Ekim ayıyla birlikte, sinemaseverler için, Filmekimi başta olmak üzere heyecanlı bir dönem başlıyor. Bir yandan vizyon filmleri, diğer yandan yurt dışındaki saygın film festivallerinden allı pullu, ödüllü filmler bizi salonlara çağırıyor. Tüm bu yoğunluk içinde benim için bu sezonun sürpriz filmi, Zeki Demirkubuz imzalı ‘Bulantı’dır. ‘Bulantı’yı Zeki Demirkubuz’un filmografisi içinde değerlendirmek, bir başyapıt mıdır, değil midir tartışmasını yapmak film eleştirmenlerinin işi olsa da, bir seyirci ve daha önemlisi bir kadın olarak, yönetmene teşekkürü bir borç biliyorum.
Erkekleri irdeliyor
‘Bulantı’, şehirli erkeğin yalnızlığının ve dolayısıyla mutsuzluğunun resmini çiziyor. Şehirli kadın mutlu mu? O da değil ama biz Zeki Demirkubuz sayesinde, sayısı her geçen gün artan, 50’li yaşlarına gelmiş, okuyup yazmış, entellektüel, belli gelir düzeyindeki erkek profilini masaya yatırıyoruz. Erkek karaktere dair şimdi yazacağım detaylar, filmde açıkça ortaya konmamış, ama bana hiç yabancı gelmiyor. Dolayısıyla, kendimce çıkarımda bulunuyorum; Tahminen, bu erkek, 30’lu yaşlarındayken, yaşına yakın, modern, iyi eğitimli bir kadınla evlenmiş. En az 10 yılı aşkın bir evlilik döneminde bir de çocuk sahibi olmuşlar. Sonrasında, erkek ve kadın birbirinden kopmuş olmalı ki, ayrılma noktasına gelmişler. Nitekim, erkek ve kadın ayrılıyor. Daha doğrusu, kadın, çocuğunu alarak evi terk ediyor. Ayrılığın sebebi ise tahmin edebileceğiniz üzere erkeğin hayatındaki genç ve güzel diğer kadın.
50’li yaşlara dikkat
Buraya kadar sürpriz yok. Ama hikaye de zaten orada başlıyor. Sonrası tufan. Karısı tarafından terk edilen adamın sevgilisi olan genç kadın, sebep olduğu ihanetin yükünü mü taşısın yoksa mutsuz bir adamın onu dibe çeken ağırlığını mı? Bu o genç kadının sorunu, çünkü zaten erkek yine sadece kendi mutsuzluğuyla meşgul.
O zaman gelsin, bir sonraki ve daha genç olan kadın. Gelsin tabii ama daha da genç olan kadının kafası kendinden bile güzel, çünkü görülen o ki, genç nesil kadınlar erkeği pek de önemsemiyor, varsa yoksa kendi arzuları. Hal böyle olunca, bizim 50’lik erkek karakterimiz kendini iyice değersiz hissediyor. Peki çare nerede? Elbette söylemeyeceğim. Her seyircinin çıkarımı kendisine ait olacak. Ama bir ipucu verebilirim; Ey, 50 yaş civarındaki mutsuz erkek grubu, durun ve bir daha düşünün, aksi takdirde kendinizi hiç ummadığınız bir kadının ayaklarına kapanırken bulabilirsiniz.
‘Bulantı’ bugün vizyonda, bakalım bana hak verecek misiniz?
FİLMEKİMİ BUGÜN BAŞLIYOR