İnceden bir akşamüzeri esintisi, gündüz yakan güneş yavaş yavaş hararetini kaybediyor. Mevsim dönmeye yüz tutunca, bu bayramı biraz da yaza veda tadında yaşıyoruz. Sonbaharın en güzeli olan eylülü, sahil şeridinde bu kez bayramla hatırımıza yazıyoruz.
Butik köyümüz Alaçatı’daki Mavi Ev’de sabah kahvaltımıza her zamanki gibi Gülsüm Abla’nın pişileri eşlik ediyor. Ardından, Alaçatı Mavi Ev’in ev sahipleri Beycan ve Muharrem’le okkalı sabah kahvemizi içiyoruz. En büyük derdimiz o gün rüzgarın yönüne göre hangi koya gideceğimize karar vermek oluyor. Neyse ki; ister poyraz olsun, ister lodos her havaya uygun koy mevcut. Bir gün Çiftlikköy, bir gün Ilıca veya Alaçatı plajları hepsi mümkün. Bu turda, gözde plajımız üç yıldır Çiftlikköy’de kurulu Fly Inn oluyor. Bej, Sushimoto gibi farklı restoran seçenekleri ve eğlenceli akşamüzeri partisiyle çıkışımız akşamı buluyor. Ardımızda güzel bir gün batımı manzarası bırakarak yine köyümüze, Alaçatı’ya dönüyoruz. Yol üzerinde meşhur Topçu’da çöp şişlerimizi yiyoruz. Alıştığımız lezzeti bulamasak da, bayram kalabalığından olsa gerek diyerek keyfimizi bozmuyoruz.
Alaçatı’da köy içinde birkaç yıldır uğrak yeri olan Köyün Deli’sinin bahçe tarafında,
Langaza’nın özel lezzetleri
Köyde her yıl yeni birçok mekan açılıyor. Alaçatı küçük küçük yeme - içme dükkanlarının sunum yeri oluyor. Bazıları deneysel, bazıları ise işin erbabı. Bu yıl açılan Langaza ise her bakımdan usta işi. Ahmet Güzelyağdöken yeme - içme alanında yılların birikimini bu kez Alaçatı’da açtığı gurme restoran Langaza’da sunuyor. Hacımemiş’te sokakta kurulu masalarda hem özel lezzetleri tatmak hem de sokağın neşesinin bir parçası olmak pek hoşumuza gidiyor.
Güzelyağdöken, İzmir Ekonomi Üniversitesi Mutfak Sanatları’ndan öğrencileriyle birlikte hazırladıkları yemeklerde bir yandan da İzmir’in ve bölgenin geleneksel lezzetlerini yaşatmayı sürdürüyor. Misal; cevizli patlıcan, Girit kabağı, balkabağı fava gibi mezelerle başlangıcı biz yapıyoruz, gerisini ona bırakıyoruz. Ahtapottan, dana inciğe farklı tatları bir akşamda deneme fırsatı buluyoruz. Bir yandan da Güzelyağdöken’in editörlüğünü üstlendiği, beşinci yılında özel sayı yayınlayan yeme - içme eğlence rehberi İzmir Gourmet Guide’ı kutluyoruz. Bir sonraki sefer İzmir’deki restoranı Balmumu’nda buluşmak üzere sözleşiyoruz.