03.11.2012 - 22:32 | Son Güncellenme:
U. Kaan Altın
Yekten söyleyeyim, alışveriş merkezlerini sevmem. Gitmem, vakit geçirmem mecbur kalmadıkça. Ama sevgili Aytekin’i (Batmaz) kıracak halim de yoktu doğrusu. Florya sahilinde yeni açılan Aqua Florya’nın içinde yer alan İtalyan lokantası Urbano’ya davet edince, yemeklerini ilk tadan ve yazan kişi olacağımı düşünürsek gitmemek gibi bir seçenek yoktu önümde zaten.
Bir kere burası klasik alışveriş merkezlerine benzemiyor, deniz kenarında, restoranların hepsi Marmara Denizi’ne bakıyor. İkincisi, Urbano da yabana atılacak bir mekân değil. Dünya genelinde 9 farklı markada 150’nin üzerinde restoranı bulunan Jumeriah Group’un gözdesi. Türkiye pazarına Yeniköy’deki Yelken Balık’ın ortaklarıyla girmişler. Alın size bir artı daha.
Anti-pastilerle doyabilirsiniz Yemeğe, anti-pasti dedikleri; hamur işleri haricindeki atıştırmalıkları tadarak başladık. Somon füme, beyaz peynir, füme sucuk, Bodrum kırma zeytin, rozbif, enginar kalbi ve diğerleri. 4 ya da 6’lı seçim yapabiliyorsunuz. Sunum da şık, tabaklar da. Lezzet de yerinde. Yalnız, mevsim olmadığı için enginar konserve, o kadar olacak.
Burası bir İtalyan lokantası ama gördüğünüz gibi bu seçeneklerle şaraba mahkum olmuyorsunuz. Biz de rakıyı tercih ettik zaten.
Kaburga 12 saat pişiyor Pizza, lazanya, risotto ve makarnaları atlayarak (3 tonluk özel bir pizza fırınları olduğunu söyleyeyim) ana yemeğe geçtik sonra. İki tabak denedik: Urbano steak ve dana kaburga. Etleri Namet’ten alıyorlarmış, bir not olarak ileteyim başlarken. Biftek gayet iyi pişirilmişti, içi sulu dışı olması gerektiği gibi mühürlenmiş. Kaburgaya gelirsek; fırında 12 saat ağır ağır pişiriyorlarmış. 12 saat sonra çıkardıklarında et, kemiğinden ayrılıyor hemen. Ağızda da eriyor adeta. Muhtemelen İtalyan ustalarda almışlardır tarifi. Beyaz şarap sosunda pişiyor yemek. Bir parça ağır oluyor bu şekilde. Tavsiyem, klasik marinasyon usüllerinden vazgeçmemeleri olacak bu noktada. Zeytinyağı, tane karabiber, deniz tuzu, biraz kekik kâfi. Et, zaten lezzetli, macera aramaya gerek yok.
Teras da kış bahçesine dönüşünce... Rahat, şık, özel sunumlarıyla da iddialı bir mekân Urbano. Işıkları, muhtemelen alışveriş merkezi içinde olduğu için bir parça fazla kuvvetli ama onları da ayarlarlarsa, bu iş olacak. Sırada, Marmara Denizi’ne bakan terasın camla kapatılması kalıyor. Bu hafta hallolacağını söylediler, belki de kış bahçesi bitti bile. Manzaraya karşı oturmak bir başka keyif olacak kesinlikle. Kısacası, İstanbul güzel bir İtalyan lokantası daha kazanmış oldu diyebiliriz. Öneririm...
MÖNÜ ZENGiN
Kafe-restoran-pastane konseptiyle kurgulanan ve toplamda açık ve kapalı alanda 150 kişi kapasiteli Urbano, bence et üzerine yoğunlaşmalı. Öyle de yapmışlar ama mönüde ana yemek olarak balık da sunuyorlar. Mönüden birkaç örnek vereyim... Günün çorbası 11 TL. Anti-pastiler, 4 parça 22, 6 çeşit alırsanız 26 TL. Tatmadık ama füme peynirli mantar dolması 14 TL. Salatalar, 16-32, pizzalar 21-36, lazanya ve makarnaların fiyatlarıysa 22-29 TL arasında değişiyor. Ana yemeklere gelince: Urbano steak, 42, somon ızgara 32, ızgara bonfile 44 TL. En pahalı tabak (iki kişi rahat rahat doyar), şefin spesiyali dana kaburga. Onun da ederi, 49 TL. Mekân, tatlılarıyla da iddialı. Panna Cotta’dan tiramisu’ya seçenek çok.
Tel: 0 212 573 33 99