Kötü olmayı seviyorum

‘Bedel’ dizisinde yine ‘kötü adam’ rolüyle karşımıza çıktınız...

Bir dizide birine ‘İyi’ dersiniz, diğerine ‘Kötü’; çatışma yaratmak için bu olmak zorunda. ‘Kötü adam’, insanlar daha kolay anlasın diye konulmuş bir tabir bence.
Bir de her karakterin haklı sebepleri vardır, hiç kimse salt kötü değildir. Ben bunu ‘Hanımın Çiftliği’nde ‘Ramazan’ı oynarken de, ‘Dila Hanım’da ‘Azer’i oynarken de, şimdi ‘Vedat’ için de söylüyorum. Böyle karakterleri oynamak çok keyiflidir. Çünkü esnek bir alanı var, sınırları yok. Seviyorum kötü olmayı, ne yapayım?

‘Vedat’ın nasıl bir hikayesi var?

Çocuk yaşlarda ağabeyini öldürüyor. Ondan sonraki hayatı da çok buhranlı ve bunalımlı geçiyor. ‘Vedat’, kendisine ait olan şeyi, başkasıyla paylaşmayı istemiyor. Babasının başka bir kadından çocuğunun olduğunu öğrenince de, ona çok kötü davranıyor.
Yönetmenimiz Ulaş İnanç müthiş bir adam. Karakteri oluştururken Rus edebiyatından, Amerikan sinemasından örnekler verdi. “Bambaşka boyutta bir adam olmasını çok istiyorum. Televizyonu açtığımda herkes standart İstanbul beyefendisi, hanımefendisiyken senin olduğun karelerde 1950’lerin Amerika’sını görmek istiyorum” dedi; öyle de oldu gerçekten.

Set arkadaşlarınız-la aranız nasıl?

Çok iyi diyebilirim.
Özellikle Sedef Avcı’yla çok sahnem oluyor, gerçekten dünya tatlısı bir insan.
Osman Alkaş, babamı oynuyor, çalışması çok keyifli bir insan.
Rozet Hanım’ı (Hubeş), hakikaten bazen durup izlediğim oluyor, çok başarılı bir oyuncu. Onu izlemek keyif veriyor.

‘Ekmeğimi memleketimden kazanıyorum’

Adanalı’sınız ve oynadığınız dizilerin çekimleri genelde orada oluyor. ‘Bedel’de de İstanbul’da doğup büyümüş ama Adanalı birini oynuyorsunuz. Tesadüf mü?

27 yaşında devlet konservatuarını bitirdikten sonra İstanbul’a geldim ve ‘Yaprak Dökümü’ dizisine başladım. Sonra ‘Hanımın Çiftliği’ için teklif geldi, muazzam bir işti ger-

çekten. ‘Dila Hanım’ın da önce Ege’de çekilmesi konuşulmuştu, ama bir şekilde Adana’da karar kılındı. Ailem orada yaşıyor. Bu işlerin memleketimde çekilmesi benim için avantaj oldu. Ama gerçekten tamamen tesadüf. Bu Allah’ın bana sunmuş olduğu çok güzel bir lütuf; ekmeğimi memleketimden ve onun isminden kazanıyorum.

Oynamak istediğiniz isimler var mı?

Renee Zellweger’le oynamayı çok isterim. Bu tabii olasılıklar dışında bir şey.

AYCAN KOPTUR: SENARİSTLER YETER ÜZMEYIN ‘HABİBE’Yİ!

‘Yılanların Öcü’ne ‘Habibe’ karakteriyle giren Aycan Koptur, kısa sürede seyircilerin dikkatini çekmeyi başardı.
Koptur’la oynadığı ‘Habibe’ karakterini ve gelecek planlarını konuştuk.

‘Yılanların Öcü’ dizisinden teklif geldiğinde neler hissettiniz?

Okuldayım, menajerim Sumru Onat aradı ve diziye girecek yeni karakter için beni istediklerini söyledi. Hemen kabul ettiğimi söyledim. 20 dakika sonra “Aycan sözleşme hazır” diye aradılar... Sonra bir anda kendimi Kapadokya’da traktör dersi alırkan buldum.

‘Habibe’nin aşktan yana şansı gülecek mi?

Aşktan yana şansının gülmesini ben de isterim tabii. Evet güler yüzlü, deli dolu ama biraz da asi bir kız... Terslendiği çok oluyor ‘Haceli’ye. Ancak gün geçtikçe de gönlünü kaptırıyor içten içe. Fakat ne olacağını inanın ben de kestiremiyorum...

Şehir dışında dizi çekimleri sizi zorladı mı? İstanbul’dan ailenizden uzakta olmak zor mu?

Zaten üç senedir ailemden uzağım. Ailem Antalya’da yaşıyor.
Çekimler zorlamıyor, sadece bazen bir hostesten daha fazla uçtuğum zamanlar oluyor! Bir yandan okulum olduğu için her hafta gidip gelmek zorundayım.

Gelecekle ilgili planlarınız neler? Ya da plan yapar mısınız?

Yapıyorum yapıyorum, maşallah önümüzdeki 10 senem çoktan kafamda hazır... Yönetmen olacağım, onun için okuyorum. Birlikte rol almak istediğim aktör ve aktristler konusuna hiç girmek istemiyorum çünkü çok var. Hepsini kendi yöneteceğim filmlerde görürsünüz diyelim, öyle de olsun dilerim.

‘Benim okul askerlik gibi’

Bilgi Üniversite- sindeki eğitiminize devam ettiğinizi biliyoruz. Okul ne zaman bitiyor?

Şu anki hesaplamalarımla üç sene sonra bitecek gibi görünüyor, neredeyse yeni girmiş gibiyim. Artık neden bu kadar uzadığını soranlara askerlik diyorum!
Derslerimi kaçırmıyorum, dizi bir sıkıntı yaratmıyor. Dediğim gibi her hafta seyahat ediyorum. Sınıfta da kalmadım hiç, dondurmuştum ondan uzadı.