın x-ray’den çıkmasını beklemeye başladım. Ancak yürüyen bant durmuştu. Güvenlikçiler monitörün başında, çantanın muhteviyatını eller çenede incelemeye başlamıştı. Monitörde parmaklarıyla bir şeyleri işaret ediyordu. Gözlerimi monitöre yönelttiğimde ne göreyim: Bir bomba!
Kendi çantamdan korkmuştum çünkü, röntgene göre içinde her tarafından kablolar, elektronik devreler fışkıran bir bomba vardı. Terminale girişler durduruldu. Uzman polisler çağrıldı.
Bu arada, sırada bekleyen yolcular, merakla başlarını uzatıyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Benim de korktuğumu anlayan polis, “merak etme, her şey yoluna girecek” diyerek rahatlatmaya çalışıyor, çantası benimkiyle birlikte röntgende mahsur kalan İngiliz ise “Senin yüzünden uçağımı kaçıracağım, teşekkür ederim” ifadeleriyle moral bozuyordu.
Ve bomba uzmanı kurt köpeği geldi. Cihazdan çıkarılan çantanın üzerine heyecanla atlayan köpek ödümü kopardı. Ardından köpeğin, kokladığı çantayı burnunun tersiyle itip, “Beni bunun için mi çağırdınız” mealindeki hareketleriyle derin bir nefes aldım. Çantanın içindeki cihazlar, röntgen altında bombanın yakıtı gibi görünen küre şeklindeki bir şişe içindeki parfümüm, tek tek çıkarılarak cihazdan geçirildi.
Yarım saat süren bu gerilim sırasında CIA uçaklarıyla Almanya üzerinden Guantanamo’ya transfer olan terör zanlıları geldi aklıma...
Neymiş; havaalanlarında bomba çağrışımı yapan her türlü durum başa bela olabiliyormuş...
Samsung’un yeni amiral gemisi: i900
Birçok forumda Türkiye pazarına da çıkan i900’ün (Omnia), cep telefonu pazarında Samsung’a yeni bir ivme kazandıracağı konuşuluyor.
Bakalım neymiş; dokunmatik arayüzü sayesinde yeni i900, kullanıcıların Microsoft Outlook, Excel, Word gibi ofis uygulamalarını masaüstü bilgisayarlara benzer bir deneyimle kontrol etmelerine olanak veriyor. i900 ile, yeni office dosyaları oluşturulabiliyor da.
Telefon, 3.2 inçlik ekranı sayesinde üst seviyede dijital eğlence deneyimi sağlıyor ve DivX, Xvid ve diğer video formatlarını destekliyor. i900’da ayrıca 5 megapiksellik bir kamera bulunuyor. Ürünün dahili hafızası 16 GB. Kullanıcıların seyehatleri sırasında gidecekleri yeri kolaylıkla bulabilmelerini sağlayan, navigasyon ve Geo İzleme uyguamalarını barımdıran GPS sistemi de i900’nın standart özelliklerinden biri.
Samsung i-8510 (innov 8) ise dünyanın ilk 8 MP kameralı cep telefonu. i-8510, gelişmiş ve güçlü mobil fotoğrafçılık ve multimedya uygulamaları için özel olarak tasarlanmış.
Bant üzerinde ama dağda koşmak ister misiniz?
Tasarımlarıyla fitness sektörüne yön veren Amerikan markası Life Fitness, son teknoloji yeni modellerini Türkiye pazarına sürdü. 15 inç dokunmatik entegre LCD TV’li “Engage Serisi” kardiyo cihazları, özellikleriyle kullanıcılarına daha fazla özgürlük olanağı tanıyor. Cihazın dikkat çeken özellikleri arasında yüzde 100 iPod uyumu, USB port sayesinde verileri saklayabilme ve karşılaştırabilme avantajı, Türkçe dahil 13 farklı dil seçeneği, egzersiz programlarının seçiminde yardımcı olan ve sesli komutlarla motive eden Sanal Antrenör, 5 km arazi, dağ ve 400 m pistten oluşan gerçek zamanlı görsel motivasyon göze çarpıyor. Cihazın yazılımları güncellenebiliyor.