Cadde‘Maraton koşucusu gibiyim’

‘Maraton koşucusu gibiyim’

22.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

CNN Türk’ün başarılı sunucu ve yorumcusu Hakan Çelik, “Medyanın her alanında varlık göstererek, neredeyse hiç soluk almadan, bir maraton koşucusu gibi geldim bugüne kadar” dedi.

‘Maraton koşucusu gibiyim’

Gazeteci, televizyon ve radyo program yapımcısı-yorumcusu Hakan Çelik, CNN Türk’te yayınlanan ‘Hafta Sonu’ programını sunuyor ve hafta içi her gün ‘CNN Türk Ana Haber’e yorumcu olarak katılıyor. Bunların dışında TRT 3 Radyosu’nda ‘Tren Yolculuğu’ isimli programı sunan, Posta gazetesinde yazarlık yapan ve devlet erkanıyla seyahatlere katılan Çelik’le, kariyer ve özel hayatını konuştuk.

Haberin Devamı

- Kariyer hayatınızda 30’uncu yılınıza girdiğiniz şu günlerde neler hissediyorsunuz?

Zaman çok hızlı akıp gidiyor. Planlı yaşıyorum. Merak ve öğrenme duygumu hiç kaybetmedim. İlk günkü tazelikle, öğrenmeye ve araştırmaya gayret ediyorum. Haftanın yedi günü çalışıyorum.

- Sizi hiç tanımayan birine kendinizi hangi kelimelerle ifade edersiniz?

Medyanın her alanında varlık göstererek, neredeyse hiç soluk almadan bir maraton koşucusu gibi geldim bugünlere... Kendimi, 24 saat açık süpermarketlere benzetiyorum. Kendimi tek başına bir haber ajansı gibi de görüyorum.

- Sürekli seyahat halindesiniz ve sosyal medyayı da etkin bir şekilde kullanıyorsunuz...

Bugüne kadar 150 ülkede bulundum. Bazılarına defalarca gittim. Son 20 yıldır devletin uluslararası ilişkiler hafızasına tanıklık ettim. Sayın Erdoğan’ın 2002’den bu yana yurt dışı seyahatlerinin çok büyük bölümüne de katıldım. Hayatımın yarısını havada geçiriyorum. Instagram ve Twitter’ı etkin kullanıyorum. Spotify hesabım da var.

Haberin Devamı

‘Maraton koşucusu gibiyim’

- Ciddi bir duruşunuz var. Özel hayatınızda eğlenceli misiniz?

Ekrandakinden farklı değilim. Özelde de öyleyim. ‘İşi gücü bitirdik, haydi eller havaya!’ durumum yok. Sakin bir hayatım var.

- Basketbolla ne sıklıkta ilgileniyorsunuz?

1980’den beri basketbol oynuyorum. Hiç bırakmadım. Her fırsatta spor salonuna gidiyorum. Genelde kimsenin olmadığı saatlerde, müzik dinleyerek çalışıyorum. Basketbolda da fena değilimdir...

- Sizi ekranda görenler, tanıdıktan sonra ne tür yorumlarda bulunuyor?

“Biz sizi kelli felli diye tahmin ediyorduk” diyenler oluyor. Öyle iri yarı değilim. Bir de ekonomi ve politika gibi ağır konuları konuştuğum için insanların gözünde koltuğa zor oturan bir adam izlenimi uyandırıyor olabilirim.

- 26 yıldır TRT 3 Radyosu’nda ‘Tren Yolculuğu’ isimli programı sunuyorsunuz. TRT gibi köklü bir kanalda program yapmak size nasıl hissettiriyor?

TRT, çok iyi bir okuldur, kendi kimliğimi, ruhumu ve özelliklerimi bağdaştırıyorum. TRT İstanbul’un Harbiye’deki tarihi binasındayım. Klasik müzikler çalıyorum. Gurur verici bir şey ve mutlu olduğum bir yer. Dinleyicilerle bağımız oluştu.

Haberin Devamı

- CNN Türk’te yayınlanan ‘Hafta Sonu’ programında gündemi etkileyen siyasi olayları ele alıyorsunuz...

Programda sosyal medya, radyo, televizyon ve gazetecilik hepsi iç içe geçiyor. Konuklarımız kim olursa olsun, akıp giden bir sohbet ediyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de her kesimle aşağı yukarı yayın yapmadığım insan kalmadı. Bu da kaliteyi ortaya koyuyor.

- Günlük uyguladığınız beslenme ve bakım rutininiz nedir?

Ekrana makyaj yaptırmadan çıkıyorum. Sağlıklı bir hayat sürmeye çalışıyorum. Müzik dinlemek, basketbol ve seyahat hayatımın vazgeçilmezleri arasında.

- Mesleğe yeni başlayanlar için uyarılarınız ve tavsiyeleriniz nelerdir?

Mutlaka gazetecilik ya da iletişim bölümlerinde okumak gibi bir zorlama içine girmesinler. Hukuk, ekonomi, işletme, hatta mühendislik gibi ciddi branşlarda iyi bir üniversite eğitimi alırlarsa, çok iyi olur.

Önemli olan hangi donanımla medyaya yaklaştığı... Bir de merak ve öğrenme duygusu şart!

Haberin Devamı

- Son zamanlarda sizi en çok heyecanlandıran şey nedir?

Beni en çok mutlu eden şey seyahat etmek. Her türlü yoğunluğuma rağmen seyahat etme özelliğimi hiç yitirmedim. Çünkü öğreniyorum ve yeni bir çevre oluşturuyorum. Hayat biçimim oldu. Dünyanın her yerinde tanıdığım çok insan var.

‘Maraton koşucusu gibiyim’

‘Müzik bir terapi gibi’

- Bu yoğunluğun üstesinden nasıl geliyorsunuz?

Çalışarak... Zamanı çok iyi planlayıp, değerlendirmek lazım. Benim için müzik çok önemli. Bir terapi gibi... Ve tabii ki basketbol...

- Hedefleriniz nelerdir?

Amacım, medyanın bütün alanlarındaki çalışmalarımı sürdürmek. Gazeteye çok önem veriyorum. Hem prestij hem de vitrin olması açısından değerli. Televizyondaki çalışmalarımı da devam ettirmeyi çok önemsiyorum. Son dönemde bunlara sosyal medya da eklendi. Doğru bir zaman planlamasıyla bunları birlikte sürdürmeyi hedefliyorum.

‘Annem iyi eleştirir’

- Programa çıkmadan önce uyguladığınız bir uğurunuz ya da toteminiz var mı?

Genellikle sonrasında annemi ararım. Çok iyi bir diyaloğumuz var. Ayrıca iyi bir gözlemci, izleyici ve eleştirmendir. Yıllardır her yayından sonra mutlaka fikrini alırım. Çok objektif ve güzel geri dönüşler verir. Tek başına bir medya takip merkezi gibidir.