10.04.2013 - 20:02 | Son Güncellenme:
Günümüzde hayatın ritmi geçen yüzyıllara nazaran her zamankinden hızlı ve atalarımıza göre çok daha fazla bilgi ve dış uyarıcının bombardımanı altında günlerimizi geçiriyoruz. Strese girdiğimiz her an fizyolojik olarak vücudumuzda oluşan değişiklikler ve vücudumuzun verdiği bu stres tepkilerinin sıkça yaşanmasıyla hastalıkların kapısı aralanıyor. Chopra Center Üniversitesi Meditasyon Eğitmeni Ebru Şinik, düzenli meditasyonun önemini şöyle anlatıyor: “Düzenli meditasyon sayesinde bedenimizin verdiği stres tepkilerini telafi eden ve fizyolojik değerlerin normale döndüğü ve beden, zihin ve ruh sağlığımızı dengeleyen bir ‘Dingin Farkındalık’ durumuna kayarız. Meditasyon esnasında deneyimlediğimiz bu durum, özellikle yaşadığımız yüzyılda her zamankinden çok daha değerli. Dingin Farkındalık, beden fiziksel olarak dinlenmedeyken, uyanık fakat sükunet içerisindeki bir zihinle birleşimi ifade eder.Bu duruma kaydığımızda fizyolojik olarak kalp atışlarımız yavaşlar ve kalbe daha az kan pompalanır, kan basıncımız normale döner, oksijen tüketimi ve karbondioksit çıkışımız artar, terleme azalır, böbrek üstü bezleri daha az adrenalin ve kortizol salgılamaya başlar, nefes alıp vermemiz normale döner, stres hormonları yerine yaşlanma karşıtı olan DHEA hormonu salgılaması başlar ve kan pıhtısı yapışkanlığı da normal seviyesine iner.“Psikolojik dinlenme sağlar”Düzenli meditasyon sayesinde kazanacağımız yüksek farkındalık hallerini tüm gün boyunca meditasyon uygulaması haricinde de sürdürebilme yeteneği elde ederiz. Karşılacağımız muhtemel stres yaratma potansiyeli olan olay ve/veya kişiler karşısında bu yeni şuur seviyemizle orantılı olarak, stresle rahatlıkla baş edebilme yeteneği kazanır ve stres kaynaklı hastalıkları da kendimizden uzak tutma gücüne sahip oluruz. Her gün düzenli meditasyon yaparak, zihnimize ve bedenimize huzuru, sükuneti, sakinliği ve dinginliği kazandırabilir. Böylelikle kendimiz ve kararlarımızdan etkilenen etrafımızdaki herkes için daha çok sevgi, memnuniyet ve tatminle dolu bir hayat yaratabiliriz. Nitekim yarım saat meditasyon yapmak tüm gece uyumaktan çok daha fazla psikolojik dinlenme sağlar.”
YARIN: KLiNiK ARAŞTIRMALARDAN ÖRNEKLER