Kalust Şalcıoğlu

Kalust Şalcıoğlu

mail@kalustsalcioglu.com

Tüm Yazıları

Yazıda bahsi geçen ses sanatçısı Edis Görgülü. Emin olun Google’dan özellikle aratmadan, sadece izlenimlerimi yazmak istedim bu sefer.
Edis’in ‘Benim Ol’ diye bir single’ı varmış, memleketimizin yeni ‘popstar’ıymış... ‘Mış’ da, ben ne radyo dinlerim, ne müzik kanallarında gezinirim... Anladığım, memlekette benim gibi müzik zır cahili olmayan herkes tanıyormuş Edis’i.
‘Olay’ günü, Milliyet Cadde köşe yazarlarından Nazlı Mengi Twitter’ına Edis’in konserine gideceğini yazınca takıldım; “Ben de türkü bara gideceğim bugün” diye... Neyse, gırgır şamata gittik Nazlı’yla Edis’in de sahne aldığı Soner Sarıkabadayı konserine...
Her ne kadar solumda oturan Özgür Aras’ın ve sağımda oturan Nazlı’nın tezahürat ve danslarından çok rahat bir konser izleyemesem de Edis Görgülü beni Tarkan’ın ilk çıkış yaptığı gençlik günlerime götürdü. Hem sesi güzel, hem yakışıklı... Umarım doğru bir marka yönetimi yapar ve hak ettiği yerlere gelir...

Haberin Devamı

EVDEKİ ZAKOĞLU

Bu sezon yedi kez izlediğim bir oyun var... Tiyatro sahibine, daha doğrusu evin sahibi Metin Zakoğlu’na göre dokuz kez izlemişim ‘stand-up’ı...
Kafanız karışmasın, Metin Zakoğlu haftada iki gün evinde oynuyor ‘stand-up’ı ‘Ben Küçükken Gösterirdim’i. Oyun, izleyici kitlesine göre doğaçlama şeklinde olduğu için her seferinde farklı bir gösteri çıkıyor ortaya. Ben de “Zakoğlu arkadaşım, demek ki bedava” diye Bağdat Caddesi’ndeki evinin önünden geçerken dalıyorum her seferinde içeri...
Yazıya konu olan bölümüne geleyim. Metin’le kahve içerken “Oyunumuz ‘falanca’yı, 2015’te 3 bin bilmem kaç kişiye oynamanın gururuyla” başlıklı bir basın bülteni okudum ona. Metin sadece evde 920 kişiye oynamış bu sezon ‘Ben Küçükken Gösterirdim’i. Bu rakama yurt içi turnelerini ve Suadiye’deki ‘Metin Zakoğlu Cafe Theatre’da oynadıkları diğer oyunları da ekleyince ‘abartmadan’ 8 bin izleyici gibi bir rakam çıktı ortaya.
Metin’e “Bu hafta seni yazacağım köşeme” dedim. “Deli misin, oyunda zaten yer yok, yazma” dedi.
Şaka bir yana, dilediğiniz zaman arayıp; yazıyı pazarlama ve reklam
amaçlı yazmadığımı, Metin Zakoğlu’nun oyunlarına pek yer bulunmadığını teyit edebilirsiniz.

Haberin Devamı

N’OLUYOR ‘BUSINESS’DA?

Uçak seyahatlerimi yurt içinde Türk Hava Yolları’nın ‘Business Class’ında yapmak gibi bir alışkanlığım var. Bunu ilginç bir tarafı yok da sosyal medyada ne paylaşırsam paylaşayım, ‘Business Class’ kadar merak uyandırmıyor...
Efendim, herkesin ‘Business’ uçma nedeni farklı...
Kimisi daha geniş koltuklarda uyumak ya da ekstra bagaj hakkından faydalanmak, kimisi ünlülerle aynı ortamda olmak, kimisi iş hayatı için yeni dostluklar kurmak, kimisi CIP Salonda rahatça çalışmak, kimisi de birbirinden leziz yemeklerin tadına bakmak için tercih ediyor lüks sınıfı...
Buyurun size dünkü Ankara - İstanbul seyahatimin menüsü...
Karışık ordövr tabağı (marine karides / tabbouleh, zeytinyağlı enginar, ızgara tavuk göğüs), kuzu çöp şiş dürüm, çikolata ve fındık kremalı mus kek, naneli limonata, taze sıcak ekmek çeşitleri.
Değer mi? Uçuş başına ortalama 150 - 200 TL gibi fark ödeyebiliyorsanız fazlasıyla karşılığını alırsınız Türk Hava Yolları’ndan...