HER DiLDE ÇORBA

Shorba restoran zincirinin yaratıcısı Ebru Omurcalı, arşivinde sakladığı binlerce tarifi derledi ve ‘Çorbanın Kitabı’nı yazdı. Küçükken yemek seçen, sadece çorba seven bir çocuk olduğunu söyleyen Omurcalı, yola önce ‘Çorba da Çorba’ adlı küçük bir mekanla çıkmış, ardından ‘her dilde çorba’ sloganıyla ileride dünyaya da açılmak istediği için mekanlarına ‘Shorba’ ismini koymuş. Dokuz yaşında çorba yapmaya başlayan, 12 - 13 yaşında annesinin arkadaşlarına çorba tarifi verdiğini söyleyen Omurcalı ‘Çorbanın Kitabı’nı anlattı.

* Kitap nasıl ortaya çıktı?
Bu kitap, eğitimini aldığım ekonomi alanında çalışmak istemediğimi anladığım gün küçücük bir dükkanda, ‘Çorba da Çorba’yla başlayan yemek serüvenimin ilk meyvesidir. Restoranımı işletmeye başladığım gün, “İlk çorba restoranını kurdum. Gün gelecek çorbanın kitabını da yazacağım” demiştim. ‘Çorbanın Kitabı’, yapılışı çok zor gibi düşündüğümüz çorbaların aslında ne kadar kolay olduğunu anlatıyor okurlara. Yemek yapmayan kişilerin bile büyük bir zevkle bu çorbalardan pişirebileceklerini düşünüyorum.

* Tarifleri neye göre belirlediniz?
Bugüne kadar denediğim, ikram ettiğim ve restoranlarımda sunduğum en beğenilen çorbalardan bir derleme yaptım.

* Kaç tarif var?
Kitap yedi bölümden oluşuyor, tümü özel olarak hazırlanan 154 adet çorba tarifi var. Onun dışında 3 binden fazla tarif elimde mevcut ve bunların bir kısmı sadece bana ait.

* Dünya mutfağından çorba çeşitleri var mı?
Kitapta tüm dünyanın en ünlü ve geleneksel çorbaları yer alıyor; Fas‘tan harira, İspanya’dan menudo (bir çeşit işkembe çorbası), kuzey ülkelerinden, ekvatordan kısacası her bölgeden, o ülkenin coğrafi dokusunu, kokusunu hissettiren çorbalar hazırladım.

* Kitaba ilgi nasıl?
Bir yemek kitabı olmasına rağmen, satışa çıktıktan 10 gün sonra kitap tükendi ve şimdi ikinci baskı satışta. Artık yemek kitapları da en çok satanlar listesinde yer alacak gibi.

* ‘Shorba’ da en beğenilen çorbalar hangileri?
Daha çok etle yapılan çorbalar ilgi görüyor; yuvalama, tandır, Macar gulaş... Ülkemiz coğrafi ve kültürel özelliklerinden dolayı, çok fazla lezzeti barındırıyor ve bizim çorbalarımız çok tercih ediliyor.

* Çorba başlangıç yemeği olarak bilinir. Ama siz çorbaları ana yemek olarak sunuyorsunuz.

2003’te, ilk restoranı açtığımda, gelenlerin kısa bir tereddüt yaşadığını gördüm. Hiç alışık olunmayan Osmanlı-Fransız mimari özellikleri taşıyan, müziklerin özenle seçildiği, sunum yapılan kaselerin dünyanın dört tarafından getirildiği, büyük porsiyonlarla servis yapılan bir yerle karşılaştılar.
Çoğu müşterimiz, gittikleri ülkelerdeki restoranlara benzetti. Herkes için hem tanıdık hem de tamamen farklı bir yerdeymiş hissini yaşadıkları bir mekan oldu.
Bol malzemeli ve büyük porsiyonların yanında servis yapılan ev yapımı ekmekler ve soslu kızarmış ekmeklerle doyduklarını gördüler. Bu sayede de giderek artan bir müşteri profili oluştu.

Püf noktalarI
*Sebze çorbası yaparken, sebzenin renginin kararmaması için, biraz sirke koyabilirsiniz.
*Çorbanın kıvamı çok sulu olursa, ayrı bir yerde yağ ve un kavurup ekleyebilirsiniz.
*Kalmış bayat ekmeklerinizi, minik küpler halinde doğrayın, bir kasenin içinde, sevdiğiniz baharatlarla birlikte, biraz zeytinyağıyla karıştırın ve altın rengini alıncaya kadar fırınlayıp bir kavanoza koyun. İşte size çorbalarınızda kullanmak için garnitür.
* Bakliyatlarınızı saklarken, böceklenmemesi için, kavanoza birkaç diş sarımsak koyun.

Baharatlı yoğurt çorbası
(Hindistan) (6 kişilik)
Malzemeler:
* 1.5 su bardağı yoğurt
* 4 çorba kaşığı nohut unu
* 1 çay kaşığı zerdeçal
* 1 tatlı kaşığı zencefil
* 1 adet yeşil biber
*2 çorba kaşığı tereyağı
* 4 diş sarımsak
* 1 çay kaşığı kimyon
* 1 tatlı kaşığı toz hardal
* 1 tatlı kaşığı köri
* 1 çay kaşığı kişniş
* Tuz ve karabiber

HAZIRLANIŞI
* Yoğurt ve nohut ununu iyice karıştırın.
* Tereyağında yeşil biberi ince ince doğrayarak kavurun.
* Yoğurtlu karışımı, sarımsağı ve baharatları karıştırarak, tencerenize koyun.
* Suyunu koyun ve karıştırarak pişirin.
* Taze baharatlar serperek servis yapın.