İdris Nebi Taşkan: Ünlü olmaya bağımlı değilim

İdris Nebi Taşkan, Kanal D’nin yeni dizisi ‘Baht Oyunu’nda Rüzgar karakteriyle izleyicinin karşısına çıktı. “Çapkınlık konusunda rolüme benzediğimi düşünmüyorum” diyen genç oyuncu, aşka değil, sevgiye inandığını söylüyor. Ekranın yeni nesil jönleri arasında yer alan Taşkan’la projesini ve hayatını konuştuk.

- Yeni diziniz ‘Baht Oyunu’ hayırlı olsun. Projeyi ilk okuduğunuzda neler hissettiniz?

Senaryoyu ilk okuduğumda bu işte olmak istedim ve seti gerçekten özlediğimi hissettim. Çalışmaya başladığımızda da ekiple enerjimizin tutması motivasyonumu artırdı.

- Başrollerden biri olmak nasıl bir sorumluluk?

Dışarıdan bakınca büyük bir sorumluluk ancak bunun bende bir stres yaratmasına izin vermiyorum. Onun yerine ne kadar şanslı olduğuma odaklanıyorum ve işimi severek yapıyorum.

- Sette nasıl bir ortam var?

İnanılmaz konforlu bir sette çalışıyoruz, öncelikle kendimi bu anlamda değerli hissediyorum. Setteki samimiyetin performansıma yansıdığını düşünüyorum.

- Canlandırdığınız Rüzgar bütün kızlara mavi boncuk dağıtan biri, siz çapkın mısınız?

Evet, Rüzgar çapkın biri ama bu konuda benzediğimizi düşünmüyorum (gülüyor).

- Bir röportajınızda en uzun ilişkinizin 1.5 ay sürdüğünü söylemişsiniz. Geçen zaman aşka bakışınızı değiştirdi mi?

Aşk bence büyük bir illüzyon. Egoyla çok bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Hepimiz mutluluk canavarıyız aslında. Sürekli kendimizi mutlu edecek şeyler arıyoruz ve böylelikle egomuzu tatmin ediyoruz, çünkü sistem böyle. Aşk da aynı şey. Bir insandan hoşlanıp, ona sahip olma hissiyatına kapılmak ve sahip olmak... Verdiğin sevginin aynısını karşı taraftan görme arzusu ki böylelikle ona sahip olduğunu teyit edebilmek... Aynı ilgiyi göremediğin anda ego devreye girer ve ilişkide sorunlar başlar. Gerçek sevgi karşılıksız olandır. Bize çocukluğumuzdan beri sistem ‘Aşık ol, evlen, çocuk sahibi ol’ gibi düşünceler empoze etti ve ben bu programı kafamda kırdığımı düşünüyorum. Aşka inanmıyorum, sevgiye inanıyorum. Karşılıksız, beklentisiz gerçek sevgiye! İşte bu özgürlüktür...

- Yeni neslin jönleri arasında anılmak nasıl hissettiriyor?

Anıldığımı bilmiyordum, öyleyse bu güzel bir şey. Sahnede iyi şeyler yaratabiliyorum demektir herhalde. Mutlu oldum!

- İlerisi için hayallerinizde neler var?

Açıkçası bunu pek düşünmedim. Şimdide yaşamayı daha çok seven biriyim. İleriye dönük planlar yapmıyorum. Yoksa düşüncelerde kaybolmuş buluyorum kendimi.

- Şöhret, ünlü olmak ne ifade ediyor?

Tüm samimiyetimle söylüyorum hiçbir anlam ifade etmiyor. Oyunculuk benim mesleğim, ünlü olmak ve insanlar tarafından tanınan birisi olmak mesleğimin getirilerinden biri ve benim için hepsi bu kadar. Ünlü olmaya veya tanınmaya bağımlı değilim. Özgür olmak beni daha çok ilgilendiriyor.

- Okul yıllarında da popüler bir çocuk muydunuz?

Lise yıllarımda profesyonel basketbol oynadım. Özel bir okulda spor bursuyla okuyordum. Okul takımında olunca diğer öğrencilere nazaran daha çok tanınıyorsunuz. O yüzden evet popülerdim diyebilirim.

- Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?

Hiç kolay bir çocukluk geçirmedim, bugün olduğum hale gelmem kolay olmadı. Zamanla savaşmak yerine yaşadıklarımı kabul ettim ve sevgi, barış içinde yaşamaya başladım. O zaman hayatım konforlu bir hal aldı.

- O yaşlardaki İdris’i görseniz, gelecekle ilgili nasıl bir nasihat verirdiniz?

Bulunduğumuz kapitalist sistemde insanlar birbirlerini mevkilerine, statülerine, maddi güçlerine göre değerlendiriyor ve ona göre sevgiye değeri biçiyor. Ona her insanın eşit olduğunu ve insanları insan oldukları için sevmesini söylerdim. Mevkilerine ve statülerini göre değer biçmemesini söylerdim.

‘Çılgın bir kişisel gelişimciyim’

- Sosyal medyayla aranız nasıl? Gelen eleştirileri kafaya takar mısınız?

Sosyal medyayı çok aktif kullanıyorum diyemem. Hatta bunun için bana kızanlar bile oluyor. Sektöre ilk girdiğimde çok kafama takardım her şeyi ama artık büyüdüm ve olgunlaştım, gülüp geçiyorum.

- Hiç linç yediniz mi?

Hayır, yemedim.

- Basketbol dışında hangi sporlara ilginiz var? Çekimlerden arta kalan zamanı nasıl geçiriyorsunuz?

Boks ve fitness yapmayı çok seviyorum. Ve çılgın bir kişisel gelişimciyim diyebilirim. Her hafta bir tane kişisel gelişim kitabı bitiriyorum.