18.01.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Sercan Kısmet-sercan.kismet@milliyet.com.tr
‘Deliha’ serisinin ikinci filminin başrolünü üstlenen, senaryosunu yazan Gupse Özay ve Derya Alabora’yla yeni projeleri vesilesiyle bir araya geldik. Aralarındaki uyumu, çekim sürecini ve gişedeki rekabeti konuştuk.
-Seyirciyi nasıl bir film bekliyor?
Gupse Özay: İlk filmde Zeliha’nın gerçeğe yakın oluşu, sıcaklığı ve enerjisi çok sevildi. Bunda ise biraz daha sürpriz duygulara yer açtık.
Derya Alabora: Güzel bir film oldu. Biz sahneleri çekerken, çok eğlendik. Bu da beyazperdeye yansıdı.
- Filmi Köyceğiz’de çektiniz... Nasıl bir ortam vardı?
G.Ö.: Sahneler eğlenceli olduğu için, enerjisi set sonrasına da yansıyordu. Projeyi, doğa harikası bir ortamda çektik. Ekibimiz de sıcaktı. Filmi güle oynaya bitirdik.
D.A.: Köyceğiz’de olmanın çok rahatlığı vardı.
- Zeliha bu defa neler yapacak?
G.Ö.: Bende olmayan özelliklerinden dolayı, Zeliha’yı çok seviyorum. Düşündüğünü söyleyebiliyor ve eli ayağı durmuyor.
- Sette anne-kız uyumunuz nasıldı?
D.A.: Enerjimiz tuttu. Artık yabancılık çekmiyoruz.
G.Ö.: Birbirimizi görünce seviniyoruz. Derya, dünyanın en eğlenceli insanı… Anne-kızdan daha çok, gerçek hayatta kanka gibiyiz.
- İlk yönetmenlik deneyimiz oldu. Sette neler yaşandı?
G.Ö.: Sahneyi çekerken, Derya Alabora’ya ne diyebilirdim. Sonuçta kendisi duayen. Sette herkes bana çok destek oldu. Hakimiyet olarak güzel bir duyguydu ama çok yorucuydu.
D.A.: İşimizin gereği insanlarda ego olabiliyor. Gupse, hem oyuncu hem senarist hem de yönetmen olmasına rağmen çok pozitifti.
- Serinin ilk filmi 1 milyon 596 bin 119 kişi tarafından izlendi. Gişe kaygınız var mı?
G.Ö.: Yok dersek yalan olur. İşin içinde olduğum için
daha bir duygusallık oldu. Filmi, sadece iki kişi izleyip beğendiklerini söylese yeter bana...
- Neden bu kadar ara verdiniz?
G.Ö.: İlk dönem devamını çekmeyi düşündüm ama sonrasında bu karakterin üzerime yapışabileceğini seyircinin de başka bir projeme şans vermeyebileceğini düşündüm. Bir gün Yılmaz Erdoğan, “Oğlum da sürekli izliyor. Artık ikincisini yaz” dedi ve sonra karar verdim.
‘Emeğe saygım olduğu için kilo aldım’
- Zeliha karakteri Şahan Gökbakar’ın Recep İvedik tiplemesine benzetiliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
G.Ö.: Benzetilmesi güzel ama ilk filmden sonra, ‘taklit edilmiş’ denmesine üzülmüştüm. Sinemada masum, deli dolu ve dürüst bir karakter ortaya çıktığında hemen Recep İvedik’e benzetiliyor. En tepedeki film olduğu için, herkes ‘Ona mı özendi?’ diye soruyor. Şahan Gökbakar’ı çok başarılı buluyorum.
- Film için 21 kilo aldınız. Sürekli kilo alıp, vermek sizi etkilemiyor mu?
G.Ö.: Bazıları, ‘Sanki Hollywood filmi, neden o kadar kilo aldın?’ diye soruyor. İçime sinmesi ve emeğe saygım olduğu için kilo aldım.
- Senaristlik, oyunculuk ve yönetmenlik. Hangisi size daha yakın?
G.Ö.: Senaristlik en son... Hiperaktif birisi olduğum için sıkıcı. Çocukluğumdan bu yana oyunculuk hayalimdi. Okulda hep yönetmen olmak isterdim. Yönetmeyi içgüdüsel olarak severdim.
- Cem Yılmaz’ın, ‘Arif V 216’ filmiyle aynı dönemde vizyondasınız. Rekabet için ne diyorsunuz?
G.Ö.: İzleyici son dönemde sinemaya gitmeyi seviyor. Kol kola, gidilsin diye bakıyoruz.
- İlk film Barış Arduç’la aşkı getirdi. İkinci filmde ise evlilik olur mu?
G.Ö.: Her film illa aşk getirecek diye bir şey yok. Çok güzel dostluklar kazandım bu projede ve en önemlisi yönetmenlik yaptım.