Cadde'Hayatı ciddiye almıyorum'

'Hayatı ciddiye almıyorum'

28.02.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Cumartesi Bostancı Gösteri Merkezi’nde konser verecek Selami Şahin, “Müziğe aşığım, deliler gibi seviyorum” dedi. 71 yaşındaki sanatçı, yaşam enerjisinin sırrını da açıkladı: “Hayatı ciddiye almıyorum”

Hayatı ciddiye almıyorum

Sahnede 53 yılı geride bırakan Selami Şahin, ‘Eskimeyen Şarkılar’ konserinin üçüncüsüyle hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. ‘Seninle Başım Dertte’, ‘Gitme Sana Muhtacım’, ‘Alışmak Sevmekten Zor’ ve ‘Sensiz Olmuyor’ gibi sayısız unutulmaz esere imza atan sanatçı, “Benden 20-30 sene sonra ünlü olan kişiler şu anda yok. Bir yere gelmek kolay, orada kalmak zor” diyor. Şahin’le Bostancı Gösteri Merkezi konseri öncesi buluştuk, dinleyicileri için hazırladığı sürprizleri, dünden bugüne müzik kariyerini ve yaşam enerjisinin sırrını konuştuk.
Sahnede 53 yılı geride bıraktınız. Sizin için bu süreç nasıl geçti?
Rüya gibi! Zaman su gibi akıp geçiyor, onun için hayatı ciddiye almıyorum. Gülmek, insan için en büyük ilaçtır. Bir problem mi oldu, düşünerek halledeceksin, üzülerek değil. Üzüntü insanı mahveder.
71 yaşındasınız. Yaşam enerjinizin sırrı bu mu?
Evet! Bir insanın en iyi doktoru, kendisidir. Aynanın karşısına geçip, ‘Selami’ciğim, nasılsın?’ diyorum. Üzülerek neyi hallediyorsun? Düşünerek hallet! Gülmek insan için en büyük ilaç. Akıllı insanlar mutlu yaşar, bu çok önemli.
Ölüm korkusu yaşıyor musunuz?
Yok. Kader, ecel, ‘Bugün varız, yarın yokuz’ diyorlar. Onun için mutlu ve güzel yaşamak önemli.
İz bırakmak neler hissettiriyor?
Eser, kalıcılık demektir. Unutulmamalı. Benden 20-30 sene sonra ünlü olan kişiler şu anda yok. Bir yere gelmek kolay, orada kalmak zor. Şükürler olsun, beste yapabildiğim için kalıcı oldum. Kısa bir süre sonra 12 şarkıdan oluşan yeni albümüm çıkacak, hayatımın en güzel parçaları diyebilirim. Hepsinin sözü ve müziği bana ait. Dünyaya bir daha gelsem yine Selami Şahin, yine besteci ve şarkıcı olmak isterim. Çünkü müziğe aşığım, deliler gibi seviyorum.
¦ Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki ‘Eskimeyen Şarkılar’ konserinde dinleyiciyi neler bekliyor?
‘Eskimeyen Şarkılar’, konserlerimizin üçüncü serisinde büyük sürprizlerimiz var. Daha önceki iki konserimizin sunuculuğunu Erkan Kolçak Köstendil ve Yosi Mizrahi üstlenmişti, bu kez Bay J sunuculuk yapacak ve sürpriz sanatçılar çıkacak. Yeni albümden iki şarkı okuyacağım.
Dinleyicilere mutlu bir akşam yaşatmak için nasıl çalışıyorum, anlatamam. O gece bazı parçalarımın hikayesini de anlatacağım.
Dev bir orkestrayla sevenlerimizin karşısına çıkacağız. Bu büyük heyecanımızı da Yavuz Hakan Tok’un güçlü kaleminden dinleyecekler.

‘Yeni nesil şarkıcıları eleştirmek yanlış’
15 yaşında evden ayrılıp İstanbul’a gelmişsiniz. Çok zorluk çektiniz mi?
Türkçeyi sekiz yaşında ilkokulda öğrendim. Annem rahmetli Mısırlı, babam Hataylı, dedem Atatürk’ün silah arkadaşı. İlkokulu bitirdim, “Şarkıcı olacağım” dedim. 15 yaşında İstanbul’a geldim, aynı gün iş buldum. Ütücüde çalıştım, komilik yaptım. Çok zor, parkta yattığım günler de oldu. Derken 16 yaşını bitirmek üzereyken, ünlendim. Neden? Aileme yaptığım iyiliklerden dolayı, Allah’tan sonra onlara taptığım için...
Bu besteler nasıl çıkıyor?
‘Bugün beste yapacağım’ diye kendimi şartlamam mümkün değil. Aniden ilham geliyor, kapı çalıyor. Birinin anlattıklarından da etkilenebiliyorum.
Yakında oğlunuz Lider’in de single’ı çıkacak, tavsiyelerde bulunuyor musunuz?
Ben arkadaşıma balık ısmarlamam, tutmasını öğretirim. Fikir alıyor tabii.
Yeni nesilden kimleri beğeniyorsunuz?
Halk beğeniyorsa, saygı duymak lazım. Eleştirmek yanlış. Başarılar dilerim, ‘Daha iyileri olsun’ derim.
Müzik sektöründe çok dostunuz var mı?
Bazılarına ‘Merhaba’ derim, havalarda cevap verirler ama kırılmam. Kalbi güzel olsun, başıma taç ederim. Kinim, nefretim bir dakika.

‘Eşim ne derse o olur, uyum sağlıyorum’
Eşinize olan aşkınızı sürekli dile getiriyorsunuz... Mutlu evliliğin sırrını anlatır mısınız?
Akıllı insanlar mutlu yaşar. Eşimi seviyorum. Öncellikle bana dünyanın en güzel üç ödülünü verdi, iki oğlum, bir kızım var. Eşim çocuklarına adadı kendini, hâlâ da öyle. Allah’tan sonra aileme tapıyorum. Mutluyuz, iyiyiz. Eee hanımlar ne derse o olur, uyum sağlıyorum.
Çocuklarınızın ilişkilerine karışır mısınız?
Yok, arkadaşım onlarla. Bizde bağırmak, çağırmak, emretmek yok.