03.12.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
Bayram Kaygusuz
Yarattığı hazır giyim koleksiyonuyla ismini markalaştıran Türk modasının önde gelen tasarımcılarından Dilek Hanif, bu yıl yine ülkemizi Paris Moda Haftası’nda temsil etmeye hazırlanıyor. Yeni modellerini Hande Subaşı’yla tanıtan Dilek Hanif’le koleksiyonunu ve hedeflerini konuştuk.
Yıllardır haute couture tasarımcısı olarak biliniyorsunuz. Hazır giyim koleksiyonu yaratmaya nasıl karar verdiniz?
Her zaman söylediğim gibi ben marka olmak için yola çıktım. Bu nedenle bir hazır giyim koleksiyonu yaratarak mağazalaşmanın gerekli olduğunu düşündüm. Çünkü sadece haute couture yaptığınız zaman belli bir kitleye ulaşmak mümkün oluyor. Benim arzum ürünlerimi daha fazla kişinin gardırobunda görmek...
Dilek Hanif Boutique koleksiyonunu kaç parçadan oluşuyor, renkleri nasıl?
Dilek Hanif Boutique’in çıkış noktası daha sade ve elegan bir şıklığı yakalamak... Dilek Hanif çizgisini daha geniş kitlelerin gardıroplarında görmek ve vazgeçilmez olmak istedim diyebiliriz. Çalışan aktif bir kadının gündüz giyiminden gece giyimine kadar tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için tasarladım. Her parçada rahatlık, konfor ve şıklığın bir arada olmasına özen gösterdim. Her parçanın detaylarında Dilek Hanif ruhunu ve stilini yansıtmaya çalıştım..
Bu koleksiyonu hazırlarken nelerden ilham aldınız?
Dilek Hanif çizgisinin ilham kaynağının temeli bugüne kadar daima Osmanlı olmuştur. Bu temayı Dilek Hanif koleksiyonuna da birebir taşımak istedim. Ancak kış koleksiyonunda bu temel ilham kaynaklarım dışında 1960’ların kadınsı, romantik ve zarif çizgisi yeni bir ilham kaynağı oldu diyebilirim.
Türkiye’nin en önemli tekstil kuruluşlarından biriyle Dilek Hanif Boutique için bir işbirliği yapacağınız konuşuluyor. Bu konuyu açıklığa kavuşturabilir misiniz?
Gerçekten çok ciddi teklifler alıyorum ancak Dilek Hanif marka değerinin de çok farkındayım. Böylesine önemli ve radikal bir işbirliği için çok ciddi kriterlerim var. Orta vadeli diyebileceğim bir süreç içerisinde böyle bir girişim sonuçlanabilir diye düşünüyorum.
Geçen günlerde Türk modacılar indirime girdi diye bir haber okuduk. Sizin couture ve boutique koleksiyonlarınızda bir indirim söz konusu mu?
Hazır giyim koleksiyonumu satışa sunduğumdan itibaren, sezonun gerektirdiği zamanlarda indirim uygulamasına gidiyoruz. Ancak couture söz konusu olduğunda yani kişiye özel üretim yaptığımda maliyetlerimde bir değişiklik olmadığı sürece indirim yapmam kesinlikle söz konusu değildir.
Koleksiyonunuzun sade ve zamansız olduğunu söylüyorsunuz. Bu kriz ortamında insanların tercihleri bu yönde mi olacak?
Dilek Hanif Boutique koleksiyonumda zamansız kıyafetler olduğu doğru... Siyah bir kokteyl elbisesi veya beyaz bir gömlek insanların gardıroplarında yıllar boyu kalabilir ve günün modasıyla kombinlenerek kullanılabilir. Ekonomik kriz, sosyo ekonomik durumu iyi olan insanları bile eskisine oranla daha düşünerek hareket etmeye yönlendirdi. Zaten ben çalışan, aktif kadınları yani iş kadınlarını hedefliyorum Dilek Hanif Boutique’de... Şu ortamda onlar bir kez aldıkları klasik ve kaliteli parçaları uzun yıllar kullanabilmeyi tercih edeceklerdir. Dolayısıyla benim koleksiyonum içinde bulunduğumuz bu kriz ortamında satın almaya değer bir tasarım anlayışıyla oluşturuldu ve üretildi.
Paris Couture haftasına katılan ilk Türk modacı oldunuz. 2009 yılında yine Paris’te bir defile yapacak mısınız?
2009 takvimimde Paris mutlaka olacak. Bundan sonrası için defilelerimi Paris Haute Couture Haftası’nda en azından yılda bir kez gerçekleştirmeyi hedefliyorum.
Moda devleriyle aynı platformda olmak nasıl bir duygu sizin için?
Tarif edilmesi çok zor bir gurur vesilesi her şeyden önce... Bir Türk tasarımcısı olarak ülkemi en iyi şekilde temsil etmek çok önemli oldu benim için... Bunu başardığımızı sanıyorum. Yurtdışı söz konusu olduğunda önümün açık olduğuna inanıyorum. Zaten böyle bir inancım olmasa, bu tarz bir çaba içerisinde olmazdım. Sonrasını hep birlikte göreceğiz.
Hande modern kadının iyi bir temsilcisi
Model seçimi konusunda son derece hassas davranan Dilek Hanif, birlikte çalıştığı Hande Subaşı için şunları söylüyor: Hande, modern ve çağdaş kadının iyi bir temsilcisi.. Sadeliği ve zarafetiyle öne çıkan bir isim... Bu anlamda koleksiyonlarımla bütünleştiğini düşünüyorum.