20.12.2011 - 22:51 | Son Güncellenme:
Röportaj: Natali Abrahamyan
Fotoğraf: Taygun Kurtuluş
Uzun süredir müzik dünyasından uzak kalan Levent Yüksel, Foxlife’ta yayınlanan ‘Lie to Me’ dizisi temalı fotoğraf çekimi için objektif karşısına geçti. Dr. Cal Lightman’la ve ekibi, insanların yüzlerinden, vücut duruşlarından ve ses tonlarından doğru mu yanlış mı söylediklerini anlayarak suçluları yakalıyor. Kendini Dr. Cal Lightman’ın karşısında bulan Yüksel, olduğu gibi göründüğünü ve duygularını açık seçik ifade ettiğini söyledi.
* Karşınıza Dr. Cal Lightman gibi biri otursa yüz ifadenizden sizce o an ne düşündüğünüzü anlar mıydı?
Kesinlikle anlardı! Zaten yalan söyleyemiyorum, zira yalan söylediğim anda kulaklarıma kadar kıpkırmızı oluyorum. Bir de galiba “Canı tez” derlerdi; her ne yaşıyorsam bunu çok açık bir biçimde karşı tarafa aktarıyorum. Eğer gülüyorsam yüzde 99 içimden geldiği içindir; kalan yüzde 1 dilimse sinirimden dolayı güldüğüm kısım. Sinirlendiğim zaman hiç çekilmez bir adam olduğumu dile getirirler. Kısacası bütün duygularımı açık seçik ifade eden bir yapım var. İnsanların neye nasıl tepki verdiğimi görmeleri açısından beni birazcık tanıması yeterli. Açıkçası hiç rol yapamayan biriyim. Mevlana’nın bir lafı vardır; “Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün.” Ben olduğum gibi görünenlerdenim.
* Dr. Cal Lightman’ın yerine sizi koysak, siz karşınızdaki insanın yüz ifadesinden ne düşündüğünü çıkarabilir misiniz?
Şahsen karşımdaki insanın mimiklerine karşı Dr. Cal Lightman gibi profesyonel bir bakış açım yok. Yalan söylendiği anda yüzde 70 içgüdüsel olarak algılayabiliyorum. Ancak yüzde 30 gibi önemli bir miktar var ki söylenen yalanlara inanıyorum. Böyle bir durumda o işi zamanın akışına bırakıyorum ve bir gün mutlaka söylenen yalanlar itiraf ediliyor. Çoğu zaman insanlara, üzerinde çalıştığım bir parçanın nasıl olduğunu sorarım. Genellikle aldığım cevap, “Harika bir parça olmuş” şeklindedir. Bu yorumun gerçek olup olmadığı konusunda iyi bir tecrübeye sahibim. Kimin yalan, kimin gerçek söylediğini çoğunlukla biliyorum. Tabii ki bu, yıllarla edinilmiş bir tecrübe.
“Çekimlerde çok eğlendim”
* Fotoğraf çekiminde Dr. Cal Lightman karakterine bürünmek nasıl bir duygu?
Süperdi. Özellikle fotoğraf çeken arkadaşların hep söylediği şey şudur: “Levent, gülmek sana çok yakışıyor. Lütfen güler misin?” Fotoğraflarımda genelde gülüyorum; ama bu çekimi değişik yüz ifadeleriyle yaptık. Çok eğlendim. İfadeleri yakalamak epey zordu; ama bir o kadar da eğlenceliydi.
* Diziden çok belgesel izlediğinizi biliyoruz. En sevdiğiniz National Geographic Channel belgeselleri neler? Bu
belgesellerin sizin için neden ilgi çekici olduklarını anlatır mısınız?
Evet, maalesef nasıl yaşadığımızı merak eden nadir insanlardanım. Canlıların hayatta kalabilmeleri için gerekenleri görmek, insanı politikacıların yalanlarından ya da yozlaşmış reality şovlardan uzak tutmak için birebir.
Özel pilot lisansına sahip bir pilot olarak ‘Uçak Kazası Raporu’nu büyük bir ilgiyle izliyorum. Uçaklarda kurallara uymak zorunludur ve bu kurallar, ‘kontrol listesi’ dediğimiz her türlü durumun bir listesiyle uçakta mevcut. Bu listenin okunup uygulanması yardımcı pilotun en önemli görevlerinden biri. Bu bir kuraldır ve 40 yıllık pilot da olsanız bu uygulamayı aynen yapmak mecburiyetiniz vardır. Bir pilot olarak, programın tanıtımda söylendiği gibi böyle bir olayın başınıza gelmesi 12 milyonda bir olsa da, beni ürkmekten alıkoyamıyor.
* Başka hangi belgeselleri izliyorsunuz?
‘Köpeklere Fısıldayan Adam’ı çok beğeniyorum. Cesar Millan, mutlu bir beraberlik için bir köpek gözüyle bakıyor ve insanları eğitiyor. Evet, insanları! Bir köpeğe numara yapamazsınız. Yaptığınız anda hemen fark eder ve ona göre bir tavır takınır. Cesar Millan, böyle bir tavra maruz kalmamak için köpek sahiplerinin sakin, huzurlu, dengeli ve özgüveninin tam olması gerektiğini söylüyor. Diziyi izlerken insanların hayatına karşı dürüst yaklaşımı ve müdahaleleri insanı gerçekten etkiliyor.
“ALBÜM MÜCADELEMİN SON AŞAMASINA GELDİM”
* Ufukta yeni bir albüm var mı?
Yılan hikâyesine dönmüş, dört senedir çalışmaları süren albüm mücadelemin son aşamasına geldim. Henüz kimlerin bestesi olduğunu, albümün adını ve bu tür bilgileri size söyleyemiyorum; ama klasik Levent Yüksel tarzında diyebilirim. Önümüzdeki aylarda çıkmasına uğraşıyoruz. Dinleyicilerin bir albümü beğenip satın alması için o albümün öncelikle beni ikna etmesi gerekir. Hepsi yeni bestelerden oluşan bu albümü seveceksiniz.