21.09.2013 - 20:39 | Son Güncellenme:
SERCAN KISMET / sercan.kismet@milliyet.com.tr
Yapımcılığını Süreç Film’in üstlendiği, senaryosunu Zülküf Yücel’in yazdığı dizinin yönetmeni Volkan Kocatürk. Uygun’un yanı sıra Berk Hakman, Mustafa Avkıran, Begüm Birgören ve Özlem Yılmaz da rol aldığı dizi, bir mafya babasının oğlunu öldüren, bu yüzden de kimliğini değiştirerek Anadolu’nun ücra bir kasabasında kahvecilik yapmaya başlayan eski bir polisin öyküsünü anlatıyor. “Kaçak”, 24 Eylül Salı akşamı ATV’de başlayacak.
Bu diziden gelen teklifi neden kabul ettiniz?
“Kaçak”ın senaryosu beni heyecanlandırdı. Serhat Hakeri’yle aslında iki farklı karakteri canlandırıyor olacağım ve bu bana geniş bir hareket alanı sağlıyor. Bu da bir oyuncu için büyük bir keyif.
Dizinin ilk bölümünü Divriği’de çektiniz. Sette neler yaşandı?
Sivas Divriği büyük bir medeniyete ev sahipliği yapmış bir yer. Fakat yıllar içinde çok göç vermiş ve şu an nüfusu oldukça az. Orada çalışmanın bizim açımızdan herhangi bir zorluğu olmadı. Aksine dağları, havası, bize sağladığı atmosfer hikayemize hizmet ediyordu. Ayrıca halkının bize her konuda çok yardımcı olması, bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Farklı bir rolde oynamak istediğinizi söylemiştiniz, ama yine mafya dizisiyle ekrana dönüyorsunuz. “Memati” rolü üzerinize mi yapıştı?
Aslında daha önce oynadıklarımdan daha farklı bir rolüm var. Tabii ki izleyicilerin belli oyunculardan birtakım beklentileri de oluyor. Onların beklentilerine hitap etmek istediğim de bu işte yer alıyorum.
Herkes sizi “Memati” diye anıyor, izleyiciyi “Serhat”a alıştırmak zor olmayacak mı?
“Memati” fenomen olmuş bir karakter. Dolayısıyla onu unutturmaya çalışmıyorum. Şimdi Serhat Hakeri’ye can verip, izleyicilerin karşısına çıkacağım. Umarım bu ve bundan sonra canlandıracağım karakterler en az “Memati” kadar sevilir.
10 yıl önce hedeflediğiniz yerde misiniz?
Mesleğime dair beklentilerim vardı tabii, ama bu kadar olacağını düşünmemiştim.
Ekranda çok polisiye dizi var. Böyle bir diziden teklif gelince tereddüt yaşadınız mı?
“Kaçak”ın senaryosunun dinamiğine ve karakterlerin işlenişine çok güvendiğim için böyle bir tereddüt yaşamadım.
‘ViCDANIMIN SESiNi DiNLEDiM’
Televizyonda hangi dizileri izliyorsunuz?
Çekimler, tiyatro, çocuklar vs... derken pek dizi izlemeye fırsatım olmuyor.
Gezi Parkı eylemlerinde çok konuşuldunuz. Bu konuda söyleyecek-leriniz var mı?
Bu konuyla ilgili sadece şunu söylemek istiyorum. O olaylar sırasında ben hiçbir siyasi görüşle oraya gitmedim ve siyasi bir kimlikle bir söylemde bulunmadım. Yalnızca vicdanımın sesini dinledim ve
kalkıp oraya gittim.
Benim için doğru olan oydu ve onu yaptım.
Mutlu bir evliliğiniz var. Nasıl bir aile babasısınız?
Bunu eşime ve çocuklarıma sormak lazım.
Üçüncü çocuk istiyor musunuz?
Şu an öyle bir planımız yok.
SERHAT HAKERİ
(Gürkan Uygun)
Annesini küçük yaşta kaybetmiş, babasıyla büyümüş. Polis okulundan mezun olduktan sonra sivil polis olarak Topçuoğlu Ailesi için çalışmış biri. Bir mafya babasının oğlunu öldürünce, kimlik değiştirip Sivas’ın Divriği ilçesine yerleşir ve orada kahvecilik yapmaya başlar. Tek isteği, sıradan ve huzurlu bir hayat sürmektir. Ama bu, o kadar kolay değildir.
BEGÜM BİRGÖREN: ‘BU DiZiNiN TESTOSTERONU YÜKSEK’n Bu projeyi neden kabul ettiniz?
Benim için yapımcı, yönet-men, partnerlerim ve hikaye bir bütündür. Bu işte hepsi bir araya geldi. Senaryoyu ilk okuduğumda çok içime sindi.
İnsanlar neden “Kaçak”ı izlemeli?
Sürükleyici bir dizi. Hatta senaryonun içime sinmesinin en önemli sebeplerinden biri de buydu. Hep bir sonraki bölümü merak ediyorum okurken. Bir de ben her tarafın haklı olduğu hikayeleri çok severim. Bu da öyle... Kime hak verip, kimin yanında olacağını bilemiyor insan. Birilerine kızarken aynı zamanda içten içe de hak veriyor... Dizinin testosteron hormonu da bayağı yüksek.
Dizide kadın oyuncuların az olması avantaj mı, dezavantaj mı?
Tabii ki dezavantaj, ne kadar çok kadın olursa o kadar iyi... Sadece Özlem Yılmaz’la ikimiz yokuz. Selda Özer de var. Bir erkek işinin içinde 3 kadın... Buna da şükür.
Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Son birkaç yıldır benim için üçüncü göz olan hocalarım var. Yine onlarla çalıştım. Sahne öncelerinde duyguya hizmet eden egzersizleri zamanım olduğunca mutlaka yaparım. Mesela yarım saat sonra çocuğumun kaçırıldığının haberini almayı oynuyorsam, setin eğlenceli enerjisine kendimi kaptırmam.
Bugüne kadar oynadığınız hangi rol daha çok içinize sindi?
Dönem işlerini izlemeye de bayılırım. O yüzden ‘Kırık Kanatlar’daki Ayşe’yi bir başka severim.
‘EMEĞiMiN KARŞILIĞINI ALMAK BANA YETER’
İzlediğiniz dizi var mı?
O kadar çok şey izliyorum ki... “Killing”i izliyorum, “Breaking Bad”, “Shameless”, “Skins”, “Downton Abby”, “House”u çok severdim. İkinci kez izlemeyi düşünüyorum. “Modern Family”e ve “Big Bang Theory”e çok gülüyorum. Bu sezon yeni başlayan işleri göremedim ama “Behzat Ç.”, “Suskunlar” ve “Öyle Bir Geçer Zaman ki”yi de izlerdim.
Dizi ve sinema sektöründe hedefleriniz neler?
Çalışmalarımın, işime verdiğim emeğin karşılığını alsam bana yeter aslında. Sinema içinse, hedef değil de hayallerim var diyebilirim. Keşke çalışsam dediğim yönetmenler var.
MERVE TOPÇUOĞLU DEMİR
(Begüm Birgören)
İsmet Ali Topçuoğlu’nun kızı. 30’lu yaşlarının başında. Sekiz yaşında bir çocuk annesi. Her zaman varlık içinde büyümesine rağmen şımarmamış. Babası gibi mütevazı, olgun, kişilik sahibi. Babasıyla aralarında güçlü bir bağ var.
İsmet Ali, en çok
ona güveniyor.