Burcu Çetinkaya vesilesiyle başlayan Osmanlıca merakımda, ezberlediğim ilk yirmi kelimenin içinde; ‘tattırma veya tattırılma, lezzet ve zevk hissettirme’ anlamına gelen ‘Izaka’ da vardı.
Dün üç arkadaş, CVK Park Bosphorus Otel’in teras katına açılmış olan Izaka’ya uğradık. Birimiz doğuştan entel; tutturdu “Suşi yiyelim” diye... Diğeri diyette, başladı “Aman balık olsun” diye... Ben de atladım hemen “Türk erkeği kebap sever” diye.
Izaka Restaurants & Bar-Lounge, üçümüzü de memnun etti...
İçerisinde 4 ayrı konsept barındıran Izaka; suşi sevene Hitode Sushibar, balık sevene Mezze Mare, dünya mutfağı, Ortadoğu mutfağı ve kebap sevene de The Midd’le hizmet veriyor.
Ben yemediğimi, parasını ödemediğimi yazmam; arkadaşlar balığı ve suşiyi beğendi.
Kendi tattıklarımı sıralayayım. Bu arada hepsi mükemmeldi ve yüzde 100 tavsiyemdir...Midd Kebap (gümüş soğanlı, anasonlu domates sosla), 38 TL.
Haşlama içli köfte, 10 TL.
Falefel / Limonlu tahin dip, 22 TL.
Gavurdağı salata, 17 TL.
Cezvede tahinli akıtma (güllü dondurma ve lokumla), 22 TL. Favorim olan bu tatlıyı yerken, kendinizi Osmanlı Hanedanı’ndan biri gibi hissedeceksiniz.
Izaka’dan birkaç detay
Izaka’da yediniz, içtiniz, karnınız doydu... Dediniz ki “Biraz da gecelere akayım, gezip dolaşayım...” Gözünüz aydın!
Öve öve bitiremediğim bir mutfağa sahip olan Izaka, 23.30’dan itibaren kulüp moduna geçiyor, sonra sabah 04.00’a kadar eller havaya.
Işıklandırma ve müzik sistemi, satın alınabileceklerin en iyisinden.
Mekandan çıkarken, işletmecisiyle tanıştım. Tebrik edip, yüzlerce kişi kapasiteli konseptte şirket yemekleri, bayi toplantıları yapılıp yapılmayacağını sordum. Hemen aynı katta olan ayrı bir bölmeye geçirdi beni. Oturarak 650 kişiyi aynı anda yemekli olarak ağırlayabilen Izaka’nın organizasyon bölümü de var.
Izaka’da yemeği ister İstanbul’u seyrederek yiyorsunuz, isterseniz de havuz başında. Hele havuz başına bir localar yapmışlar, bir ışıklandırmalar; gidip de çıkmak, görüp de aşık olmamak mümkün değil.
Çok şey var Izaka’yla ilgili. Gidin, görün...
“Kalustcuğum, abartmışsın” derseniz ben buradayım. Eksiği var fazlası yok yazdıklarımın...
WHATSAPP’A DİKKAT!
Türkiye’de akıllı telefonu olup da, WhatsApp uygulamasını kullanmayan yoktur...
Yazılımcı firma geçen sene Facebook tarafından 19 milyar dolara satın alındıktan sonra öngörülemez bir hızla büyümeye başladı ve artık WhatsApp’ta da ‘spa’ büyük bir tehlike.
Detayına girmeyeceğim, dileyen web üzerinden ‘VoIP operatörlerini kullanarak telefon numarası yaratmak’ yazıp, araştırabilir.
Ben size tehlikeyi söyleyeyim!
WhatsApp üzerinden, arkadaşlarınızdan gelebilecek ‘spam’ içerikli uygulama yükleme davetlerini kabul etmeyin. Daha önce hiç WhatsApp üzerinden uygulama daveti almadığımız için, bir de arkadaşımızdan gelince kafamız karışıyor!
YILIN HACKER’I!
Sinema köşesi yazdığım günlerde, vizyona girecek filmleri bütün detaylarıyla biliyordum. Şimdilerde tamamen spontane bir seyirciyim, gişedeki babayiğit ne önerirse o...
Maalesef bu sefer o babayiğit ‘Blackhat / Hacker’ı önerdi...
Film kötülemek pek adetim olmasa da, uzun süredir ilk kez; ilk yarısında bu oranda salonu boşaltabilen bir filme tanık oldum.
Aksiyon katmaya çalışmışlar, üstüne biraz aşk, azıcık teknoloji, şudur budur derken mayası tutmamış hamurun... Bir de 80 milyon dolar harcamışlar filme...
Hadi siz 80 milyonunuzdan oldunuz da, benim 15 liramdan ne istediniz...
“Aman” diyeyim, siz de tavsiye kurbanı olmayın.