‘Hayata olgun bakıyorum’

Fulya Zenginer, ‘Doktorlar’,‘İki Aile’, ‘KüçükKadınlar’, ‘Tövbeler Tövbesi’ve ‘Benim İçin Üzülme’ gibi çok sayıda dizide rol aldı. Oyunculuğun çocukluk hayali olduğunu söyleyen Zenginer’le Taksim’deki Mr. CASHotel’de buluştuk; yeni projesinden özel hayatına kadar her şeyi konuştuk.

‘Seni Kimler Aldı’da sizi çeken ne oldu?

Senaryonun içindeki çeşitliliği sevdim. Her karakterin kendi hikayesini ve geçmişini görebiliyoruz. Zaten bir projenin devam edebilirliği için karakterlerin derin olması gerekir. Bu senaryo da iyi kurgulanmış.

Karakter, daha önce oynadıklarınızdan farklı mı?

Her insan gibi her karakterin de farklı olduğunu düşünüyorum. Ama tabii genel olarak bakarsak, iyi bir kız olmasından dolayı öncekilerle benzeşiyor. Bir de hepsinin geçmişleri farklı... Mesela ‘Benim İçin Üzülme’de oynadığım Buke, şiveli konuşan, hayata dair çok şeyi bilen ama bir yandan da bilmeyen bir kızdı. Zehra hiç öyle değil.

Şehirde büyümüş, görgülübiri. Hayatının odağındaannesi ve Barış var.

Siz aşkı hayatınızın merkezine koyar mısınız?

Bulduğumda koyabilirim. Hayatımın merkezinde annem var; bu anlamdaZehra’yla benzeşiyoruz.Geçmişimde üzücü olaylar da var, mutlu olaylar da.

Geçmişinizde çok dram var mı?

Babamın kaybı benim için dram. Tabii ki çok üzüldüm ama acılarını derin yaşayan biri değilim. Annemin de bir hastalık süreci oldu. Ama şunu söyleyebilirim; yaşadıklarım beni çok güçlü yaptı. Hayata 27 yaşından daha olgun baktığıma inanıyorum.

Oyunculuğun sizi zorladığı ve yorduğu oldu mu?

‘Benim İçin Üzülme’ dizisinden sonra ciddi bir depresyona girdim. Tüm hayatımı değiştirmek marjinal bir karardı. Bir köyde yaşamak, annem ve arkadaşlarımdan uzak kalmak... Hopa’daki çekim şartlarımız da çok zordu, o yüzden sektör yordu. Ama garip bir şey oldu, düzenimi bırakıp, orada yaşamak şu anki kendimi bulmamı sağladı. Şimdi hayata daha pozitif devam ediyorum.

Aşk sizi değiştirir mi?

Değiştirir mutlaka. Aşık olduğunuz kişiyle aynı frekansa gelmeye başlıyorsunuz. Onun dışında daha neşeli bir insan olabilirim. Aşk, güzel bir duygu. İnsanı daha pozitif yapabilir.

Aşktan bahsettik ama Onur Koçal’la yeni bir ayrılık yaşadınız...

4-4.5 sene süren bir ilişkimiz oldu. Oturup konuşup iki medeni insan gibi ayrıldık. Kimse kimsenin canını yakmadı. İkimizde de ayrılık acısı durumu yok.

Annelik ve evlilik fikrine nasıl bakıyorsunuz?

Aslında hep “Evlenmeyeceğim, çocuğum olsun istemiyorum” derdim. Ama o kadar anı yaşayıp,bir de buna hayır demek mantıksız gelmeye başladı. Belki öyle bir insan karşıma çıkar ki, tümfikirlerim değişir.

‘İmajımı yıkmak istemem’

Halkla ilişkiler ve tanıtım okumuşsunuz. Neden bu bölümü seçtiniz?

Oyunculuk çocukluk hayalimdi. Annemin isteğiyle o bölümü seçtim ama bitiremedim. Son 1.5 senedir yağlı boya resim yapıyorum ve bu alan üzerine bir okul okumak istiyorum. Dizide de Zehra seramik yapıyor, ilk denememde bile hoca başarılı olduğumu söyledi. Her şeye kalbimle bakıyorum, okuduğum bölüm de öyle olsun isterim.

Bugüne kadar pek çok dizide rol aldınız. Birikimlerinizi nasıl değerlendirdiniz?

Anneme ev almak hayalimdi. Birikimlerimle ona doğup büyüdüğüm yerde, Bakırköy’de ev aldım. Bunu yapabildiğim için çok mutluyum.

Oyunculukta kurallarınız var mı?

Çok beğendiğim ama içinde sevişme sahnesi olduğu için reddettiğim roller oldu.Öpüşmem gibi bir kuralım yok ama sevişme sahnelerinde oynamıyorum.

Seyircinin gözünde 10 yıldır oluşturduğum bir imajım var, onu yıkmak istemem. Benim için seyirci aslolan şey, bir iş yaparken onları düşünüyorum. O yüzden bu konularda sınırlarım var.