30.01.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
"Taş gibi film oldu"
'Ölümlü Dünya' adlı yeni komedi filminde rol alan Sarp Apak, filmle ilgili olarak, “Taş gibi film oldu. Kendi filmim diye demiyorum, gerçekten çok güzel bir film oldu. Uzun yıllardır bu sektördeyim, yaklaşık bir 8-10 filmde çalıştım. İnsan içindeyken anlıyor bazı şeyleri. Seyirciye ulaşabilecek mi, eğlenebilecekler mi filan... Bu filmde o anlamda çok rahattık” dedi.
"Ali’nin mizahını bilenler, filme gözleri kapalı gidebilir"
“Ölümlü Dünya”yı oyuncu Ali Atay’ın yönettiğini belirten Sarp Apak meslektaşına övgüler yağdırdı: “Ali çok özel bir adam. Çok da seveni var. Ali’nin mizahını ve tarzını bilenlerin gözleri kapalı gidebilecekleri bir film ‘Ölümlü Dünya’. Ben de kenarından köşesinden dahil olduğum için çok mutlu oldum. Onun çektiği ‘Limonata’yı ben geç izledim ve dedim ki ‘Ne kadar güzel film. Ali çok güzel işler yapacak. Oyunculuğunu zaten biliyoruz da yönetmen olarak da çok akıllı bir herif. Yeni de film yapıyormuş, ne güzel olur beni de çağırsa.’ Derken ertesi gün öğlen baktım Ali arıyor. ‘Oğlum telefonum filan mı açık kaldı, nereden duydun?’ dedim. ‘Abi film yapıyoruz ve seninle görüşmek istiyoruz’ dedi. Tertemiz çağırdım yani.”
"Yemekle ilişkim değişti"
Sarp Apak, artık daha az yemek yediğini söyledi: 30’u devirdikten sonra yemekle ilişkim değişti. Gece büfe yemekleri, setten dönünce yenilen pideler filan bitti. Daha az yemeyi öğrendim. 20’li yaşlardaki o öğrenci kafasıyla yemek olayını bitirdim.
"Jet Sosyete bomba bir iş"
Gülse Birsel’in yeni dizisi 'Jet Sosyete' ile seyirci karşısına çıkmaya hazırlanan Sarp Apak, projeyi şöyle anlattı:
“Bence bomba bir iş oldu. İlk bölümümüzü çektik diye söylüyorum. Bir Gülse Birsel klasiği olacağını düşünüyoruz. Zaten ‘Yalan Dünya’ biterken biz orada ‘Yeni projemizde beraberiz’ diye sözleştik. Ben de bu 3 yılı ‘Nasıl olsa bir şey yapacağız, ben bu arada sağlığıma, özel hayatıma bakayım, tiyatro yapayım’ diye geçirdim. Ama televizyona bir şey yapmayınca ‘Abi sen neredesin?’ diyor insanlar haklı olarak. Dizi başka bir şey. Bu süre zarfında beklerken heyecan vardı, ‘Nasıl bir şey gelecek acaba?’ diye. Gülse ‘Aile Arasında’yı bitirdi, işler çok yolunda gitti, keyfi de çok yerindeyken çat diye bir gece bölümü yolladı ‘Başlıyoruz’ diye.”
"Gülse benim her şeyim"
Sarp Apak, Gülse Birsel’e minnet duyduğunu söyledi: “Gülse her seferinde biraz daha yukarı çıkıyor, gerçekten çok özel bir insan. Hem arkadaşım hem akrabam, her şeyim artık o benim. Benim için yeri çok ayrı. Şu an sahip olduğum her şeyi, kariyerimi başlatan kişi olduğu için hayat boyu o beni nereye çağırırsa giderim. Bizim apayrı bir durumumuz var.”
"En büyük hobim futbol"
Twitter profilinde ‘U-35 milli futbolcu’ yazan ve 8 yaşından bu yana top oynadığını söyleyen Sarp Apak, neden futbolcu olmadığını şöyle anlattı: “Ben çok istedim ama o kadar yeteneğim yokmuş demek ki. Bursaspor’un altyapısına götürdü annem beni. Üç etabı geçtim. İdmanlarda kolumda saat var diye atıldım. Olmadı yani. Ama hayatım boyunca futbol benim en büyük hobim oldu. Basketbol da öyle. Maç izlerim, PlayStation oynarım, halı saha maçı yaparım. Ciddi bilirim basketbol ve futbolu. NBA’i takip ederim.”
"Tribünde gizlice çekilme korkum var"
Sarp Apak, tribünde nasıl bir taraftar olduğu sorusunu şöyle yanıtladı: “Tribünde artık gizlice çekilme korkusu var, çok dikkatli davranmaya çalışıyorum. Ama bazı maçlarda tabii kopuyor gidiyor iş. Şunu net söyleyeyim; küfür konusuna karşıyım. Bir Türk genci ve erkek çocuğu olarak tabii ki o atmosferi anlıyorum ama artık bana hoş gelmemeye başladı. Bence daha yaratıcı bir şeyler bulunmalı.”
"Kolay sosyalleşirim"
Sarp Apak, anne ve babası memur olduğu için çok şehir değiştirdiğini, bu nedenle kolay sosyalleşebildiğini söyledi: “Annem öğretmen, babam makine mühendisi. Annemin Doğu hizmeti Diyarbakır’a çıkıyor, ben orada doğuyorum. 5 yaşına kadar Diyarbakır’da kalıyorum. Sonra Bursa’ya tayin oluyoruz. Babam Adanalı, annem Antakyalı. Ben tatillerimi hep Adana ve İskenderun’da geçirdim. Oralıları çok iyi bilirim. Sonra Bursa’da büyüyorum. 9 Eylül Üniversitesi’ni kazanıyorum ve 7 yıllık bir İzmir hayatım oluyor. O yüzden beni İzmirli zanneden çok olur. 2004’ten beridir de İstanbul’dayım. Tüm bunlar beni şu açıdan eğitti; ben kolay sosyalleşirim. Adım atmaktan ya da tanışmaktan çekinmem. O açıdan benim evrimime katkısı oldu çok taşınmamızın.”
"35 yıl beklemişim evlenmek için, keyfim yerinde"
Geçtiğimiz yılı Bengi Uzunöz Apak ile dünyaevine giren Sarp Apak,“Aslında ben değil, hanım unuttu. Yemin ediyorum. İki set arasında yüzük kaybolmasın diye çıkardım, eşime verdim. Dedim ki; ‘Aşkım Beyaz Show’da takayım bunu.’ ‘Tamam’ dedi ama bak Leyla gibi geldik. Yoksa ben takıyorum, seviyorum yüzük takmayı. 35 yıl beklemişim evlenmek için. Aradığım insanı bulmuşum, keyfim yerinde. Maşallah!”
"Hanımcıyım, babam da öyle"
Geçen yıl Bengisu Uzunöz’le evlenen Sarp Apak, Instagram’da “hanımcıyız” hashtag’iyle paylaştığı fotoğraf gösterilince şöyle dedi: “Hanımcıyız tabii ki. Benim babam da öyle, ben de öyleyim. Bundan gocunmam ben. Evde de hanımın sözü geçer. Eşim mutlu olursa ben mutlu olurum, bunu gördüm net bir şekilde. Şov yapmıyorum, gerçekten öyle. ‘Hanımcı’ kalıbını da seviyorum ben. Benim gibi adamlar rahat etti bu tanımla. Kılıbıklık, pısırıklık, hanımköylülük tatsız tınlarken, hanımcılık çok pozitif tınlamaya başladı. Kadınların da çok yükselişe geçtiği bir dönem olduğu için bence her şey çok yolunda. Ben bir de kadınların güçlü olduğu ve sözünün geçtiği bir aileden geliyorum. Babam da çok mutludur bu konuda. Bunun böyle olması gerektiğini gördüm evde.”
"Üniversitedeki ekipteki herkes ünlü oldu"
Sarp Apak, üniversite sonrası geldiği İstanbul’da oyuncu arkadaşlarıyla beraber ev tuttuğunu anlattı: “O evde ‘Güldür Güldür’de izlediğiniz Onur Buldu ve Uğur Bilgin, yönetmen Erkan Tunç, oyuncu Cem Aksakal da vardı. Konservatuvarda sınıf arkadaşlarıydık. İstanbul’a geldik, tanımayız etmeyiz, yakın olalım, ortak olalım, güçlü olalım diye beraber eve çıktık. Rıza Kocaoğlu, Engin Altan Düzyatan, Öner Erkan, Burak Altay, Bahadır İnce bir evdeydi, biz bir evdeydik. Ve herkes ünlü oldu. Bugün film çeksen tamamını oynatabilirsin ekibin. Biz 9 Eylül Üniversitesi’nde çok iyi eğitim alarak geldik. Buraya geldiğimizde makine gibiydik. Çok iştahlıydık. Ve piyasayla hiç tanışmamıştık. Burada okuyanlar çok erken tanışıyorlar piyasayla. Bir onun dayağını yedik. Sonrasında birbirimize çok destek olduk. Ben bir diziye girdiğimde arkadaşlarımı da götürdüm. Bizim jenerasyon iyiydi yani.”
"Müthiş bir oyun"
Sarp Apak, Öner Erkan’la birlikte sahnelediği “Yoldan Çıkan Oyun”u şöyle anlattı: “Öner Erkan ve Haki Biçici var oyunda. Onların dışında Gökçen Gökçebağ, Defne Koldaş da oynuyor. İngiltere’de oynanan bir oyun, birebir Türkçeye çevrildi. Gerçekten müthiş bir oyun. Ben oyunu okuyunca ‘Ben oynamak istedim, lütfen beni alın’ dedim. Uzun zamandır tiyatro yapmamıştım. Tiyatroya dönmeyi çok istiyordum. En sonunda bu oyunu görünce ‘Müthiş! Ben bu oyunda olmak istiyorum’ dedim. Hakikaten doğru çıktı önsezim, müthiş bir oyun oldu. Üçüncü sezonumuza girdik. Kapalı gişe oynuyoruz. İki yılda 30 bin bilet sattık.”
"Çocuk haberini yakında patlatırım"
Çocuk sahibi olmayı düşündüklerini belirten Sarp Apak “Çocuk yapacağım tabiki de. Yakında haberi patlatırım. Uzatmanın alemi yok. Çocuğumuzla artık bir top oynayalım” dedi.