14.08.2011 - 01:00 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN
Artık aşklarını değil, başkalarının hikayelerini ya da toplumsal sorunları ele alıyor şarkılarında. Rock müziğin önemli isimlerinden Aylin Aslım, “20’lerimde kadın sorunun farkındaydım ama ondan önce kendimle ilgili anlatmam gereken şeyler vardı” diyor
Şarkılarınızda neyi anlatmayı seviyorsunuz?
Dönem dönem değişiyor. İlk albüm genellikle kendinden bahseden şarkılardan oluşur. Kendi yalnızlığından, kendi aşkından... Benim de öyle oldu. İkinci albümde, daha dışarıya bakmayı öğrendiğim, daha olgunlaştım. Şarkılarda hayata dair ne varsa olmalı diye düşünüyorum. Akışına bırakmak, içinden ne çıkacağını görmek daha samimi geliyor bana.
Olgunlaştıkça müziğiniz nasıl değişti?
Hayatla birlikte sizi vuran şeyler daha farklı olmaya başlıyor. 20’lerimde kadın sorunun farkındaydım ama ondan önce kendimle ilgili anlatmam gereken şeyler vardı. Farklı bir şey anlatmak cazip geliyor insana. Başkalarının aşk hikayelerini yazmak bana daha cazip gelmişti mesela. Kendikilerimi yazmaktan çok sıkılmıştım.
Yeni şarkılarınız nasıl olacak?
Ne desem yalan olur! Ortasındayım işin. Nereye doğru gideceğini bilemiyorum. Sonbahar-kış konser sezonu için şarkıların akustik versiyonlarından oluşan konserler hazırlıyoruz. Benim için de, dinleyici için de bir değişiklik olacak.
Kulis ritüelleriniz var mı?
Var ama öyle abartılacak bir şey değil. 90’ların PR anlayışıdır kulis isteklerini abartmak. Çoğu gerçek dışıdır. Bizim kulislerimiz daha alçakgönüllüdür. Ses egzersizleri yapabileceğimiz kadar sessiz bir yer isteriz, o kadar.
“Rock müzik hep ikinci planda”
Şebnem Ferah’la kıyaslanmanızı neye bağlıyorsunuz?
Benden önce de Özlem Tekin’i Şebnem Ferah’la kıyaslıyorlardı. Allah’tan o bakış açısı artık bitiyor. Yeni kuşaklar, herkesin kendi yolu ve kendi müziği olduğunu daha iyi idrak ediyor. Yine de bir elin parmağı kadar bile rock söyleyen kadın olmayınca ister istemez bir kıyaslama oluyor.
Yeni gruplar arasında hangilerini destekliyorsunuz?
‘Tuborg Roxy Müzik Günleri’ jürisindeyim. Yeni müzisyenleri desteklemek amacıyla başlamış bir iş. Her sene ümit veren birileri çıkabiliyor. İki sene önce Softa diye bir grup çıktı, onları çok destekliyorum.
“Program beklediğimden iyi oldu”
Sunuculuğunu üstlendiğiniz ‘Ses Bir Ki Üç’ devam edecek mi?
Yakın zamanda yeniliklerle başlayacak.
Nasıl bir deneyim sizin için?
Aslında beklediğim kadar gerilmedim. Habertürk programa çok sahip çıktı. Performans programı için gerekli kaynakları ve şartları sağlamak için ellerinden geleni yaptılar. Beklediğimden çok daha iyi oldu.
Müzik dışında aklınızda kalan, yapmak istediğiniz başka bir iş var mı?
Filmlere şarkı vermişliğim var ama bir filmin temasını yapmak var aklımda. Yazmak hep vardı benim için. Eğer müziğin yanında böyle bir şeye vakit ayıracağım bir dönem olursa yazdıklarıma bir bakarım. Kadın sorunlarıyla ilgili bir şey yapmak istiyorum. Belki bir festival... Ama nasıl olur, ne olur bilmiyorum.
Bu konuda desteklediğiniz sosyal sorumluluk projeleri var mı?Hassasiyet duyduğum ve yanında yer alabileceğim insanların içinde olduğu hareketlere katılıyorum. Bu Mor Çatı’nın eylemleri, kadın cinayetleriyle ve aile içi şiddetle ilgili şeyler olabiliyor.
Kadın cinayetlerinin önüne geçilememesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Çok üzücü, çok ilkel bir nokta. Son 10 yılda kötüye doğru bir gidiş var. Bunun da altının çizilmesi lazım. Bundan rahatsız olan erkeklerinin sesinin kadınlardan daha gür çıkması gerekir bence. Bu sorun sadece kadınların çözebileceği bir sorun değil, çünkü kaynaklandığı yer erkekler. Bana “Sizin ailenizde kadın cinayetleri mi var? Neden bu kadar hassasiyet gösteriyorsunuz?” diyenler var. Bir şeylerin yerinden oynaması için o bakışın değişmesi lazım.