Benfica-Fenerbahçe karşılaşmasını Benfica tribününden izleyen 13 Türk, Benfica ikinci golü atıp öne geçince ne hissetti?
Benfica tribünlerindeki Fenerbahçe kümelerinden biri. Biz de kale arkasında böyle bir küme oluşturduk.
Vodafone Türkiye’den geçen pazartesi gelen “Schengen vizeniz var mı?” sorusunun ardından çarşamba kendimi, 13 Türk’le takımım Fenerbahçe’nin tarihindeki en önemli maçını, Benfica’yla yarı final rövanş karşılaşmasını izlemek üzere Lizbon yolunda buldum.
Üyeleri gazeteciliğin farklı alanlarında faaliyet gösteren grubumuzla, perşembe önce mini bir Lizbon turu yaptık. Portekiz’in yüzlerce yıl boyunca Güney Amerika’dan Hindistan’a, dünyaya açılan kapısı Ticaret Meydanı, sarı lacivert Fenerbahçe taraftarlarının işgali altındaydı. Bira su gibi akıyor, sokak çalgıcıları öğrendikleri Fenerbahçe marşlarını, -Galatasaray’ı da hedef alanlar da dahil- peşi sıra söyleyerek, ceplerini dolduruyor; yabancılarsa günün en önemli turistik etkinliğine tanıklık ediyordu. Seyyar satıcılar, “Moussa Sow” diye bağırarak peşimizden koşturuyor, parmaklarıyla gönüllerinden kaç koparsa, skor işaretleri yapıyordu.
Polis eşliğinde girdik
Saat 17’de atkılarımızı, formalarımızı kuşanıp Benfica stadyumu Estadio du Luz’un yani ‘Işık Stadyumu’nun yolunu tuttuk. 20.05’te başlayacak maç öncesinde, sözde statın hemen yanındaki AVM’de oturup biralarımızı içip öyle gireceğiz. Ancak indiğimiz otobüs durağında çevremizi saran polis adım attırmadı. Kelime anlamı ‘yakışır’ olan Benfica’nın taraftarlarıyla dolu AVM’ye girmenin tehlikeli olduğunu söyleyen polis, 13 Türk’ü ‘koruma altına almak için’ takviye istedi. Sağımızdan solumuzdan geçen rakip taraftarlarsa, üzerimize düşük yoğunluklu tezahürat bombaları yağdırıyordu.
Takviye geldi; adam başına düşen bir polisle 500 metre ötedeki stadın yolunu tuttuk. 66 bin kapasiteli Işık Stadyumu, Fenerbahçe taraftarlarının kale arkası ve diğer tribünlerdeki Fenerbahçeli kümeler haricinde henüz boştu. 1.5 saatte tamamen doldu. Benfica tribünlerindeki sarı-lacivert kümeler, uzaktan kuşatma altındaki kalelere benziyordu. O küçük topluluklar Benfica tribün koreografisini de bozuyordu.
13 kişilik grubumuz da Benfica’nın ilk yarıda iki gol attığı kalenin arkasında böyle bir küme oluşturmuştu. Aslında tribünün ilgi odağıydık. Benfica taraftarları, gelip bizlerle hatıra fotoğrafı çektiriyordu. Ben aksiyonun göbeğinde olacağımı düşünerek taşıdığım GoPro Hero 3 kameramı, monopodla tezahürat yapan taraftarların arasına sokarak çekim yapıyordum.
LiZBON BÖYLE TARAFTAR GÖRMEDi
THY ve diğer havayolu şirketleri, geçen hafta salıdan itibaren sayısız ek seferle binlerce Fenerbahçe taraftarını Lizbon’a taşıdı. Geçen perşembe, kent merkezindeki tüm müzeler, dükkanlardan Türkçe yankılanıyordu. Benfica’nın ezeli rakipleri Porto ve Sporting Lisbon’un taraftarları, Fenerbahçe’yle destek verirken, yolda Türk olduğumuzu anlayan Benficalılar, yumruklarını kaldırıp “Ben-fi-ca” diye bağırıyordu.