03.05.2015 - 10:12 | Son Güncellenme:
Ahmet Arıman... ‘Hababam Sınıfı’nın panik atak ‘Hayta İsmail’i. 60 yaşında. Geçimini sağlayabilmek için düğünlerde klavye çalıp şarkı söylüyor. Tuncay Akça... ‘Kel Mahmut’tan tek ayak üstünde durma cezası alan ‘Hababam Sınıfı’nın karşısına geçip ‘Abi, siz neden her sabah tek ayak üstünde duruyorsunuz?’ diyerek meşhur kahkahasını atan ‘Bacaksız’. 52 yaşında. Geçimini sağlayabilmek için 1600 TL maaş aldığı belediyede çalışıyor.
Ahmet Arıman ile Tuncay Akça, Talip Karamahmutoğlu’nun yönettiği, bir grup dershane öğrencisinin macerasını hikâye edinen ‘Öğrenci İşleri’nde konuk oyuncu olarak iki öğretmeni canlandırdı. İki isim Habertürk'ten Mehmet Çalışkan'a konuştu:
A.A.: Sektör şimdi üst düzeyde. Başroldekiler çok para kazanıyor. Ne var ki daha alt kadroda yer alanlar çok para kazanıyor mu? Hayır. Bir de bizim dönemi düşünün. Ek iş yapmasaydık nasıl geçinebilirdik?
T.A.: Belediyede 1600 TL maaş alıyorum. Şükürler olsun kira derdim yok. Bu maaşım gırtlağımıza, doğal gaza, elektriğe, suya ve çocukların okul masraflarına gidiyor. Ya bu iş de olmasaydı, ne yapardım? Zamanında sigortamız da yapılmadığı için ancak 7 ay sonra emekli olabileceğim.
A.A.: Ülkemizle, büyüklerimizle gurur duyuyoruz ama belki de yanlış ülkede sinema yaptık. Benim o kadar yok belki ama Tuncay’ın 100’den fazla filmde rol almışlığı var. Döneminde bir yıl boyunca gösterimde kalmış, hâlå büyük ilgi gören ‘Hababam Sınıfı’nda rol almışız. Fakat bu mudur? Neden telif hakkımız yok. Hâlâ dizilerde baştan ‘Hiçbir hakkımız yoktur’ diye kağıt imzalatıyorlar. İmzalamazsak ne olur? Ertesi gün yerimize başkası gelip oynar. Devletin buna bir çare bulması lazım. Biz dilenci değiliz. Hakkımızı istiyoruz.
Geçim derdiniz var mı?
T.A.: Mutlaka geçim derdim var. 43 yaşında evleniyorsam 1600 TLpara alıyorsam çocuğum ilkokul 2’de okuyor, ufak çocuğun daha fazla masrafı var. İki ay çalışmazsam aç kalırız. Emekli olsam devletin bana verdiği 1000-1100 TL ile iki çocuğumu nasıl okutacağım? Emekli olacağım ama yine çalışacağım. Musalla taşında olduğumda ‘Ya çok iyi insandı, vah vah yazık oldu. Çok değerli bir insandı’ denmesinden ne olur? Haydi kendimden vazgeçtim. O güzel sözler benim çocuklarımın okumasını sağlayacak mı? Telif haklarımız olsaydı çocuklarımın nasıl okuyacaklarını, hayata nasıl atılacaklarını hiç dert etmezdim. Şimdi belli bir yaştayız. Yarın ne olacağımız belli değil. Telif haklarım yok diye, evlenmekte geç kaldım diye baba olma hakkım yok muydu? Bu mudur? Çocukken ‘Hababam Sınıfı’nın güzel kahkaha atan ‘Bacaksız’ı olmam, sonra 100’den fazla film rol almış olmamın çocuklarıma ne faydası olacak ki?
BİZ DİLENCİ DEĞİLİZ
Bu kadar film ve yüzlerce bölüm dizi oyunculuğu. Neden birikim yapamadınız?
T.A.: Para kazandık da âlemlere mi aktık? Kazandığımız para ancak hayatımızı devam ettirecek kadardı. İlle de başrol oyuncusu mu olmak gerekir? İkinci, hatta üçüncü rollerde yer almamız geleceğe endişe içinde bakmamızı mı gerektirir? Ahmet Abi’nin de dediği gibi biz dilenci değiliz. Hakkımız olmayanı da istemiyoruz.
Oyunculuktan mı emekli olacaksınız belediyeden mi?
T.A.: Belediyeden emekli olacağım. 1975’te sinemaya girdim ama sadece 1254 günlük sigortam var. Yasa çıkarıldı ama ne yazık ki bir ayağı topal.
A.A.: Ben de dışarıdan ödeyerek emekli oldum. Oyunculuktan değil. Uzun süre ara verdiğim için ‘Neden oyunculuktan emekli olamıyorum?’ diye dert yanmaya, sızlanmaya hakkım yok ama Tuncay gibi bunca yıl aralıksız oyunculuk yapan arkadaşlarım da emekli olamıyor. Ben de ara vermemiş olsaydım emekli olamayacaktım.